Takvimler pas tuttu gidişin ardından,
"bir gün eşittir bir ömür; dönülmez ayrılıklarda."
dökülmüyor yaprakları çıplak ağaçların artık,
kurumuş dallarına astığım dileklerimin rengi soluk çaputları.
Üç yüz altmış beş güne çalan bir güz vakti her saniye başı tabiatımda...
Nihahet hayalin uğrar oldu gecenin bir yarısında,
Uykusuz gözlerimden damlayan güzel rüyalarda sen yağmurdan kaçan kız,
Oysa hep bir rüzgar kovalar kokunu, alıp götüren dağ yamaçlarına
Tıpkı ilkbahar tadında...
Bir adam yürür çizgilere basmadan ıssız sokağın kaldırımında,
Bir de sen varsın, beklemektesin yol ayrımında...
Hikayeler hep mutlu biterdi aslında,
Sende mutlu bittin, mutluluğuna gittin zannınca...
Her ne kadar ardında bir mutsuz bıraksan da
Mutluluklar dilenir karşılıklı olarak "elvedalarda"...
Bayram Karakeçili 04:00 17/05
rapoet
17.05.2011 / 04:09
Nereye dönsem hayatın iki yakasında ölüm
Nereye baksam hayatın iki yakasında ömrün
Her anında sen varsın, iki yakasında elin
ve nefes aldıkça gözlerinde gözlerim.
rapoet
17.05.2011 / 04:09
Kaf-Kef
18.05.2011 / 04:29
Düzenleme:19.05.2011 / 04:43