...
-Boni'ye ne olmuş öyle kızım?!
-N-ne mi olmuş?.. Sen yapmadın mı?
-Hayır...
Anne kız şaşkın, korkmuş ve telaşlı gözler ile birbirlerine bakakaldılar.
-Kızım, ben neden böyle bir şey yapayım ki?..
-B-bilmiyorum... Ne oldu ki o zaman anne? Kim yapmış olabilir ki bunu?
-Bilmiyorum kızım...
-Anne nasıl bilmiyorsun?! Evde ikimizden başka biri mi var sanki; bunu kim yapmış olabilir ki Boni'ye?
-Yok ama, ne bileyim kızım...
-Ya anne, evimize hırsız falan mı girdi acaba? Ya Boni'nin hali ne?!
-Kızım, eve hırsız girmiş olsa neden oyuncakları parçalasın ki?
-Ya bilmiyorum... Belki içinde değerli bir şeyler saklanmış olabileceğini düşünmüştür.
-Sanmıyorum kızım. Öyle olsa diğer peluşlar da parçalanmış olurdu. Bir bakalım, değerli eşyalar yerlerindeler mi.
Birlikte aşağı inip, yatak odasına baktılar. Tüm değerli eşyalar yerlerindeydi. Hiçbir şey kurcalanmış gibi değildi.
-Kızım, burada her şey düzgün. Ben eve hırsız girdiğini düşünmüyorum.
-Nasıl olmuş olabilir ki bu o zaman? Ya anne, ben korkmaya başladım. Polisi arayalım.
-Kızım, eve biri girmiş olsaydı duyardık...
-Ya duymadık ama! Nasıl oldu o zamam bu? Kim yapmış olabilir bunu?
Feryal hanım, birkaç saniye sessiz kalıp düşündü.
-Kızım...
-Efendim.
-Acaba diyorum?..
-Ne anne?
-Sen kendine sinirlenip... Bir anlık öfkeyle yapmış olabil...
Sevilay sinirle bağırdı;
-Ne diyorsun sen ya?! Sana bağırmayacağıma söz vermiştim, ama hak ediyorsun sen bunu!
-Kızım, öyle demek istemedim ben... Özür dilerim.
-Sus ya, sus!
Sevilay üst kata çıktı, odasına gitti; çantasına cüzdanını ve Boni'nin parçalarını fırlatıp aşağı indi. Feryal hanım, kapıya yönelen kızını durdurdu.
-Nereye gidiyorsun kızım?
-Beni salak sanmayan insanların yanına!
-O nasıl söz öyle Sevilay?
-Öyle bir söz işte. Çekil önümden.
-Sevilay, hiçbir yere gidemezsin!
-İstediğim gibi de giderim. Çekil diyorum sana!
-Gidemezsin Sevilay.
-Sen istediğin gibi konuşabiliyorsan, ben de istediğim yere gidebilirim! Çekil!
-Gidemezsin diyorum sana Sevilay!
-Sanane ya! Gideceğim işte. Eve giren manyak, Boni'ye yaptığının aynısını sana da yapsın da gör!
-Sevilay, benimle doğru düzgün konuş! Kimse bir oyuncağı parçalamak için, tanımadığı bir insanın evine girmez!
-Tanıdığım biri de yapmış olabilir!
-Sevilay saçmalıyorsun. Çektiğin acıyı anlıyorum ama, bari yaptığın şeyi inkar etme kızım.
-Ya ben seninle 10 yıl sonra o adamı konuştum diye güçsüz mü oldum?! Acı falan çekmiyorum ben; salak mı ne ya!..
-Sen ne dedin Sevilay?
-Duymadın mı? "Salak mı ne?" dedim.
-Sevilay çık... Çık git.
-İstediğim oldu, sağol.
Sevilay evden çıktı. Feryal hanım ise, üzgün ve düşünceli gözler ile onun arkasından bakakaldı. Kızına söylediği sözler için pişmanlık duyuyordu. Tek varlığı çocukları olduğu için; onları istemeden de olsa kırdığında, çok üzülürdü... Birkaç dakika, dövüne dövüne düşünüp durdu;
-Ahh, salak kafam ahh! Keşke öyle şeyler demeseydim...
Böyle dövünürken, aklına büyük kızını aramak geldi. Odasına gidip telefonunu aldı ve Ayça'yı aradı.
-(Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz...)
Feryal hanım tekrardan çaldırdı.
-Hadi kızım, aç şu telefonu...
Yanıt aynıydı... ...
2095İnanJefe
12.06.2022 / 22:29
Fevkalade şimdiden 4.cü bölümü bekliyorum????????????????
2095İnanJefe
12.06.2022 / 22:29