1959 Yılında, tam çağında,
Kara tren, kuşetli vagonda.
Dört kişilik kompartımanda,
Oturuyordu üç kişi bir arada.
Dalıp çıkıyor dağlık arazide tren,
Karanlıkta, bir sıra tünellerden.
Karşı koltukta bir dilber;
Uyku tutmuyordu gözler.
Mutluluk doğdu onlara bir kere,
Gönüller istiyor, geçmesin o gece.
Sabaha kadar gün doğmasın,
Zaman dursun, kalsın öylece.
İki ırmak gibi, çatakta oldular yek.
Birlikte aktılar, o gece sabaha dek
İkisi de tertemiz berrak akıyordu.
Aynı vadide, ak sular karışıyordu.
Coşmuş, taşmış gönül hisleri,
Onların gözlerden yankıları,
Ortada bir yerde kavuşuyor,
Kalplerde buluşuyordu.
İki gönül coştu, yatağından taştı,
Sabah oldu, istenmeyen gün açtı.
Yol ile birlikte, birinci gece bitti.
O sanki bir anlık, tatlı hayaldi.
Yarım asırlık anı olarak kaldı.
Yılmaz Küçük
14 Mart 2013