Şiir Defteri

Sol Anahtarının Çengelinde Kirinden Arınamamış Bir Yürek Asılı

Yazan: TahsinOzmen
19.05.2012 / 13:31
1926 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
“bazıları kendilerini temiz…birilerini kirli kendilerini doğru...diğerlerini eğri görür” oysa...; -Dünyaya isteyerek gelinmez cennet de cehennem de kimin cebinde bilinmez- . hiçbir ehl-i namusun ar perdesi… durup dururken delinmez pamuk tarlasında zenci kuş olmaya benzer tüm anıları tecavüz işgaline uğramış bir ******nin… mazisi mendille silinmez içine konmadık ne var ki zaman kazanının tövbesini arayan günah da av tarlasında vicdan arayan avcı da… sonunda ne bulur bilinmez . zira gelecek… bilinmezin yurdudur dün ise… ağız dolusu keşkeler kuyusudur nereden eseceğini bilmek gerek rüzgârın bazı yangınlar felaket olur bazıları iç ferahlatıp yürek soğutur . oysa…; üşümez hiçbir yüce dağın doruğu… busesini daima göğe kondurur bir bulutun omzuna koyamazsa başını ecelini çağırır her kuş… ne zaman ki kanat çırpmayı unutur . inceldiği yerden kopmayınca zaman gövdesine ağır gelir başak ve insanı üzüm tanesi gibi sıkar hayat masumiyet mi kutsiyet mi açmazında… acıdan ızdıraptan taşar Fırat o hayat ki; -kristal bir vazodur- insanın kurt yanının kuzu yanını yememesi … barışık olma mücadelesiyle geçer çoğu zaman doğrularını alıp gider herkes… faili meçhûldür her yalan oysa -evrildikçe insana… yanlışın çoklarından arınıp… doğrunun sere serpe kucağına düşer adam olan- . zira her yanlış… -yapanı yutmaya hazır bir çukurdur- hangi çukur…içine biri düşmeden ağzını kapatmış ki hangi ehl-i namus durup dururken ar perdesini yırtıp atmış ki . kimse istemez… kokusuna kurban menekşe misali solmayı darağacında dal yanma meyline yenik düşmüş kor olmayı . linç kapkara…öfke kıpkızıl namus…üstüne basılmış mayın içerde delişmen bir arzu…ağır mı ağır oysa…; meyve sevdasına ağaçtan düşen… ancak insaflı bir el’le ayaklanır zira hoşgörü toz pembe… umut çelik gibi…yalçın kayadaki sabır . -yaprak dala…insan insana tutunur yoksa ömür… yorgun bir uçurtma gibi yere çakılır – /…velhasıl… sol anahtarının çengelinde kirinden arınamamış bir yürek asılı ya ölümü doyuracaksın eceli emzirip…yani koparacaksın yeşili dalından ya da kemanın kırık telinde bir kumrudur deyip ezgiler uçuracaksın…yaşamın gülümseyen yanından…/ //…yine de…; ne güller…kokmaktan usanacak ne de gönüller…güle kapanacak üflesen…cehennem tutuşacak içine çeksen…cam kırıkları doluşacak . zira seyircisiz de oyuncusuz da hayat sahnesi olmaz güneş vurulmaz içeri güneş aldı diye... bir kentin tüm pencereleri kırılmaz -duvar dediğin yosununa katlanır- ve -karanlık... ancak ışıkla yıkanır- . saat hep öfkeye kurulmaz kanayan yaraya töre basılmaz başaklar…sadece hasat için tırpanlanır . diken olmayı kim ister ki... gülün göğsünde ışıl ışıl çiy damlası olmak varken zira yaşam rengârenk oysa…; cennetin karşı kıyısı cehennem…// 1984 tahsin özmen, bez bebekler de üşür, çatım ajans&baskı yay,ank, 2006
Düzenleme: 24.09.2012 / 11:19
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • VEJETARYEN1978
  • Serdar150
  • yunuskivanc
  • Adıyaman
  • Şiirlik
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir