İyi insanları kırmamalıyız, incitmemeliyiz. Çünkü değer geçici değildir; hele birini gerçekten sevmişsek, o değer nasıl olur da azalır, nasıl olur da sıradanlaşır? Sevgi, zamanın aşındırdığı bir taş değil, tam tersine zamanla parlayan bir iz gibidir.
Birinden uzakta olmak, ona gidememek? Bunlar hisleri değiştirir mi gerçekten? Mesafe, sevgiyi öldüren bir uçurum mudur? Bazen sadece kalbi daha sessiz, daha derin bir yere taşır. Dokunamamak sevgiyi eksiltmez, sadece özlemi çoğaltır. Özlem ise sevginin sabırla yoğrulmuş halidir.
Birini çok seviyorsak, seviyoruzdur. Bunun şartı yoktur, karşılığı yoktur. Beklentisiz sevmek, belki de en cesur seviş biçimidir. İnsan küçük umutlar biriktirir, avuç içi kadar ihtimalleri kalbin bir köşesinde saklar. Büyük hayaller değil belki ama sıcak, kırılgan, gerçek? Sabretmek şart değildir, ama çıkarsız sevebilmek büyük bir inceliktir.
Ve her şey olduğu yerde kalmasa bile, şunu diyebilmek gerekir: İyi ki tanımışım. Çünkü bazı insanlar hayatımıza uzun kalmak için değil, derin izler bırakmak için girer. Onlar inci tanesi gibidir; sade, gösterişsiz ama ışığı fark edilmeden bile parlar. Gürültü yapmazlar, kendilerini ispatlamaya çalışmazlar; sadece var olurlar ve varlıklarıyla güzelleştirirler.
Böyle bir güzelliğin hayatına uğramış olması bile başlı başına bir şanstır. Sonu ne olursa olsun, adı konulsa da konulmasa da? Çünkü gerçek değer, elde tutulan şeylerde değil, kalpte kalanlarda saklıdır. Ve insan, bu dünyada hala böyle bir sevgiyi tanıyabildiği için, kendini sessizce şanslı saymalıdır.
MaHzUn_
19.12.2025 / 12:01
Dost Dostunu Arzularsa
Aşılmadık Yol Mu Da Kalır
Hiç Kimsem Yok Yaram Sara
Sarılmadık Dert Mi De Kalır
Bulursa Sevdiği Yari
Sevilmedik Yar Mı Da Kalır
(Alıntı)
MaHzUn_
19.12.2025 / 12:01