En Yeni Şiirler
Şiirsel Dörtlük 172gördüğüm güzelin her yeri güzel
güzelliği yüreğe meltemdir eser
her özelliği her haliyle özel
sevdası gönlüme fermanlar yazar
Ahmet kölecioğlu 31-08-2023
Yazar: Kölecioğlu
DUYUNSazın teli yiğide yiğitlik idi
Dansöze dansözlük olmuş
Okul, üniversite alimlik idi
Dansözlüğe, mankenliğe giden yol olmuş
İnsan insanın dostu idi, insan insanın kurdu olmuş,
Dünyayı değil, Türkiye'nin bu halini durdurun
Ahlak ve bilim üzerine Türkiye kurun
Atatürk'ün de, Muhammed'in de 'Önce ahlak ve bilim gelir' diyen sesini duyun
Demokrasinin de, dinin de 'Önce ahlak ve bilim gelir' diyen sesini duyun,
Vatan toprağı onur idi
Kapitaliste mal olmuş
Devlet milletin idi
Siyasete han olmuş
Devlet malı milletin malı
Milletin malını yemeyen domuz olmuş,
Dünyayı değil, Türkiye'nin bu halini durdurun
Ahlak ve bilim üzerine Türkiye kurun
Atatürk'ün de, Muhammed'in de 'Önce ahlak ve bilim gelir' diyen sesini duyun
Demokrasinin de, dinin de 'Önce ahlak ve bilim gelir' diyen sesini duyun.
Necdet Gürçiftçi
Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge
İnternette yayınlandığı zaman:27.7.24/06.41
Yazar: Birturkbilgesi
YAPMAYüzünde boya,
Saçında boya,
Kipriklerin takma,
Her yerin yapma,
Bize algı, yapma.
Uyarsın modaya,
Markanda yama,
Aklın havalarda,
Açlığın numara,
Bize algı, yapma.
Yazar: CECO
DEĞİL -2-Ölü mü-diri mi, insan mı-hayvan mı farkında değil,
Yediği-içtiği helal mi-haram mı umurunda değil,
Şeytana uyan, cehennemi boylar bilmiş değil,
Tövbesi var, bilse kurtulacak, okumuş değil,
Sanal ortamlardan kurtulmaya niyetli değil.
Yazar: CECO
SEN HİÇ DÜŞÜNDÜNMÜSen hiç rüzgarlarla kavga ettin mi arkadaş
Sevgilinin saçlarını dağıttığı için.
Sen hiç yoldaki taşa kızdın mı arkadaş
Sevgilinin ayağını acıttığı için.
Sen hiç güneşe küstün mü arkadaş
Sevgilinin tenini yaktığı için.
Sen hiç karlarla tartıştın mı arkadaş.
Sevgilini üşüttükleri için.
Sen hiç yüzükleri, kolyeleri kıskandın mı arkadaş
Sevgilinle beraber oldukları için.
Sen hiç akşamlara düşman oldunmu arkadaş.
Sevgilini senden ayırdıkları için.
Sen hiç uykulara beddua ettinmi arkadaş
Sevgilinin gözlerini kapttıkları için.
Sen hiç Canını vermek istedin mi giysilere arkadaş
Sevgilini kem gözlerden korudukları için.
Yazar: Gencay
En Yeni Düz Yazılar
ANTOLOJİ VE ŞAİRANTOLOJİ VE ŞAİR
Bu haftaki köşe yazımı, birçok insanın merak ettiği antoloji ve önemi nedir? Nasıl hazırlanır? Şairin antolojileri hazırlamasında katkısı nedir? Sorularına yanıt arayacağız.
Şair, yazar ya da sanatçıların ürünlerini bir araya getirme, tanıtma , saklama vb amaçlarla oluşturulmuş derlemelere genel olarak antoloji denir.
Genellikle aynı tür eserlerin bir araya getirilmesi ile oluşturulan antoloji belli dönemlerde ortaya konulmuş değişik türlerdeki seçme eserlerden de oluşabilmektedir. Bu konuda ülkemizde ve dünyada değerli eserler bir araya getirilip, çeşitli sanat dallarında antolojiler oluşmuştur.
Antolojilerin en büyük özellikleri edebiyat ve sanat tarihi olma görevlerini yüklenmeleridir. Eserlerin bir arada toplanıp toplum hizmetine sunmak amaçların önemlisidir.
Antoloji hakkında kısa bilgilendirmeden sonra, şimdide şair nedir? Antoloji ve şair ilişkisi nasıl olmalı sorularına yanıt arayalım.
Şair; her şeyden önce üreten, ürettiğini topluma sunan kişidir. Toplumun gelişmesi ve değişmesinde önemli rol oynayan öncü kişidir şeklinde ifade edilebilir.
Şair; şiir yazma eylemini sürekli kılan kişidir. Hayata dair bakışını, izlenimini, hislerini şiire döken kişidir. Şair dünü bugünü, bugünü yarına taşıyandır. Bu nedenledir ki şiir antolojilerin edebiyatımızdaki rolü ve önemi her geçen gün artıyor.
Geri bıraktırılmış toplumların karşılaştıkları sorunların bir çoğunun kaynağında ise eğitimsizliktir büyük nedendir. Ama bu bir kader değil, bunu değiştirmek bizlerin elinde. Bu konuda yazar ve şairlere büyük görev düşer.
Bu amaçla bizler YAŞA-DER (Yazar Şair Ve sanatçılar Dernekleri platformu) olarak Amaçlarımıza uygun olarak her biri 20 şairden oluşan 8 antoloji serisini çıkardık. Antoloji 9 ve 10 serileriyle yolumuza devam ediyoruz.
Bilindiği gibi YAŞA-DER olarak her çıkardığımız antolojinin teması farklı olarak tespit edip, konuya uygun dörtlüklerle pekiştiriyoruz.
Şairler her dönemde toplumun hem vicdanı, hem de tanığı olmuştur. Sorunların nasıl çözüleceğine dair çözüm yolları sunmuş, topluma öncülük etmiştir. Ruhunda teslimiyet değil, başkaldırı vardır.
Şairler, topluma ayna tutan, karanlıkları aydınlatanlardır. Aydınlatma görevinin en etkili aracı kitaplardır.
Zaman-zaman birçok şair bir araya gelerek antolojiler çıkararak daha etkin olmaya çalışırlar.
Biz de şimdiye kadar bu görevi YAŞA-DER olarak şimdi çıkardığımız antoloji 8 serisiyle yerine getirmeye çalıştık.
Toplumsal gelişme ve değişmelerde şairler ve kitapların rolü ve önemi büyüktür.
Bunun farkında olan egemenler, her dönemde kendine biat eden, el-etek öpen beslenme kalemleri yanlarına alarak düzenlerini devamını sağlamak istemişler.
Egemenler tarih boyunca, çıkarları gereği savaşarak birçok yeri talan etmiş, masum insanlar katletmiş.
Günümüzde Ortadoğu'da yaşananlar bu oyunun bir parçası.
Şair siyasetin emrine girdiği yerde şair el üstünde tutulmuş, muhalif olduğu yerde ise acımasızca sürülmüş, hapsedilmiş veya öldürülmüştür.
Aslına bakılırsa yaşamı anlamlı kılan, zor olanı başarabilmektir. Zaten şaire düşen de zor olanı başarmaktır.
Başarabilenlere aşk olsun.
Tarih bize defalarca göstermiştir ki; ?'barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömer.''
Biz şairler de, bu amaçlara uygun olarak, yarını geleceği çocuklarımıza savaşın olmadığı, barış ve özgürlüğün egemen olduğu, insanca yaşayacakları bir dünya bırakmayı amaçladık.
Bunu da 20 şairimizin dörtlükleri ve şiirleriyle pekiştirerek, okuyucularımızın huzurunuza çıkmak istedik.
DÖRTLÜKLERİMİZ:
Sanat, güneş gibi doğar bir yandan
Karanlığa ışıktır şair usanmadan
Sözcüklerin anlamı kitaplardan
YAŞA-DER'de antoloji çıkarmaktan
Aslan ÇAPA
Saz duvarda, şair arafta
Kaldı kitaplar tozlu rafta
Söz yürekte, isyan dilde
Kaldı umutlar bir hiç yürekte
Aygül KÜRŞAT
Şair isen ver kitaba meylini
Çekme kitaplardan asla elini
Düşünerek konuş koru dilini
Kitabın değerini bilenler alsın
Davut BÜLBÜL
Yüreğin gizemini açığa çıkarır şair
Lal olmuş dilin sesidir şiir
Şairlerin bir kalemi bir de dizeleri vardır
Şairler kitaptır okumasını bilene
Emine AKKURT(Yağmur Damlası)
Şairler, duygu gözüyle bakar,
Sözcüklerle gönüllere akar
Kitap olup insanlığa koşar
Şiir bir tutkudur, kalplerde yaşar
Erdal DURMUŞ
'Kitap(b)ın' olmadığı yerde hakaret
'Şiirin' olmadığı yerde nefret
'Şairin' olmadığı yerde ihanet
?Kitap(b)ın' olmadığı yerde cehalet vardır
Erol METE
Şair ile kitap iki yürek misali
Tutuşur gönülden iki seven gibi
Bazen çok ince dokur göze hoş geleni
Bazen de kopar alkışı sahiden hak edeni
Faik KIZILKAYA
Önce yoldaş-sonra yol olur şair ile
Kitaplar hayata bakış açımızı değiştirir seçkin sözlerle
Kalemler yazmalı ki; güzel düşünceler çıksın gün yüzüne
Okumak iletişim kurma becerimizi geliştirir en iyi şekilde
Fikret ONAY
Çağlayan gibidir şairin hitabı
Sevdayla okunur daima kitabı
Asırları aşar onun sözü kelamı
Güneş olur çağa ışık saçar şair
Hamiye GÜL
Şairdir barışı, kardeşliği savunan
Dizelerle dünyayı anlamlı kılan
Kitaptır zindanları kapatan
Dünyamızı güneş gibi aydınlatan
Haşim ALA
Eli kalem tutmayanın eli silah tutar
Kalem yaşatırken silah öldürür atar
Barış ve kardeşliğe giden yolu
Ancak ve ancak kalem yapar
Haydar CURACI
Irmak gibi coşar gönül pınarı
Karanlığa ışık tutar şairler
Mısra-mısra yazar hasret kitabı
Her yüreğe sevgi eker şairler
Hülya SOLMAZ
Oku düşün dinlen ve yaz,
Belki aydınlanırsın biraz,
Şairler gibi kitaplar yaz,
Ne kadar okursam gene az.
Hüseyin TURHAL
Gerçek hayatta yaşamadığım sevdayı satır-satır
Şiirlerde hayali yaşamak düştü bahtıma
Kitaplar dolusu yazılsa da sevdaya dair
Her sayfasında kendime ait bir satır arar dururum
Kevser YAYILGAN
Şiirlere sor yalnızlığı
Acıyı kederi mutluluğu
Bazen anlatmak istediklerini
Kaleme kağıda döker şairler
Murat SORKUN (Dost İkrarı)
Yazdılar çizdiler yılardan beri
Kimse anlamadı bu şairleri
Yolundan dönmedi daha ileri
Kimse anlamadı bu şairleri
Mehmet DEMİRAL
Şairdir karanlığa ışık tutan
Kitaplarla hapishaneler kapatan
Kalemi keskindir kılıçtan
Ne zindan dinler ne ferman
Muzaffer KALABA
Ah bir kalem alıp şair olsam
Dünyada dönen dolapları anlatsam
Şiirler romanlar destanlar yazsam
Yine de kitaplara sığdıramam
Nazan Fulya ASLANCA
Kitap okumak-yazmak yasak
Şairler zindanlarda prangalı tutsak
Dört duvar arasında da olsak
Yasaklara inat kaleme haykırmak
Nedime AKYÜREK
Şairsin al şu kalemi eline
Yürü haramilerin üstüne-üstüne
Kitaplarla savaşı getir dize
Barış kardeşlik gelsin ülkemize
Nihal KARATAŞ
Emek veren, katkı sunan tüm katılımcı dostlarımızı yürekten tebrik ediyoruz. İyi ki varsınız, iyi ki aramızdasınız.
Sevgi saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz.
YAŞA-DER PLATFORMU
Kurucu Başkanı
Muzaffer KALABA
Yazar: öğretmen
Onlarca cevapsız soruKafamda oluşan onlarca cevapsız soru..
Ey kader neden Biz?
Neden sen? Neden benim Ailem? Adalet hani nerde ? Bu dünya herkeze aynı davranmıyor. Adaleti arayan cok oldu peki bulabilen hic oldumu ? Neye göre kime göre adil bu hayat ? Insan kaybedince bilirmiş kıymetini.. aslaaa biz hep bildik kıymetimizi sonuna kadar her anlamda.. ama boşuna .. herşey anlamını yitirmiş bu dünya kocaman bir balon içi boş hava ile dollu .. beklemedin bir anda hayallerimiz, umutlarımız ve hayata olan inancımız gibi ucup gidiyor ..ve sonunda patlıyor..
Yazar: SonsuzMasalim
ERDOĞAN - ÖZEL GÖRÜŞMES...ERDOĞAN - ÖZEL GÖRÜŞMESİ
31 Mart yerel seçimler sonrası cumhur ittifakında yaşanan oy kaybına neden oldu. Bu değişimden en çok etkilenen 22 yıldır yapılan tüm seçimlerde birinci parti olarak çıkan AKP'de şok etkisi yaratmıştı.
Bu gelişmeler sonrası, özellikle AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni bir dönemin başladığını, bu duruma ?'yumuşama'' dönemi, Özel ise ?'normalleşme'' diye yorumlamıştı. Son yapılan Erdoğan Özel görüşmesi diyalogun devamını taşıyor.
31 Mart sonrası gelişmeler şöyle özetlenebilir;
CHP, bu seçimlerden 47 yıl sonra birinci parti olarak çıktı. AKP ikinci parti durumuna düştü.
Özellikle en ilginç olanı, CHP 14 büyükşehir, 21 il, 320 ilçe ve 48 belde belediyesini kazandı.
Büyükşehirlerden AKP yönetimindeki Bursa, Balıkesir, Manisa ve Denizli CHP yönetimine geçti.
CHP'nin yeni kazandığı iller ise Uşak, Kütahya, Afyonkarahisar, Zonguldak, Kırıkkale, Bartın, Kastamonu, Amasya, Giresun, Adıyaman ve Kilis oldu.
DEM parti daha önce kazandığı tüm belediyelere kayyum atanmıştı. Bölgedeki eşit olmayan şartlarda yapılan seçime rağmen, kayyum atanan belediyelerin tümünü geri almayla kalmadı, yeni belediyeler kazanarak oylarını önemli ölçüde artırdığı görüldü.
DEM parti batıda CHP büyükşehir belediye adaylarına destek vererek eskiden kazandıkları belediyeleri korumakla kalmadı, yeni belediyeler kazandırdıklarını yetkililer tarafından açıklandı.
AKP seçim yenilgisine ilişkin muhasebe süreci başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında MYK toplantısında yenilginin temel nedenleri tespit etmişti. ?ekonomik kriz, yanlış aday tercihi ve son ana kadar ek zam sözü bekleyen emeklilerin bu beklentilerinin karşılanamaması? olarak sıralamıştı.
Son olarak Hakkari belediye başkanının görevden alınması, yerine kayyım atanması büyük tepkilere neden oldu.
Şimdi tekrar 11 Haziran günü yapılan ikinci Erdoğan Özel görüşmesine dönecek olursak görüşmede aşağıda belirlenen konuların görüşüldüğünü görüyoruz;
1-Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan daha çok dinlemeyi tercih etti. Çok az söz alan Erdoğan, başlıkların çoğunda görüş beyan etmedi. Görüş beyan ettiği durumlarda da çoğunlukla ilgili konuya ilişkin hazırlanan metinleri okudu.
2-Erdoğan'ın diyaloğun devamını istediğini belirten CHP yönetimi ise normalleşme sürecinin devam etmesi için AKP'nin sorun başlıkları konusunda somut adım atması gerektiği görüşünde.
3-Erdoğan'ın ziyaretinde, sorunlar konusunda somut hiçbir söz vermediğini belirten CHP kurmayları, ?İktidar kanadı görüşmelerin devamı konusunda istekli ama partimiz bu konuda atılacak adımlara göre bir karar alacak? görüşünü dile getiriyor.
4-CHP Genel Başkanı Özel, bir önceki görüşmenin ardından 28 Şubat tutuklusu generallerin serbest bırakılmasının kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi ve Erdoğan'a teşekkür etti. Erdoğan, 28 Şubat generallerinin durumuyla ilgili hassasiyetleri olduğunu ve generallerin tahliyesiyle ilgili zaten öncesinden bir hazırlıkları olduğunu ifade etti.
5- CHP Genel Başkanı, Hakkari Belediye Başkanlığı'na kayyım atanması ve kayyım uygulaması hakkındaki görüşlerini net bir biçimde dile getirdi ve eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan da partisinin bu konudaki tutumunun net olduğunu söyledi ve kayyım uygulamasını savundu. Erdoğan'ın sözleri ve tutumundan kayyım uygulamasının devam etmeyeceği yönünde bir sinyal alınmadığı ifade edildi.
6- Görüşmede Özel'in Osman Kavala ve Tayfun Kahraman'ın da aralarında bulunduğu Gezi tutuklularının durumuyla ilgili detaylı bir aktarımı oldu. Erdoğan bu konuya ve Osman Kavala dosyasının "kanun yararına bozma" talebiyle Adalet Bakanlığı'na gönderilmesi sonrasındaki sürece dair bir değerlendirme yapmadı.
7- Erdoğan'ın yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu ve bu anayasanın birlikte yapılması gerektiğine dair ifadeleri üzerine Özel, yurttaşların gündeminin anayasa olmadığını, yeni bir anayasa için önce yurttaşların ikna edilmesi gerektiğini söyledi. Özel, mevcut anayasaya uyulması gerektiğine de vurgu yaptı.
8- İki lider arasındaki görüşmelerin ve diyalog sürecinin devam etmesi yönündeki talep Erdoğan tarafından dile getirildi. Özel ve CHP kanadı, diyalogun öneminin farkında olduklarını kamuoyunun ancak sorunların çözümüne dair beklentilerinin karşılıksız kalmasının bu diyalogu zora sokacağını söyledi. Özel, somut sonuçların ortaya çıkmasının görüşmelerin devamını sağlayacağını, aksi takdirde bu diyalogun bir yere varmasının zor olduğunu ifade etti.
9- CHP kurmaylarına göre ilk görüşmenin ardından atılan generallerin serbest bırakılması, Cumartesi Anneleri/İnsanları'nın eylemine bir haftalık izin verilmesi gibi adımlar ?kozmetik adımlar?. Daha sürekli ve topluma dokunan adımlar atılması gerektiğini kaydeden kurmaylar, ?Bizim de sorumlu olduğumuz bir kitlemiz var, halkın beklentileri var. Hiçbir yere varmayacak, sadece iktidara zaman kazandıran görüşmeler olacaksa sürdürülmesi zor? değerlendirmesini yaptı.
10- Kutuplaşmanın da ülkenin giderek anormalleşmesinin de sorumlusunun CHP olmadığını ifade eden kurmaylar, ?Kutuplaşmayı ve anormalleşmeyi yaratan iktidarın bazı adımlar atması lazım ki normalleşme, yumuşama olsun. İktidar kanadı görüşmelerin devamı konusunda istekli ama partimiz bu konuda atılacak adımlara göre bir karar alacaktır? ifadelerini kullandı.
11-28 Şubat tutuklusu emekli askerlerin tahliyesi, Taksim'de Cumartesi Anneleri'nin bininci hafta anmasına izin verilmesi, Erdoğan'ın, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'le görüşme kararı CHP'yi umutlandıran adımlar olmuştu.
12-CHP asgari ücret, emekli maaşı, çay ve buğday taban fiyatları konusunda bir ilerleme elde edilmemesi nedeniyle bir burukluk yaşıyor. ?Görüşmelerden somut sonuçlar elde edilemezse, diyalog bir süre sonra patinaja dönüşebilir? yorumları yapılıyor
13- Tüm bu belirmelerden sonra, adına ister ?'yumuşama'' ister ?'normalleşme'' denilsin diyalog kapıların açık olması Türkiye'nin selameti açısından büyük önem taşıdığı;
14-Tarih bize defalarca göstermiştir ki; 1. Ve 2. Dünya savaşları dahil, tüm sorunlar ancak bir masa etrafında toplanarak diyalog ile çözümünün olanaklı olduğunu;
15-Bu diyalogun diğer partilerle şeffaf şekilde istişare edilerek devam edilmesinin Türkiye'nin yararına olacağını düşünüyorum.
Yazar: öğretmen
Efsanelerim (Bölüm 3)Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.
Materyaller azaldıysa, şah da artık bir saldırı elemanına dönüşür.
Artık güneşin doğmasını bekleyecek gücüm kalmadı ama siz yine doğacak güneşi mutlaka bekleyin.
O hep sana ihanet eder ama sen yine de onu sevmeye devam edersin.
Edep, kendini bilmektir.
Onun şikayetlerini, övünmelerini dinledim ve bazen de suslunluklarına katlandım. Çünkü o benim gülüm.
İnternette paylaştığınız her şey, paylaşana kadar sizindir.
Allah arkaya bakmanı istese, gözünü arkaya koyardı.
Kendini bulmuş birisi, kimsenin varlığını aramaz.
Biz ezik değiliz, kendin olmak ezik olmaksa yansın bu dünya. Eğer ezik olmamak için maskeler takıp özenti gibi davranacaksak yaşamanın ne anlamı var ki? Biz ezik değiliz, onlar ezik. Sadece farkında değiller.
Kaybedecek bir şeyi olmayan, kimin ne kazandığını umursamaz.
Ben var olduğum sürece, asla yalnız olmayacaksın.
Bilal Öztürk
Yazar: bilalozturk
TÜRKİYE'YE HORMONLAR İL...Sipor(Sıpor/Spor) yapılınca kas hücresilerinde(hücrelerinde) hasarlar oluşur. Bu hasarlar sonuçunda(sonucunda) kana 'Kreatinin' karışır. Kreatinin sürekli ve aşırı olursa böbreklere zarar verebilir. Yani sipor %100 sağlık vermez. Bu nedenle siporu aralıklı ve ölçülü yani bilimsel yapmak gerekir. Yani dünyaya ve yaşama(hayata) bilimsel yaklaşmak gerekir. Bu nedenle ki Muhammed 'Bilim öğrenmenin sevabı kırk yıl namaz kılmanın sevabıdır, alimin uykusu bile cahilin namazından üstündür.' dedi ancak anlayan ne kadar, İslamcı ülkelerin yüzde kaçı bilimsel?
Küçücük Japonya koca Çin'i işgale kalkışmışdı(kalkışmıştı), bunda da yarıya kadar başarılı olmuşdu(olmuştu).
Nasıl yapdı(yaptı)? Askerleri ile mi? Hayır, anlak(zeka) yani beyin ile yapdı; üst düzey Çinli yöneticileri satın alıp yapdı ki bu yöntemi Türkiye'de Fetö de kullandı.
Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat(Tora) Yahudilere diyor ki 'Dünyayı işgal edin, ve Yahudi olmayan herkesi öldürün.'
Küçücük İsrail dünyayı nasıl işgal edecek? Yine anlakla yani yine beyin ile.
Bu erekle(amaçla) ne yapıyor Siyonizim(Siyonizm)?
Örnek ki Türkiye'de tarikatlar, cemaatler kurduruyor; Atatürk düşmanlığını, laiklik düşmanlığını, demokrasi düşmanlığını, bilim düşmanlığını, aşı düşmanlığını, Türkçe düşmanlığını, milliyetçiliği, Osmanlıcılığı, Batıcılığı, akıldışı-bilimdışı-ahlakdışı moda türünü, akıldışı-bilimdışı-ahlakdışı ünlüleri, eşcinselliği, ahlakdışı medyayı, ahlakdışı sanatı, ahlakdışı pilajları(pılajları/plajları), ahlakdışı eğlenceyi, ahlakdışı giyimli mezuniyet törenilerini(törenlerini), çıplaklığı, sigarayı, içkiyi, siporu(sıporu/sporu), abuksubuk tanıtımcaları(reklamları), uyuşturucuyu destekliyor. Çünkü Siyonizim biliyor ki bir toplumda ahlak çökerse toplum da çöker; bir toplumun dişileri ahlaksızlaşırsa toplum da çöker.
Gerçekte Siyonizimin tuzağı 'Hormonlar' üzerine kurulu.
Ne yapıyor?
Usu(Aklı/Aklı) yok eden hormonların salgılanmasını arttıran şeyleri destekliyor çünkü us kalmayınca mantık da kalmaz, mantık kalmayınca ahlak da kalmaz, ahlak kalmayınca us(akıl)-tin(ruh) sağlığı da kalmaz çünkü ahlak beyinin nitel doruğudur(zirvesidir), insanı hayvandan ayıran ve üstün yapan nitel en önemli özelliktir.
Hangi hormonları destekliyor Siyonizim? Örnek ki adrenalin hormonu, mutluluk hormonu, östrojen hormonu, testosteron hormonu gibi usu yok eden hormonları destekliyor.
Bunu nasıl yapıyor? Örnek ki ahlakdışı dişi(bayan) giyimileri(giyimleri) erkeklerde usu önleyen hormonlara neden oluyor; böylece erkekler barbarlaşıyor, vahşileşiyor, saldırganlaşıyor; ve genelde şiddet ve cinayet suçuları(suçları), özelde de 'Kadına şiddet' ve 'Kadın cinayeti' denilen suçlar artıyor. Ahlakdışı modanın bu etkisine bir de siporun salgılattığı barbarlık, vahşilik hormonları ekleme yapıyor ancak dişi modası yalınızca(yalnızca) erkekler üzerinde olumsuz etki yaratmasına karşın(rağmen), siporu dişiler de yaptığından siporun barbarlaştırıcı, vahşileştirici etkisi dişileri de etkiliyor ancak ahlaksız dişi modası zaten ahlaksız giyinen dişilerde ahlakın yani nitel usun varlığını engelliyor yani dişiler bu durumda üç olumsuz etki ile karşılaşıyorlar:1- Kendi giyimlerinden beyinlerinin olumsuz etkilenmesi, 2- Dişilerin ahlaksız giyimlerinin erkeklerde dişilere değersizlik düşüncesi ya da düşmanlık duygusu geliştirmesi,3-Dişilerin kendi yaptıkları sipordan olumsuz etkilenmeleri.
Sonra da ortaya kaos, kavga, düşmanlık, barbarlık, vahşilik, suç eğilimi içinde bir toplum ortayaçıkıyor(ortaya çıkıyor), ve filler tepişirken de Siyonizim mutlulukla izliyor.
Bu nedenle önerim ki devlet bu konuda önlemler almalı, öncelikle ahlaka aykırı herşeyi yasaklamalı.
Hormonlar insanları değil hayvanları ve hayvanlığı yönetmek içindir. İnsan ise ahlak ve bilim ile yönetilmelidir. Bu nedenle Muhammed 'Din ahlak ve bilimdir, ahlak ve bilim olmazsa din de olmaz' dedi; Atatürk de 'Önce ahlak ve bilim gelir, beni bile değil ahlakı ve bilimi dinleyin, benim yaptıklarımı değil ahlakın ve bilimin dediklerini yapın.'ı öğütledi.
Hormonlardan uzakdur(uzak dur), akıldışı-ahlakdışı modadan tümden uzakdur, siporu ise bilimsel yap.
Necdet Gürçiftçi
Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge
İnternette yayınlandığı zaman: 12.6.24/09.00
Yazar: Birturkbilgesi
Yeni Üyeler
- Hünkar
- Kilimci
- kayalarşairi7221
- drİrfan
- Suheyko067
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir