Şiir Defteri

Sevgili Öğretmenim!

Yazan: sanat_sanat
18.11.2006 / 10:53
1054 kez görüntülendi
2 yorum yapıldı
Sevgili öğretmenim, ellerinden öperim. Öğretmenler günün kutlu olsun. Sen eğitirdin bizleri o asil duruşun Yeterdi Gülüşün o kdar içtendi... Senden öğrendim çok şeyi aşikar öğretmenim... Şu an içimden geçen sizinle bir hasbihal, Öğretmenim! Sizi çok ama çok özledim. Sizinle konuşmak istediiğim bir çok konu var, Maksadım sizi ne kadar Anladığımı sizin de anlamanızı sağlamak. ... "Sen barış içinde olmalısın insanlarla, insanlarsa; vaddetikleri güzel gelecek adına mazur görülmeli. İstismar edilmemeli kimse başkalarınca bizim yanılgılarımızdan dolayı. İnandıklarımızla ne kadar bütünleşsek içimizde; az, inandıklarımıza ne kadar ilişsek dışardan; çok gelir. Güzel şeylerle kendinimizi aynı kefeye koymak, temsil iddiasına kalkışmak ispat ister. Edilemeyince, o güzelim inançlar başkalarının gözünde bizim seviyemize iner. (Başka türlüsüne kimse inanmaz zaten) Oysa, bir şeye güzel demek başkalarının güzel demeleri için aracılık etmek, ispatı, tahkikatı muhataplara bırakmayı gerektirir. Onlar bulunca inanırlar, kendi yerlerine kendi adlarına düşünmeye başlarlar. Kendi adına kendi yerine düşünmeye başlamamış birinin başkaları adına düşünebileceğini sanmak, kendi dışındaki alana nüfuz edeceğine inanmak, saflıktır en hafifinden. Bütün başlar yerine bir tek baş düşünürse sonuç facia olur, her zaman her yerde. Başları keşfetmeli, yol göstermeli, emeğine saygı duymalı. Başlar birilerinin kanaatlerini doldurmak için kullanacağı çöp tenekesi olamaz. Tek hakikatın ülkemizde bu kadar çok temsili olmasının günümüzdeki en önemli nedeni “bizim kanaatlerimiz”dir. Bazan izler birbirine karışmakta bu şucu, bucu düşüncesi asıl hakikatten önce gelebilmekte hak perestlik hafif bir istihzayla da karşılanmakta, inanan insanlar arasında başkalarının konu edildiği fısıltılar yayılmaktadır. Bunun üzerinden, nifak üstadları devreye girmekte ırk ve soylarının gereği olarak meselelere taraf olmakta ve bizim acılarımızı çekiyormuşçasına reçeteler önerebilmektedirler. Mutlak kanaatler için ne kadar çalışılsa, ne yapılsa az gelir. Mutlakiyet Allah’a has bir keyfiyettir. Allah düşüncesi dikta heveslerinin gölgesinde, malumatfüruşluk yapılarak akıllara hakim kılınamaz. İnsanlar Allahın kuludur bizim değil. O’na kul olanlardan, başka şeyleri de sağlamalarını istemek, falancalardan, filancalardan olmalarını istemek nedir? Adını sen koy. Allah’ın tevbe sınırlarını unutmamak gerekir, hele bu başkası söz konusu olunca daha da önem kazanır. Acımazsızlığın varsa kendine göster, kılı kırk yararcasına söz ve eylemlerini incele dur; başkalarını affetme yolunu tut. Affet lakin unutma. Kimsenin kanaati aziz değildir her kanaat sorgulanabilir. Varsa bir muhteremlik ayna olunan değerler sayesindedir." (Bunlar senin dilinden sevgili Öğretmenim, Doğuda da olsanız, batıda da olsanız gönlümüz her daim sizinle. Bırakın bizi sizi açacak güller bile özledi! Ah öğretmenim 24 Kasımda siz olmadan ne tadı olcak bilmiyorum O koca salonun?)
Düzenleme:18.11.2006 / 17:40

selametnur


18.11.2006 / 13:12
ANNE VE BABA HAKKI ÖDENMEZ BİLİYORSUN şunuda demek istiyorum bize hayatla mücadeleyi öğreten onlar fakat hayatın düzenini ve çekilirliğini aşılayanda öğretmenlerimizdir güzel düşüncelerine katılıyorum,,,{s:029}{s:036}{s:017}

usagi


18.11.2006 / 15:57
Çok düşüncelisin,yazın güzel olmuş,sana katılıyorum...
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • mhrmkaya
  • VEJETARYEN1978
  • Serdar150
  • yunuskivanc
  • Adıyaman
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir