yoksun
boynu bükük kaldı rüzgar
titrer yağmurun sesi
buğulu bakar şimdi ateş
yoksun
alıp gitti bütün trenler
vagonlar bir bir seni götürdü
gözlerini unuturmadan her bakışımda gecelere
seni hatırlattı zaman
yoksun
ay bile vurmuyor artık pencereme
gülüşün hayalden öteye geçemiyor artık
sözlerin karışmıyor nağmelerime
boşlukla şavaşıyor gözlerim karanlık silüetlerde
her üşüdüğümde alev fışkırıyor tenimden
izdüşümüne bakıyorum hayatımın, elimde hiçbirşey yok
yoksun
seni zamana bıraktım artık
nereye götürürse seni, oradayım bende
heybemde gizli kapaklı bir söz bile yokken
gözlerimde bir damla yaş kalmamışken
seni bıraktığı yere zamanın gidiyorum....
yoksun
ayak izlerini bile silmekte yorgun bulutlar
kara kara çoğalan sessizliğin terkisinde şimdi kalbim
bir sigara izmariti gibi
dalından düşen bir yaprak gibi
savrulmak kaderim
ben yine yorgun
sen yine yoksun
hissediyorum
artık herşey bitmiştir tam anlamıyla,
kederiyle,üzüntüsüyle uzun bir aşk hikayesinin
sonuna gelinmiştir
ben yine üzgün
sen hep yoksun...
istanbul'sunda hayatımda
yoksun...