Dalda bir kuru yaprak gibi kaldım hasret
Billur misali sesininden süzülen kelimelere
Şimdi nerede ve nasılsın bilinmez
Hasret geldim hasret gidiyorum
Ya sen neredesin bir kez söyle
Koyma beni hasret haftanın ilk günü ayın ilk gününde
Geçmez böyle bakmak ile yol ve zaman
Ben hasretim sen hasret değilsin anlaşılan
Gizleniyor içindeki aşkların yanan ateşi
Bir lav patlayacak yakacak herkesi
Susma ne olursun bir şeyler söyle etme naz
Ayı yılı çoktan geçti bu gönül senden
Doğum günleri geliyor en azından o zaman yaz
Bülbül figan olmuş vermekte güle rengini
Son nefesini veriyor artık bu sevgi
Haberin yok mu akıyor kan kalbimin ortasından
Daha da mı söylemeyecek misin vefasız insan
Susma biliyorum ki yanıyor kalbin
Cesaretin mi yok yoksa yeminli misin bana
Susma bir kelam et kır sohbetin belini
Yoksa kırdın bu aşığın böylece kalbini