Bir nefes verdin ki içime göklerden
Şimdi duyamıyorum yankısını çığlığın
Beni ölüm taşıdı bu kutsal tepelerden
Gücümü gittikçe çoğalttı ıslaklığın
Geceler saçlarında asılı karanlıktır
Gözlerin yalnızlığın bulutlu günlerinde
Ellerinde titreyen bir kutsal ışıktır
Artık bütün korkular asılmalı gönlümde
Ben aşkı yitirmişim çocukken
Cesaret üflemiş göğsüme rüzgârlar
Hep nefret etmişim ruhsuz gökdelenlerden
Bu yüzden kollarını açıyor bana dağlar
Şimdi aşkı tanımam kâbus sahnelerinde
Ne yazık ki kana düşmüş çiçeğim
Sokaklar korkular barındırsa da içinde
Ben özgürlük denizini nefesinle geçeceğim
Bir gün gelirim diye bu tarihi evlere
İç sevginin ruhunu o soylu kadehinden
Sevgiler ki çağlara teslim olmayan kale
Sevgiler ki söküp aldı yüreğimi yerinden