Şiir Defteri

BİR BAŞKA ERKEĞE AĞLIYORSUN!

Yazan: MUM_VE_TÜTSÜ
26.04.2005 / 15:45
964 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
BİR BAŞKA ERKEĞE AĞLIYORSUN! Hep aynı yokluk düzmece hesaplarda, hep aynı yoksunluk yalnız hesaplaşmalarda.küfürbaz oluyorum her şeye.İyi niyetlerimi bozguna uğratıyor her iğreti, her çirkin düşünce. Hep cüsseli bir şeyler cılızlığımın, kırılganlığım üstüne geliyor.Kadın olmamın ağırlığı çıkıyor karşıma kendim olmak için dönmeye niyetlendiğim sapaklarda.Nasırlaşıyor yüzüm rüzgar yedikçe,çocuk gülüşlerim çalınıyor farkındalıklarım çoğaldıkça. Olacak olan oluyor yani büyüyorum kadın kadına, erkek kadına itile kakıla.İçim inciniyor annemi anlamaya başladıkça,olgunlaştıkça. Arkadaşı oluyorum sanki onun aynı acılar, aynı ağrılar, aynı haksızlıklar benzer sonlar yaşandıkça yazgılarımızda. Sağanaklar özgürce saldırıyor üstüme, ben de göz yaşlarımı çıkarıp çırılçıplak soyunsam mı kendimi ispatlamak için acaba?Hangi özgürlüğe tutumsam bir sınır kürsüsü yaşama hakkımın önünde,bir dar ağacı sehpa konuyor ayaklarımın altına herşeyi kendimle beraber devirsem mi acaba?.Kadınlığımı unutmuşum dilim sürgün yemiş susmalara,dişiliğimin kalemi kırılmış ağır tazzikli baskılarda.Ne doğurganlığım kalmış ana olmak için, ne sevgilerde sevişebilme ihtimalim istekli olmak için.Sana bir daha senin için ağlamayacağim demiştim sevgili.Yanılmıyordun “sen benim için ağlamıyorsun” derken. Fakat yanıldığın bir şey vardı, nasılda içime oturmuştu “sen bir başka erkeğe ağlıyorsun” diye içinden geçirirken..Ağlayışımın asıl nedeni yalnızca geldiğim hayatın kendisiydi,hayatın içindeki ben,bana dair olan herşey yani içini dökememiş her ne varsa o idi. Sen de hak verirsin ki fazlaca dolmuşum, fazlaca susturulmuşum şimdiye kadar.Şimdi ise “yine ağlamak zamanıdır fazlaca” diyordum oysa, sessiz ıslaklıkları çehremde gezdirirken.Sen bile yargılamıştın beni ne kadar acı, sen bile kadınlığımı sorgulamıştın, sen bile küçümsemeye niyetlenmiştin sana konduramadığım bakışlarla bana bakarken.Başka türlü boşalmalar için seçenek sunmuyor toplum bana yani sen bile anlamamıştın beni, alternatifsizdim başka türlü rahatlamalar için iki kişilik zamanlarda.Bir kimlik istiyordum her hangi bir erkeğin insaniyetine sığınarak ve hayatın uçurum kenarlarında son rövaşatamı yaparak yürüyordum.Ezilmemiş tarafından bir kadın olmak istiyordum hani o soft bir okşanmalık ,hani o narin, hani o dokunmaya bile kıyılamamışından.Hani o en naifinden bir yer olmalıydım içinde, hamak sakinliğinde sallanmalara, küçük sevinçlere dayalı sevişmeler olmalıydı yaşadığımız günlerce.Güvercin öpüşmelerindeki heyecana benzer tazelik de hissedilerek sevilmek,kumru aşklarındaki gibi kıç kıça gezilmiş, koyun koyuna geçirilmiş bir ömür için tercih edilmek istedim hep.Nedense namusa gelip dayanıyor bütün çıkmazlarda sıkışıp kalmış her şey.Bir çıkışı olmalı bunun, illaki olmalı! Bu, bugün benim için değilse bile yarın bir başka genç kız için olmalı.Birilerinin namusunu alabilenler oluyor çoğu zaman bir çırpıda bin bir yalanla bin bir dolanla.Sonra iş evliliğe gelince arkasına bakmadan kaçanlar oluyor kolayca. Her şeyi yaşarken normal karşılayanlar, neden iş ciddiye binince bekaret ararlar?Hangi akla, hangi mantığa hizmettir bu,hangi yüzsüz yüzleşme taşır bunu,hangi kuytu mazeret saklar?Hiç kimse bir başkasının geçmişini sorgulama hakkını görmemelidir kendinde.Kaldı ki konu namussa,bekaret arayan aradığı insan kadar bakir olmalıdır.Aksini iddia eden hiçbir şekilde bu bekaret konusunda hiçbir hak talep edemez kendine. Ah o bir şiddet mesafesiyle mor renklerle çerçevelenen sütlü kahve gözlerle, bir sözün hışmıyla közle dağlanmış kalplerin ağırlığını taşıyan gövdelerle utanç duvarlarına mahkum edilmişler olmamalı kadınlar.Boğulmadım, çok kavgalarım oldu evet, boyumu aşan dalga boylarıyla. Çok efelenmişliklerim oldu adamı adam eden türden kapışmalarımla.Bir aşkı bile öldürdüm hatta ben, feda ettim bu uğurda gözümü kırpmadan.Çok erkekler gördüm o üniversiteli genç kızların saflığını, fakirliğini, eğitimsizliğini, başıboşluğunu sapıklıklarına alet eden, bunun adına sevgi diyerek kılıflı tecavüzler yaşatmaya niyetlenen ve aynı zamanda da kendileri de bir genç kız babası olan çeşidinden.Kırklı, ellili yaş bunalımında bir çoğu bunların, yahut bir açlık bir tatminsizlik bir kendini bir misyonunu bilmezlik kurbanı bir çoğu.Yakışır mı demeden edemiyor insan.Yani bu mu?Bu mu babalık, bu mu adamlık,bu mu Allah’ın size bahşettiği insanlık?Biz kimi kimlere emanet ediyoruz beyler,bunun bir duru,dur diyeni yok mudur?kırk beş yaşında bir adam çıkıp yirmi yaşında bir kıza bir erkeğin anatomisini öğretmeye kalkıyor!Bir kasketi yok mudur bu adamların dik gezdirdikleri başlarından çıkarıp önüne koyacakları?Biri çıkıp diyor ki “kızlar hopba biz ne yapalım”.var mı böyle bir savunu, var mı böyle bir gerekçe, olabilir mi böyle bir şey?Kişilik yirmi beşten sonra oluşuyor beyler.Yani onlar hala çocuk sınıfında gençler. Size ancak onlara doğru bir şeyleri öğütlemekten başka bir şey düşmez.Zamanında bir şeyleri eksik yaşamışlığınızın bedelini genç kızlarımızın yeni yetmeliğine ödetemezsiniz.Nasıl ki kendi kızınıza bir sapık düşünceli insanın yan gözle bakmasına tahammül dahi edemiyorsanız.Aynı şekilde sizde bir başkasının kızına bakmamayı bir zahmet becerin efendim.Bir de üstüne üstlük bu işi evli olup kimseye bir gelecek dahi veremeyecek durumdayken bile uygulamaya kalkanlar var.Yani bu şekilde de olsa durum her türlü yanlış.Onlarda ayrı cabası, ayrı işveli kısmı bu işin.Zorla feminist yapacaksınız beni, önce insanlık duygularım el vermiyor bu işe sonra kadınlığım.Yani dönüp dolaşıp yine aynı yere geliyoruz ,var mı bunun bir çıkar yolu.Ah benim kimliği hırpalanmış gönlüm yine mi uslu duramayıp kendini her şeye siper ettin.Ne kör olabiliyorsun gördüğün iğrençliklere ne de sağır kalabiliyorsun bu işkencelere.Yıllarca hatta ölene dek çeşit çeşit tahribatlara gebe bırakılıyor kadınlar ve bir bir depresyonlar, mutsuzluklar doğurmak durumunda kalıyorlar mecburen, erkeklerin şekilsiz biçimsiz dölleme beceriksizliklerinden. Bir kimlik istiyorum bir kimlik beyler kadınlarımıza, kızlarımıza, analarımıza biraz erkeklikten çıkıp insan olmanız adına. Yani sizin de bizleri insan olarak biraz da olsa anlayabilmeniz görebilmeniz adına.Yok görme niyeti taşımıyorsanız yani bunun ihtimali bile yoksa.Biz bir şekilde anlatırız size, uslubu ustalığında gizli sokarız gözünüze!Nasıl böyle iyi mi? Yoksa hala durumun ciddiyeti, ayıbı, anlatımı yeterince açık ve anlaşılır değil mi? NURSEL TÜRKEMİŞ
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • mhrmkaya
  • VEJETARYEN1978
  • Serdar150
  • yunuskivanc
  • Adıyaman

Bağlı Üyeler

  • aliucaralp15:34
  • bilalozturk15:10
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir