Şiir Defteri

MADENCİ- Karanlıklarda Aydınlık Arayan Adam

Yazan: TahsinOzmen
14.05.2014 / 09:53
1605 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
...................................................................Kozlu kurbanlarına ithaf yaşamın kıyısında boynu bükük bir çiğdemin külleri maviye karışırken henüz çiçeğe değmemiş... tomurcuklar düşüyordu arzın koynuna... hayatın kömür kokulu zeytin gözlerinden ... ve pas tutmuştu güneş simsiyah günahlar yükseliyordu...bembeyaz karlar ülkesinden iki serçenin düğününe davetliydim... gidemedim...! acı üstüne acı sızdı içimdeki yel değirmenlerinden sanki düşüverecekti uyuklayan ay... kalbi kırık bir maziye kabuk bağlamış hüzün iskelesinden ... oysa ben...! uykusunda gezinen karanlığı öptükçe zenci yüzümün terkisinde... apak yüreğime saplı güller açacak ve düş kırıntılarını toplayan güvercinler uçacak sanırdım...gözlerimin güvertesinden meğer...kara ölümün gölgesine basmışım -ki hiç yorulmamıştı ölüm öldürmekten- yeni tuzaklar kuruyordu ecel -ki çukursu bir uçurumun göçük sesidir o- dumanı tüten günce küllerinden “ölüm için biriktirdiğim ömür” uçup giderken avucumda sarı yeleli atlar koşuyor... boncuk boncuk ter damlıyordu baretimden kırmızı içiyordu martılar… sahili dövmekten sıkılmış...yetim bir dalganın oraya buraya savurduğu madenci gömleğinden isyan mevsimiydi mevsimlerden saçları dağınık bulutlar kayıyordu irem bahçelerinden cennet gülünün cehenneme... cehennem ateşinin cennete yakışmadığın bilsem de acemisiydim ölümün...karaelmasla açtığım dehlizlerde boğulurken .... her seferinde kendini bir eksiltmek için eceline kazma vurup...bir ömür boyu mezarını kazan madenci fenerleri bir bir sönse de... -karanlıklarda aydınlık arayan- ekmeği ateşten, kömürden başka alnında kara lekesi olmayan bir madenciydim ben söyleyin bana...! yedi kat yeraltında, bedeninde açılan mağara...kömür tozu doluyken kütür kütür yanan sobaya sırtını vermiş… hangi karanlık korkar ki güneşten ... .. . /...ey grizu kokulu cüce hayat...! zamandın sen ölümden çaldığım...ben artık düşleri bağbozumu...hüzzam gülüşleri yitik yorgun düşmüş bir albatrosum...tütün sarısı bir ağıtta dudakları kenetli...gözlerinin nuru bitik donmuş bir toz bulutuyum... buzul mavisi bir sarkıtta . biliyorum...! bir gün dolar helâllik heybesi ve ölümle köşe kapmaca...toplu mezarlarda son bulur dulların, yetimlerin göğüslerine Ağrı Dağı oturur bizim kârımız her gün ölüp ölüp dirilmektir günler geçeeerr... analar ekmek teknesine yeni oğullar doğurur . zira...; -bir lokma...bir can eder- bütün kömür trenleri gün ışığına hasret gider öyleyse çekiyorum denizinden dalgalarımı dudaklarında unuttuğum sabıkalı 3 Martı geri ver.../ 3 Mart 1992 *tahsin özmen,bez bebekler de üşür,çatım ajans&baskı yay,ank,2006
Düzenleme: 06.08.2014 / 12:13
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • VEJETARYEN1978
  • Serdar150
  • yunuskivanc
  • Adıyaman
  • Şiirlik
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir