En Yeni Şiirler
EKTİNİZ TOHUMLARYalanlar bir birbirini yalanlar,
Doğrular bir birini doğrular,
Beyaz kâğıt gibidir çocuklar,
Ne yazarsanız onları okurlar,
Gelecekte büyür, ektiğiniz tohumlar.
Yazar: ABDULHAMİT
CİP TAKARLARŞuursuzca geziniyor insanlar,
İstediği yöne baktırıyor algılar,
Bu işi çok sevdi iblise tapanlar,
Ölümsüzlük yalanıyla, cip takarlar.
Özgürlük tasmasını takmışlar,
Sözde haklarla insanları oyalar,
Ölüm korkusuyla köleleri soyarlar,
Ölümsüzlük yalanıyla, cip takarlar.
Yazar: ABDULHAMİT
YARGI İSTİYORUMHayatta en doğru yol gösterici bilim ve ahlaktır
Çünkü bilim kanıt
Ahlak da zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ve ruhun
En soyut nitel zirvesidir
Gerçek adalet Bağdat'ı insanlara sora sora değil
Bilime ve ahlaka sora sora bulur,
'Önce bilim ve ahlak' demiş Muhammed
'Önce bilim ve ahlak' demiş Atatürk
Ne uygulanılan demokraside ve laiklikte bilimsellik ve ahlakçılık var, ne ekonomide
Ne siyasette, ne eğitimde, ne medyada, ne modada
Ve ne hukukta
Çünkü sarmakta heryanı
Akıldışı, ahlakdışı, insanlıkdışı Batının akıldışı, ahlakdışı, insanlıkdışı modası
Ve akıldışı, ahlakdışı, insanlıkdışı ünlü türü örneği
Böylece olmakta amaç alim, alime olmak değil
Akıldışı, ahlakdışı, insanlıkdışı Batı gibi olmak,
Yargı istiyorum
Şikayetçilerin, şikayet edilenlerin, sanıkların, davacıların, davalıların
Yalanlarına, iftiralarına kanan değil
Felsefeye, mantığa, bilime, ahlaka, beyine, ruha ve özel hayata bakmaya dayanan
Yargı istiyorum
Yalancı tanıklara, uyduruk kanıtlara aldanan değil
Felsefeye, mantığa, bilime, ahlaka, beyine, ruha ve özel hayata bakan,
Yargı istiyorum
Siyasetçilerin yaptıkları, yaptırdıkları yasaları uygulayan değil
Felsefenin, mantığın, bilimin ve ahlakın yaptığı yasaları uygulayan
Yargı istiyorum
Yargıçların, savcıların ve avukatların değil
Felsefenin, mantığın, bilimin, ahlakın ve bilimcilerin karar verdiği,
Yargı istiyorum
Mikrofonu olan değil yalan makinası olan
Yargı istiyorum
Adalet simgesi bir elinde manav terazisi, bir elinde kılıç
Gözleri bağlı ve cinsel sunumlu mitolojik bir bayan değil
Ellerinde Dna simgesi, yalan makinası, ve gözleri açık bir bilge olan,
Siyaset, siyasi partiler, siyasetçiler, seçim sandıkları ve özel sektör değil
Bilim ve ahlak yönetmeli Türkiye'yi de, tüm dünyayı da
Mantıksızlık, çıkarlar, ve nefse kölelik değil
Bilim ve ahlak olmalı Türkiyelinin de, insanlığın dünyası da,
Adalet yasalarla yargılama değil bilim ve ahlak ile yargılama olmalı
Adalet önce bilime ve ahlaka aykırılıktan utanmalı
Mahkeme salon değil laboratuvar olmalı
Mahkeme salonları izleyici değil düşünür, alim, alime, bilge, bilimci dolmalı
Bilime ve ahlaka aykırı karar verirse adaletin kestiği parmak da
Adaletin kendi parmağı da, ruhu da acımalı,
Yargı istiyorum
'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' değil
'Egemenlik kayıtsız şartsız bilimin ve ahlakındır' diyen
Yargı istiyorum
Duvarında 'Adalet mülkün temelidir' değil
'Bilim ve ahlak adaletin temelidir' yazan.
Necdet Gürçiftçi
Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge
İnternette yayınlandığı zaman: 28.1.21/07.25
Yazar: Birturkbilgesi
BenimErtelenmiş yarınlara göz kırptım ben
Umutsuz denizlere yelken açtım ben
Koskoca dünya dar geldi, çaresizdim ben
Şu zavallı kalbim, iflah olmaz senden sonra
Uçurumlardaydı hayallerimiz, enginlerimiz
Bıçak yarası misali, kanatıp durdu sancılarımı
Ben, delice sevmeye adamışken kendimi
Dönülmez bir yerdeyim ben, sen nerdesin
Hazan olmuş, yaprak dökülmüş yollarına
Son şarkı demiştim sana, çaldı o da sonunda
Hiçbir eser bırakmadın, giderken ardında
Çaresiz ve bitkin, dalmışım tek başıma
Sözcükle ifade etmek, inan ne kadar zor
Kelimeleri özenle seçmek, inan ki imkansız
İçimdeki bu boşluğu, dolduramaz kimse
Hikayeyi bitirdim, mutsuz bir sondum ben
Kuşlar da uçuyor, sanma ki mutluluktan
Denizler de coşuyor ama beklenen için değil
Sahil hep dolmuş, sarmaşık aşıklarla
Ben bir sarp kayada, öylece bakakaldım
Ben, kendimi artık ifade edemeyen
Ben, duygularımla hiçsizleşen
Ben, eski benliğimi özleyen
Artık kimse yok, bu yolun sonu nereye
Yazar: Tiryakinim
Umut(Yalnız)Siyah ciltli kalın bir kitabın,
Sadece bir sayfasında bahsedilen,
Yan karakteriyim.
Terk ediliyorum.
Yalnızlığım bile yalnız bırakıyor beni.
Bense,
Oturmuş bir kanepede,
Tek başıma,
Umut ediyorum yaşamaya,
Tekrardan başlamaya.
Yazar: irme
En Yeni Düz Yazılar
ROBOTLARI KABULLENMEKEvet, insan hakları, Kadın hakları, çocuk hakları, havan hakları, şimdi de robot hakları. Çok vicdanlı insanlar, şu iblise tapanlar, robotların bile haklarını düşünüyorlar. Gel ki ruhları yok ama olsun. Zamanımızda çoğu kişi ruhunu zaten, bir yerlere satmış. Kimi telefonum olmasa yaşayamam diyor, Kimi internetim olmasa yaşayama diyor. Kimi alışmış hazır, kolaya para tüketmeye, bankalara köle olmuş, banka banka geziyor. Onlarla yatıp kalkıyor.
Artık çalışmaya' da gerek kalmayacak, Bir robotla evlenirsiniz o çalışır siz yersiniz, yerseniz. İblise tapanlar baktılar ki bu insanların sağı solu belli olmuyor, bazen sözümüzden çıkıyorlar, doğruları buluyorlar. En güzeli robotları çalıştıralım, İnsanları oyalarız, yavaş, yavaş sonlarını getiririz. Robotlarla evlik iyi fikir sayılır. Onca emek verildi, insanlar bir birine ırkçılıkla düşman edildi, sonra kadın hakları kadın erkek bir birine düşman, eşitlik yetmez, pozitif avantajlı eşitlik. Ailede oldu iki reis. Başladı kavgalar, sen, ben ailelerde parçalandı, o işte tamam. Çocuk hakları evet çocuklara da anne, baba karışmasın, çocukları aldatmak, kadınlardan daha kolay. Flört işlere başladı çocuklar, her istediklerini yaparlar istedikleri sürece ana, baba karışamaz çocuklar, gençler, kadınlar, zayıf iradeli erkekler tamam. Sonra insana benzer yaratık derler size, sayılarını azaltalım, hastalıklar salalım, paralarını alarak yavaş yavaş öldürelim. Uyanmasın, damgalı okumuş kendini alim sananlar? Aslında hak ediyoruz. Bizi Yaradan bizi bize, bir birimize emanet etmiş, hayat sınavında birbirinize yadım edin diye.. İblise ve nefsinize uymayın. Uyarıcı Kitaplar, örnek insanlar göndermiş. Biz durmayız o yüzden tarihler tekerrür ediyor. Dünyanın en verimli ormanlarını yaktılar, çevreci geçinenlerden gık yok, Sayısını bilmediğimiz hayvanları telef ettiler hayvan severlerden tık yok, İnsanlar açlıktan susuzluktan, hastalıklardan yıllarca öldüler, hastalıkları yayan kendileri, insan hakları onlara yok. Biz özgürlük istiyoruz.. Hayvan olmak istiyoruz daha neler neler bunlar insanlara tuzak. Düştüler, severek isteyerek. Şimdi de şu insanlara bak hayvandan daha aşağıdalar diyorlar diyecekler.. Haklılar düşünmeden her şeye atlama düşün, Aklını kullan yok.. İbise tapanlar, İblis bu iş zavallılardan çok memnun ama yetmez birbirlerini yesinler, kavgalar çatışmalar olsun çok insanlar ölsün sayıları azalsın. Biz zaten artık robotları çalıştıracağız, cipli kölelerde var. İstediğini yaptır. Yapmasa telef et, imha et.. Robotlarla evlenenleri de okuduk, öğrendik. Bayan robotla evlenen, evli erkeğin karısı da halinden memnunmuş sözde yerseniz. Kıskanmak için sebep yok. O bir robot sonuçta.. Sorsan senin farkın ne? Onun ruhu yok, senin vardı gönüllü sattın. İnsanlar kendi sonlarını kendileri hazırlıyordu. Başardılar başardık, artık savaş zamanı. İblis kendine artık daha çok güveniyor. İnsanları insanlıktan çıkaracağım dedi ve ona uyanları insanlıktan çıkardı. Rızkını Yüce Yaradandan isteyenler azaldı, iblise tapanlardan, kullardan isteyenler çok çok artı. Dünyanın en zenginleri, Zenginliklerini her şeyleri satarak zengin oldular, kadın, erkek, kumar, içki, çocuk kaçırmalar, organ satışları, Bankalardaki faizlerden, kendi düşmanımızı bankalar yardımıyla besledik, bizi perişan edin diye onlara maddi destek olduk. Akılı geçinen şuursuzlar. Önce dijital para, kağırt baralar çöp. Sonra dijital paralar altın, mücevher, gıdalar sıtok. Dijital sanal paranız olur hiç.. Avucunuzu yalamak yetmez kendi başınızı kendiniz yediniz? Ağlayın, Ağlayın ağlayanları izleyip bana ne, sana ne, bize ne, Yakında Kesinlikle bize ne diyenler çöp olacak.. Oyun içinde oyun. En büyük düşmanın İblisin Yüce Yaradana söylediği ahdini okuyun öğrenin.. Hayat aslında o kadar zor değil, zorlaştıran biziz, ağlayan biziz.. Müslümansan her şeye her an hazırsın, kefeninle gezersin, ölüme hazırsın.. Ölünce Yüce Yaradanına kavuşacak, ona misafir alacaksın.. Ölümden korkar mısın? O zaman Hayat sınavını unutma kulluğunu unutma. Senin savaşın İblisle ve nefsinle? Köleler, kuklalar zavallılar, kendi tuzaklarında bir birlerini yerler.. Hayat acımasız değil, İnsana düşman olanı unutma? Hayat güzel, zorluklar az, paylaşmayı, vicdanlı insan olmayı unutma gerisi kolay.. Tüm sorulara, sorunlara cevap, dertlere derman Müslüman ve insan olma kılavuzunda.. Senin kumandan sende akıllıca seçmek senin elinde, tövbe vakti geçmeden kullanmasını bilmek erdem, sonumuz olmasın sonsuz cehennemler? Hayat ya Rahmani ya da Şeytani yollarda geçer? Evini boş bırakma hırsızlar girer, Zihnini zikirsiz bırakma şeytanlar üs kurar, Seni hak yoldan uzak tutar.. Hayırlı, bereketli günler kul olanları bekler..
Yazar: ABDULHAMİT
KORONA AŞISINDA 75-80 Y...Bugün 75-80 yaşlıların korona aşısı yapılmaları başlayacakmış.
Açık ki tuhaf bir durum.
Çünkü zaten 65 yaş ve üstüne sokağa çıkma yasağı varken yani 75-80 yaşlılar zaten sokağa çıkamıyorlarken neden aşılanıyorlar yani zaten sokağa çıkmayan insanlara neden aşı yapılıyor?
Denilebilir ki sokağa çıkan torunları, çocukları, gelinleri, damatları onlara korona bulaştırabilir. İyi ya, demek ki önce iş gereği 'Her gün sokağa çıkanlara' örnek ki işçilere, memurlara, memurelere ve esnafa korona aşısı yapılmalı değil mi, sokağa çıkmayanlara yapılması yerine?
Gerçekten tuhaf bir durum.
Necdet Gürçiftçi
Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge
İnternette yayınlandığı zaman: 28.1.21/08.57
Yazar: Birturkbilgesi
MİA GENİ KURAMIM (DENE...Abd'nin bulduğu ve 'Pısikopatlık(psikopatlık) geni' de dediği ve medyaca 'Mafya geni' de denilen gen gördüm ki benim bundan en az on yıl önce felsefe ve gözlem ile kuramsal olarak bulduğum ve kuramsal bir gen olan ve 2013 yılında bıloglarda(bloglarda) yayınladığım ve Mia geni dediğim genin işlevlerinden birine sahip ancak Mia genine ulaşamamış, Mia geni altı bir gen.
Mia geni kuramsal bir gendir yani laboratuvarlarda saptanamaz, dünyanın en gelişkin mikroskopuyla bile görülemez ve yok edilemez. Abd'nin bulduğu Maoa geni'ni yaratan benim bulduğum Mia geni'dir yani bu durumda Türkiye Abd'nin gerisinde değil ilerisindedir. Abd incir içindeki çekirdekleri bulmaktadır, inciri yaratanı değil yani bugüne kadar bulunan genler incirin içindeki çekirdeklerdir.
Mia geni tıb ile, laboratuvar ile, ilaçlar ile, genetik bilimi ile, genetik bilimi araçları ile yok edilemez ancak yok edilmek zorundadır insanca bir dünya, insanca bir insanlık için. Mia geni insandaki tüm insanlıkdışı şeylerin; beyinsel, ruhsal ve bedensel tüm hastalıkların asıl nedenidir. Bu geni bulabilmek, anlayabilmek için eytişimsel(diyalektik) özdekçilik(materyalizım, materyalizm) felsefe bilmek gerekir ki zaten bu geni bundan en az on yıl önce bulmama karşın yayınlamakta acele etmememin bir nedeni de bu genin kolay kolay bulunamayacağını, anlaşılamayacağını bilmemdir çünkü insanlar ya felsefeyi dışlayıklar ya da felsefe diye saçmalıklara sarılıklar.
Yani Abd'nin bulduğu Maoa geni'ni benim bulduğum Mia genine benzetmekle oldukça çok yanlış yapmışım; benim bulduğum Mia geni Maoa genini içeriyor ancak ondan çok daha büyük; dediğim gibi Maoa geni bir incirin içindeki çekirdek gibi gerçekte. Zaten Mia geni'ne 'Genlerin geni', 'Baş gen' demem de bu nedenle. Ancak şu da var ki Mia geni de Maoa geni gibi siyasi amaçlar için de kullanılabilir ve daha da ötesi ticari amaçlardan, en kötü amaçlara kadar herşey için de kullanılabilir. Mia geni en aza indirilmedikçe dünyaya barış, huzur, bilimsellik, akıl(us) egemenliği; ahlak, vicdan, merhamet egemenliği; insanca bir dünya asla gelmez, gelemez. Mia geni oldukça dünyada ahlaksızlık, barbarlık, ilkellik, terör, savaş, vahşet, insanlıkdışılık asla eksik olmaz ve acı olan şu ki bu gen azalmak yerine gittikçe çoğalmakta ve dünyaya gittikçe daha çok egemen olmaktadır çünkü bu geni taşımakta olanlar, bu geni en azda olanlardan daha çok üremektedirler.
Maoa genini yok etmek pısikopatlığı yok etmektir ancak Mia genini yok etmek genelde insanı, özelde ise yanlış, kötü, zararlı, insanlıkdışı insanı yok etmektir. Maoa geni Mia geni'nin alt genlerinden biridir yalnızca ve tüm genler de Mia geni'nin alt genleridir gerçekte yani tüm iyi genleri de, kötü genleri de yaratan, Mia genidir. Mia geni elmaya elmalığını, domatese domatesliğini, sincapa sincaplığını, aslana aslanlığını, çiçeğe çiçekliğini veren gen gibidir yani böyle bir geni yok etmek bu geni taşıyan şeyi yok etmektir. Her gen nicel iken bu gen hem nicel hem niteldir ve tıpkı Maoa geni gibi bilimsel ve ahlaksal eğitimle özellikle ruhsal, beyinsel alanda etkisizleştirilebilir ancak yok edilemez. Bu genin dünyadaki ve ülkelerdeki egemenliği etkisizleştiği gün meyhaneler, genelevler, pavyonlar, kumarhaneler ve benzerleri kendiliklerinden kapanırlar ve savaş, terör, cinayetler, tecavüzler başta olmak üzere tüm evrensel suçlar kendiliklerinden yok olurlar.
Ayrıca belirtmek isterim ki bu gen geleneksel ırkçılık anlayışına ve geleneksel din anlayışına da son verecek; insanlığa, tarihe, dünyaya, demokrasiye, insan haklarına, uygarlığa, toplum kavramına, insan kavramına, sanat kavramına, bilim kavramına, teknoloji kavramına, eğitim kavramına, siyaset kavramına, devlet kavramına yeni bir çığır, çağ açacak Nobel'lik bir gendir.
Necdet Gürçiftçi
İnternetde yayınlandığı zaman: 20.2.15/08.00
Yazar: Birturkbilgesi
HERKESİN HAK ETTİĞİ YER...Değer, kıymet yerine, zamanına göre çok farklılıklar gösterir. Kimi zaman tavan yapar, kimi zaman yerlerde sürünür. Şahsın biri çok zengindi, para gani ama, patatesten başka bir şey yiyemiyor, hasta neye yarar çok para. Çölde kayıp olmuşsun, yanında bir çanta dolusu elmas, açıkmış susamışsın, bir kişiye rastladın. Ekmek- su istedin oda veririm ama elindeki çantayı bana verirsen. Kim vermez. Açlıktan susuzluktan ölmek var.
Bizim asgari ücret meselesi de çok su götürür, işverenler hariç, kimse yeterli görmez. Çalışanlar hep dert eder. İşverenler Aman fazla artmasın iflas ederiz. Kimine azı dert para, kimine çoğu dert para! Bizde hemen başlarlar Almanya'da, Fransa'da, ABD'de şu kadar Dolar, Euro gibi, Oralardaki para sana göre yüksek, onlara göre çok az. Japonya'yı anlattı bir gazeteci. Orada milli gelir, dolar olarak 30-40 bin dolar. Bizde vay vay desene Japonlar hayatlarını yaşıyor. Ye iç eğlen, gel keyfim gel. Biz gel diyoruz da, keyif öyle kolay gelmiyor. 30 metre kare ev kira 10.bin dolardan aşağı yok. Her şey tane tane, dilim dilim, gram gram, Yok öyle 2kg, 5kg karpuz. incir bile tane tane, bir incir bizim tl ile 3-4tl. Karpuz bir dilim 4-5tl. Bizde bir dilim karpuz ver desek pazarcı bizi kovar veya küçük bir karpuz verir al bizden olsun, diyenleriniz olur. Ama medeni dediğimiz alem de öyle şeyler yok. Alman usulü derlerdi bazıları, bizde ayıp sayılır. Misafire para verdirmek, çok, çok ayıp, misafir elini cebine atsa, kızarız. Medeniyeti bize öve öve bitiremediler. Onların sözde medeniyetini, yaptıkları internet her şeyi ifşa ediyor. Doğru bildiğimiz yanlışlar, çokmuş meğer. Medeniyeti onlar Bizim ecdatlarımız'dan öğrenmiş, hatta bazı bilgilerimizi çalmışlar. Amerika' keşfini yapan Piri Reis, ilk uçan Rayt kardeşler hikaye, Bize ali kuşçu, Vecihi hürkuş, yani aldatılmışız yıllarca. Okul bilgilerimizin çoğu hiç oldu, boşa geçmiş onca zaman, emek. Dünya tarihi meğer yalan. Oooo bir fosil bulduk, kocaman bir insan iskeleti milyon yıl öncesinin fosili olabilir. Yani Hz Adem As.dan, Önce de insanlar vardı ayakları. Yok yontma taş devri, yok cilalı taş devri. Salla salla, Yalandan kimse ölmemiş, Cahiller bilmeyince her şeye evet doğrudur der.
Yalanlar doğru sayılır. Zaman her zaman doğruları bulduğu ilk fırsatta çıkarıyor ortaya. Aaaaa Bir bakmışsınız Kahraman bildikleriniz hain, Hain bildikleriniz, gerçek Kahraman. Zamanımız yalancıların primlerinin en yüksek olduğu zaman, ama o zamanında sonu geliyor. Yalancıların mumları sönecek, gerçekler hak ettiği yeri mutlaka bulacak. Hak ile batıl, doğru ile yanlış, hak ettiği yeri bulacak. İlahi Adalet asla şaşmaz. Hakkını ve haddini bilenlere selam olsun.. Her kesin hak yer, bulunduğu yerdir.
Yazar: ABDULHAMİT
HAKKI BULUT'UN SANAT VE...Bir toplumu doğru eğitmek siyasetçilerini ve ünlülerini Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak' ile eğitmekten de geçer çünkü toplumlar bu tür insanların arkalarından gider(giderler).
Sanat masum ve doğru birşey olsa da tıpkı bilimi savaş için kullanan bilimciler de olduğu gibi sanatı da sanata ve insanlığa aykırı durumla kullanan sanatçılar da var dünyada; örnek ki Madonna, Lady Gaga, ve öteki akıldışı-ahlakdışı Abd'li sanatçılar gibi.
Türkiye'de de görülmekte ki Atatürk'ün de, Muhammed'in de 'Önce bilim ve ahlak' dünyasına aykırı bir sanatçı türü oluşmuş, ve yayılmakta, üstelik de topluma egemen olmakta.
Öyle ki Türkiye hem sanat, ünlü diye ortalık ahlaka aykırı giyimli sanatçılar ve ünlüler ile dolmakta; hem de aşk diye aşkı da, insanlığı da, müziği de, sanatı da küçükduruma(küçük duruma) düşüren sözde müzik türü ile dolmakta; aşk diye topluma, kölelik, uşaklık, şiddet, barbarlık, tehdit, şantaj, zalimlik, ciyakciyak(ciyak ciyak) yalvarmak yani akıldışılık, ahlakdışılık, hukukdışılık, ve insanlıkdışılık gibi şeyler öğretilmekte, örnek ki 'Şurayı yakarım, burayı yıkarım, senin için ölürüm, canım sana feda, yoluna ölürüm, ayağının tozu olayım, seninle sevişmek istiyorum' gibi yani açık ki sanat da ayıp kalmayan yerlerden olmuş. Açık ki bunun temel nedeni 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, güvenilirlik, sakinlik, medenilik, nefssizlik ve inziva demektir' diyen Muhammed'e; 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'e aykırı; cehalet, eğitimsizlik, mantıksızlık ya da ahlaka aykırılık içindeki insanların sanatçı olmaya koşmalarıdır, sanatçı yapılmalarıdır, sanatçı olmalarıdır. Atatürk 'Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir' dedi ancak Atatürk hem 'Önce bilim ve ahlak' dedi, hem de sıporcunun(sporcunun) bile ahlaklısını sevdiğini, istediğini, doğru bulduğunu söyledi. Yani sanatçılar akıldışı-ahlakdışı-insanlık dışı Batıyı da, barbarlık içindeki Doğuyu da değil Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Bilim ve ahlak'ı kendilerine örnek ve amaç almalılar; müzik yayını yapan medya da, magazin yayını yapan medya da buna uymalı.
Açık ki yalnızca siyaset değil sanat da topluma yanlış şeyler öğretir durumda olmakta.
Bu duruma tepki olarak; siyasetçileri ve ünlüleri eleştirmek zorunluluğu oluşmuş durumda.
Hakkı Bulut isimli bir müzikçi var. Görünüm, dış olarak medeni, içten(samimi), dürüst görünmekte ancak açık ki sanat, ve aşk ile ilgili mantıksızlık durumu var. Örnek ki 'Kul hatasız olmak' adlı müziğinin sözleri hem aşkı, hem sanatı, hem sanatçıyı, hem müziği, hem Türkiyeyi, hem toplumu, hem insanı, hem insanlığı, hem Türklüğü küçük düşürmek özelliği taşımaktadır yani insana ve topluma aşk diye yanlış, kötü, zararlı ve olumsuz özellikte şeyler yani mantıksızlık öğretmektedir. Bu müziğin sözleri şöyle:
'Allah'ım sevdiğime çile dert verme
İsterse her gün bana bin azap versin
Ne olur ümitsiz günler gösterme
İsterse derdime bin dert eklesin,
Kul hatasız olmaz, o da öyledir
Belki de suç bende, günah bendedir
Bence yaşamak onu öyle sevmektir
Yeter ki sağ olsun yetişir bana,
Ayakları taşa gelmesin yeter
Yerine ölürüm, yaşasın yeter
Ayda yılda yüzünü göreyim yeter
İsterse yıllarca sormasın beni,
Bin türlü isyan da olsa dilimde
Yaşama sevincini alsa elimden
Bilsem ki huzur vermez bana kabrimde
Yine de severim kalpsiz olsa da'.
Böyle aşk, sevgi, akıl-mantık, sanat, sanatçılık, demokrasi, laiklik, özgürlük olmaz; hele ki din hiç olmaz. Bu müzikte açık ki durum sevgiliye köleliktir yani bu sözler aşkı kölelik olarak tanımlamakta oysa sevgili nedir, içi lav-kor-ateş dolu bir dünyada içi bağırsak-bok-pis-iğrenç-tiksinç-mide bulandırıcı şeylerle dolu bir varlıktır yani sevgiliyi ve aşkı çok abartmamak gerekir; hem felsefe, mantık, bilim, ahlak, din, demokrasi, laiklik ve özgürlük açısından hem de akıl-ruh sağlığı, insanca var oluş açısında.
Müziğin sözleri baştan sona mantıksızlık dolu. Örnek ki başta 'Allah' denilmiş ancak sonda 'Bilsem ki huzur vermez bana kabrimde, yine de severim kalpsiz olsa da' denilmiş yani sevgili, Allah'tan, İslamdan, Müslümanlıktan, inançtan üstün tutulmuş olmakta. Müzikte 'İsterse her gün bana bin azap versin, isterse derdime bin dert eklesin, yaşama sevincini alsa elimden, bilsem ki huzur vermez bana kabrimde, yine de severim kalpsiz olsa da' denilmiş; gerçek ki insan zalimi, zalimleri, kalpsizleri, topluma zararlı insanları, insanlığa zararlı insanları, ahlaka aykırı insanları, vicdana aykırı insanları sevmemeli yoksa bencillik, sorumsuzluk ve mantıksızlık olur ki durum yani sevgiyi, aşkı, sevgiliyi böylesine, insani değerleri-ahlakı-mantığı-akıl/ruh sağlığını bile hiçesayacak(hiçe sayacak) kadar aşırı abartmak akıl-ruh sağlığı sorununa kadar da, intihara ya da sevgiliye karşı suç işlemeye kadar da gidebilir, götürebilir. Müzikte 'Ayda yılda yüzünü göreyim yeter, isterse yıllarca sormasın beni' diyor, yahu 21. yüzyılda böyle aşk mı olur; insan sevdiği ile sürekli birlikte olmak, birlikte yaşamak ister; hem 'Sevgiliyi ayda yılda bir kez bile görmeye razı olmak' sevgilinin de buna razı olduğunu ya da razı olacağı demek değildir yani bu söz sevgilinin düşüncesini hiçesayar, gerçekte ona değer vermezlik özelliktedir. Müzikte 'Yerine ölürüm, yaşasın yeter' sözü de, 'Yaşama sevincini alsa elimden' sözü de hem müziğin başında 'Allah'a inanmak yani İslamiyet ile ters, hem akıl-ruh sağlığı dünyasına aykırı, hem de fetişçi, sevgiliye adeta tapıcı, sevgiliye bağımlılık, sevgiliye kölelik bir durum içermekte yani sevilen değerli de seven değersiz mi, bakalım sevilen seven için bırakın ölmeyi, tırnağının uçunu(ucunu) bile verecek mi? Müzikte 'Kul hatasız olmaz, o da öyledir, belki de suç bende, günah bendedir, bence yaşamak onu öyle sevmektir' diyor; yani özeleştiri az da olsa var da sevgiliyi eleştiri hiç yok; ne yani sevgili sigara-içki-uyuşturucu bağımlısı olsa, ahlaka, vicdana, dine aykırı olsa; aşık olan kişi Müslüman ise, aşık olunan kimse de ortalıkta sütyen-külot dolaşan biri olsa; yalancı, iftiracı, fırıldak, zalim, dolandırıcı, pısikopat(psikopat), sosyopat, serikatil(seri katil) olsa, onu öyle sevmek midir aşk; gerçek ki böyle aşk olmaz.
Açık ki bu sözler sanki hayatında hiç sevilmemiş, hayatında hiç sevgilisi olmamış, hayatında hiç kendisine aşık olan bir bayan olmamış, hayatında hiç aşk olmamış, hayatında hiç aşk yaşamamış birinin sözleri durumunda; insanlara, topluma aşk diye de, sanat diye de, müzik diye de yanlış, kötü, zararlı, tehlikeli şeyler öğretir özellik taşımakta.
Anlaşılan ki Hakkı Bulut doğru sanatın, doğru sanatçılığın, ve doğru aşkın doğru tanımını bilmiyor bir durum göstermekte oysa bunların doğrularını Atatürk 'Önce bilim ve ahlak' yani mantık; Muhammed de 'Din bilim, ahlak, vicdan, merhamet, adillik, dürüstlük, güvenilirlik, sakinlik, medenilik, nefssizlik ve inziva demektir' ile çoktan tanımlamış durumda.
Sevgili denilen şey; içi lav, kor, ateş dünya üzerinde; herkes gibi içi bağırsak, bok, pis, iğrenç, tiksinç, mide bulandırıcı şeylerle dolu birşeydir; aşk da böyle bir dünya üzerinde, böyle birine dalkavukluktur, yalakalıktır; insanlar bu gerçeği öğrenmeli, anlamalı, ve aşkı da, aşık olunanı da fazla abartmamalı.
Müzikte 'Belki de suç bende, günah bendedir' diyor, kuşkusuz ki sende; böyle zalim, vicdansız birine aşık olmakla, ve topluma akıldışı-ahlakdışı-insanlıkdışı böyle bir saçmalığı sanat, müzik ve aşk diye tanıtmakla, sunmakla, değil mi?
Müzikte 'Yerine ölürüm, yaşasın yeter' diyor; ne yani kendini bilime, vatana, insanlığa, millete, ahlaka, dine adamış biri falan mı?
Bu müziğin durumuna en uygun sevgili ancak hapisteki birine olur çünkü ancak o her gün değil de ayda yılda bir kez görülme durumuna sahip olabilir.
Ey sanatçılar ve ünlüler; hem toplumun parasını alıyorsunuz, varlık-bolluk-gösteriş-servet-keyif içinde yaşıyorsunuz hem de topluma mantıksızlık, ahlaka aykırılık, vicdana aykırılık, insanlığa aykırılık, akıl-ruh sağlığına aykırılık, demokrasiye aykırılık, hukuka aykırılık gibi şeyler öğretiyorsunuz, yazıktır, ayıptır; Muhammed, ve Atatürk gibi 'Önce bilim ve ahlak' demeyi öğrenin artık. Nefse, cehalete, mantıksızlığa, ahlaka aykırılığa, insanlığa aykırılığa nedim değil, dini tanımlayan Din hadisileri ile nadim olun.
Necdet Gürçiftçi
Hiçbir dini inançtan ve hiçbir siyasi partiden yana olmayan dinli ve bilge
İnternette yayınlandığı zaman: 27.1.21/06.55
Yazar: Birturkbilgesi
En Çok Okunanlar
- ABDULHAMİT - CEHENNEM AZIĞI
- Birturkbilgesi - HAKKI BULUT'UN SANAT VE AŞK YANLIŞI DURUMU (DENEME)
- ABDULHAMİT - HERKESİN HAK ETTİĞİ YER BULUNDUĞU YER
- Birturkbilgesi - AŞK ŞARKILARI AŞK ŞİİRLERİ
- irme - Umut(Yalnız)
- ABDULHAMİT - ÇALIŞIR
- Birturkbilgesi - NE MUHAMMEDÇİLİK NE ATATÜRKÇÜLÜK NE DEMOKRASİ NE LAİKLİK NE ÖZGÜRLÜK NE DİNLİLİK
- ABDULHAMİT - CİP TAKARLAR
- Birturkbilgesi - KORONA AŞISINDA 75-80 YAŞA AŞI YAPILMASINDAKİ TUHAFLIK DURUMU (DENEME)
- Birturkbilgesi - MİA GENİ KURAMIM (DENEME)
- savaşkaraduman - Bir Nefeslik Şiirler (7)
- Tiryakinim - Benim
- ABDULHAMİT - EKTİNİZ TOHUMLAR
- Birturkbilgesi - YARGI İSTİYORUM
- ABDULHAMİT - ROBOTLARI KABULLENMEK
- GÖKKUŞAĞI - Ayrılık zor
Yeni Üyeler
- Esat
- AybukeAkpunar
- Ankakuşu
- Rakun
- sessizgeceler
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir