Şiir Defteri

SEVİLAY-11. BÖLÜM

Yazan: inan_sude1995
07.08.2022 / 00:00
308 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
... Tuğra çok mutlu ve heyecanlaydı. Sonunda çocuklarını görecekti. Sevilay neredeyse 18 yaşındaydı ve onunla ilk defa tanışacaktı. Ama düşünmeden edemiyordu; yıllar sonra karşılarına çıkıp, çocuklarıyla nasıl bir yabancıymış gibi konuşacaktı?.. Feryal hanımın ise canı çok sıkkındı. İsmini bile anmak istemediği adamla yüz yüze gelmişti. Üstüne üstlük bu adamın, çocuklarının karşısına çıkmasına izin vermek zorunda kalmıştı. Çünkü yanlış bir şey yapmamaya çalışırken, daha kötü şeylere yol açmaktan korkmuştu. Kendi kendine söylendi; -Tuğra'ya, bugün çocuklara durumdan bahsedeceğime dair söz verdim. Yapacak bir şey yok artık... Feryal hanım, bir süre düşündükten sonra kalktı. Ocağı silip, mutfağı toparladı. Sonra Sevilay'ı aradı. -Alo. -Alo, ne oldu annecim? -Canım kızım benim... -Dönerken ne alayım anne? -Yok, bir şey istemeyeceğim. -O zaman nedir bu sesindeki tuhaf sevecenliğin nedeni? -Aşk olsun kızım! Ben sadece bir şey isteyeceğim zaman mı tatlı tatlı konuşuyorum seninle? -Çoğu zaman... -Aa, ayıp ama... Sevilay güldü. -Şaka yapıyorum anne ya. Ne oldu? -Biliyorum, biliyorum... Ne zaman döneceksin bakalım? -Yarım saate dönerim ya, yorulduk zaten. -Peki. Bugün temizlik yapacağım, yardım edersin değil mi? -Ederim annecim, hallederiz. -Tamam kızım, dikkat et kendine. Bekliyorum. -Tamam annem, hadi görüşürüz. -Görüşürüz. Telefon kapandı, Sevilay arkadaşlarına döndü. -Ne oldu, ne diyor annen? -Kızlar, bugün temizlik yapılacakmış da, yardım istiyor. Kaçarım ben birazdan. Yorulduk zaten, sonra bir daha buluşuruz. -Tamam. -Tamam kanka. Sevilay, yarım saat sonra evdeydi. Kapıyı açıp içeri girdiğinde, annesinin onu beklerken koltukta uyuyakaldığını gördü. Onu uyurken görünce dokunamadı. -Uykusuzdu zaten, bırakayım uyusun... Sevilay, annesinin yanağına bir öpücük kondurdu. Feryal hanımın uykusu hafifti, hemen uyandı. -Kızım, hoşgeldin. -Ayy, uyandırdım. -Sorun değil annecim. İşlerim vardı zaten. Biraz uzanayım dedim, ne ara uyuyakalmışım?.. -E, uykusuzsun annecim. Normal. -Evet, doğru... Hadi elini yüzünü yıka da gel, yavaştan başlayalım temizliğe. -Tamam. Birlikte evi baştan aşağı temizlediler. İşin sonunda yorgun düştüler ama, ev bal dök yala olmuştu. -Ayy, anne çok güzel oldu ya. -Evet, evet. Çok yorulduk, ama değdi. -Aynen. -... -Anne. -Efendim kızım. -Ben acıktım ya... -Dolapta çorbayla dolma vardı. Ellerinden öper. -Tamam, tamam. Gidip ısıtayım. -Tamam, ben de sofrayı kurayım... Feryal hanım, 'Çocuklarla bir an önce şu konuyu konuşayım da, üstümdeki yük kalksın' diye düşünüyordu. Sofrada konuyu açtı. -Geçen gün beni arayan o eski arkadaşım vardı ya... -Ee? -Konuştuk da, dün buraya gelmiş. -Hmm, ne kadar eski bir arkadaş bu? Sevilay'ın meraklı olması, işi daha da hızlandırdı. -İlkokuldan arkadaşım. -Oo, baya eskiymiş. Ben tanımıyorum o zaman. -Evet, dedim ya. -Anladım. Görüşecek misiniz peki? -Evet. Hayli zaman oldu görüşmeyeli... Dün o günleri özlediğimizden bahsettik, eski günler hakkında konuştuk biraz. -Peki nereden bulmuş numaranı? Sevilay'ın merakı, Feryal hanımı bazen de yoruyordu. Sakin kalmaya çalıştı ve cevap verdi; -E ben verdim kızım. Sosyal medyadan ekledi beni, sonra sohbet ilerledi işte. -Anladım. Ne zaman buluşacaksınız? Feryal hanım içinden, 'Sonunda o soruyu sordu' diye geçirdi. -Bir an önce görüşmek istiyoruz. Bu hafta sonu diye düşünmüştük. Ama acaba dışarda buluşmasak da, akşam yemeğine mi davet etsek diyorum? -Bizim eve mi? -Komşunun evine olacak değil ya kızım. Sevilay güldü. -Anne ya... -Ne diyorsun?.. -Olur, gelsin tabii. -Yarın akşam gelsin o zaman. -Olur, bana uyar... Yemekten sonra sofrayı kaldırdılar. Sevilay odasına gitti. Feryal hanım, Tuğra'yı aradı. ` -Alo, Feryal. ` -Sevilay'a bahsettim senden. "Tamam, gelsin." dedi. Tuğra şaşırdı. ` -Nasıl?? ` -Babası olarak değil yani... İlkokul arkadaşım olarak. ` -Hm, anladım. ` -... ` -Sevindim... ` -Tamam, yarın akşam 5 gibi konum atarım. ` -Tamam. Peki Ayça, ona söyledin mi? ` -Ona söylemedim daha. Ararım birazdan. ` -Tamam. ` -Tamam, görüşürüz. ` -Görüşürüz. Feryal hanım, istemeye istemeye de olsa; Ayça'yı aradı. ` -Alo, kızım. ` -Annecim, ben hastanedeyim de, seni sonra arasam olur mu? ` -Ne oldu kızım?! ` -Önemli bir şey değil ya. Halsiz hissediyordum biraz, onun için geldim. ` -Of kızım ya, hiç dikkat etmiyorsun ki kendine! ` -Annecim, sonra konuşalım mı? ` -Tamam. Beni haberdar et, tamam mı? ` -Tamam anne, görüşürüz... ` -Görüşürüz kızım. Ayça, yarım saat sonra annesini aradı. Feryal hanım telaşla telefonu açtı. ` -Alo, kızım. Nasılsın, iyi misin? Önemli bir şey yokmuş değil mi? ` -İyiyim annecim, iyiyim. Sakin ol. Yarın akşam evde misin? ` -Evet, misafirimiz olacak. Sen de gelsene. ` -Kim misafirimiz? ` -Eski bir arkadaşım. ` -Hangi arkadaşın? ` -Sen tanımazsın kızım. İlkokuldan arkadaşım. ` -O kadar eski arkadaşlarınla görüşüyor muydun sen? ` -Yok, uzun süredir iletişimimiz yoktu. Sosyal medyadan bana ulaştı, buraya geldiğini haber verdi, görüşelim dedik. ` -İyi yapmışsınız. Ben erkenden gelirim, yardım ederim size. ` -Düşünceli, hamarat kızım benim. Gel tabii. ` -Tamam annecim, yarın görüşürüz. Hoşçakal. ` -Görüşürüz kızım. ...
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir