Şiir Defteri

SEVİLAY-10. BÖLÜM

Yazan: inan_sude1995
31.07.2022 / 00:11
513 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
... Feryal hanım da, odasına gitti. Kafasını yastığa koyduğu an, onun için cehennemdi. Yaşadığı mutlu anlar gitmiş, yıllar boyunca kaçtığı düşünceler kafasına oturmuştu... Boşveremiyordu. Sadece düşünüyor, düşünüyordu... Ama sonuç yoktu. Bütün düşünceleri karmakarışık ve sorular cevapsızdı. Yine aklında bir sürü soru vardı. 'Acaba çocukları düşündüğümü düşünmekte yanılıyor muyum?', 'Çocuklara sormadan, hayatlarına tekrar girmek isteyen babalarını, kendi kararımla onlardan uzaklaştırmam büyük bir suç mu?', 'Acaba ben yanılıyor muyum; çocuklar biraz düşünse babalarını affederler miydi?', 'Ben büyük bir bencillik mi yaptım?', 'Şimdi her şey benim yüzümden daha da mı kötüye gidecek; ya da sonu iyi olabilecek bir hikayeyi, ben birden bire bitirdim mi?'... Ve milyonlarcası... Feryal hanım, bunları düşünürken uyuyakaldı. Ama saat başı uyanıyordu. Saate baktı ve saatin 6 olduğunu gördü. Uyumak istemiyordu, ama gözlerini açık tutamıyordu. Kendine kahve yapmak için mutfağa gitti. 'Hiç değilse kafam yerine gelir.' diye düşündü. Kupasını almaya çalışırken, raftaki bütün bardakları aşağı indirdi. Sevilay, seslere uyandı ve koşarak aşağı indi. Uykulu gözlerle etrafa baktı. - İyi misin anne? - İyiyim. Kolum çarptı bir anda. - Ne yapıyordun mutfakta? - Su içecektim. - Kahve kavanozundan mı? - ... - Anne, sorun ne? Anlatsana bana. - Baş ağrısı yüzünden kızım. - Uyuyamamanın nedeni değil. Bu halini soruyorum. - Hangi halim kızım? - Bir şeyler olduğunun farkındayım. Ne oldu? - Hiçbir şey. - Babam geri döndü değil mi? Hayatımıza girmek istiyor, ama sen izin vermiyorsun! Çünkü, sen sadece kendini düşünen iğrenç bir kadınsın! - Hayır... - Evet, sen çok bencilsin! - Hayır kızım... - Öylesin! - Ben, sadece sizi korumak istiyorum... - Pisliğin tekisin sen! Senden nefret ediyorum! Gidip babama onu affettiğimi söyleyeceğim! Onunla çekip gideceğiz, bir daha yüzümü göremeyeceksin! - Hayır kızım, gitme! ... -Anne, anne... Feryal hanım uyandı. Nefes nefeseydi. Kendisini toplamaya çalıştı. -Anne, iyi misin? -İyiyim... -Ne gördün rüyanda? -Anlatacağım, dur... -Tamam, sakin ol. Feryal hanım, nefesini toplamaya çalışıyordu. Mutfaktaydı, kahvenin olmasını beklerken sandalyede uyuyakalmıştı. -Sen neden buradasın? -Saat başı uyandım yine bu gece. Uyku düzenim biraz bozuldu ya, ondandır... -Ee? -Kahve yapmaya geldim. Beklerken uyuyakalmışım... Kahve! -Otur, otur. Kapattım ben onun altını. Onu sormuyorum. Ne gördün rüyanda? -Seni kaybettiğimi... -Ölüyor muydum? -Allah korusun! Yani, evet... Rüyamda ölüyordun. Çok korktum. Sevilay, annesine sarıldı. -Korkma annem. Yanındayım ben senin. -Tamam, iyiyim şimdi... Sen neden bu kadar erken kalktın? -Kızlarla yürüyüşe çıkacağız. -Benden izin aldın mı peki? -Ay, anne... Sadece bir yürüyüş yani. -Tamam hadi gidin bakalım. Hangi kızlar bunlar? -Kız olan kızlar anne. "Kızlar" yani hepsi, rahat ol. -Onu mu soruyorum ben? -Ben biliyorum neyi sorduğunu. Daha koca bulamadım kendime. Ama iyi yanından bak, daha iki ayım var. -Ne diyorsun sen be? Hiçbir yere gidemezsin. Ablan evlendi gitti, seni bırakmam. -Sen de bul kendine bir koca yasın bittiyse. -Aman, aman. Eksik olsun. -Ben çıkıyorum. Kahveyi taşırmışsın, ocağı ben silmem haberin olsun. Bay baayy... -Koyun can derdinde, kasap et derdinde... -Ne? -Yok bir şey. Dikkat et kendine. -Tamam. Sevilay çıktı. Feryal hanım, biraz düşündükten sonra Tuğra'yı aradı. ` -Günaydın. ` -Günaydın. ` -... ` -... ` -Tuğra, ben biraz düşündüm de... ` -Evet... ` -Sana az bile demişim! ` -Ben çok düşündüm Feryal. Şu saate kadar gözüme uyku girmedi. Yıllardır kendi hatalarımın farkında bile değilmişim. Çok özür dilerim... Çocuklarımı görmeyi çok istemiştim ama, bunca şeye ben sebep olmuşken onların karşısına hangi yüzle çıkacağım, inan bilmiyorum... ` -Özrü benden değil, çocuklarından dile... ` -Haklısın, onların hayatlarını da mahvettim... ` -Tuğra, gel. ` -Nasıl? ` -Gel işte, geri dön. ` -Nasıl yani? Cidden mi? ` -Şunu sorup durma! Ne duyuyorsan o işte. Gel, çocukları gör, özür dile. Kabul ederlerse bir şey diyemem. Ama etmezlerse benden kork. Anladın mı? ` -Söz veriyorum, edecekler! ` -Bana söz verme. ` -Güven bana. ` -Ben sana ne zaman güvendiysem, boşa çıktı Tuğra. Güvenmiyorum sana. ` -Seni yanıltacağım. ` -Keşke beni yıllar önce yanıltsaydın. ` -Keşke... Ama gelecek çok daha iyi olacak. ` -Her şey çocuklarım için güzel olacaksa, ben her zaman mutluyum. Bunun sözünü bana değil, çocuklarına ver. ` -Ne zaman geleyim? Nasıl yapalım? ` -Bilmiyorum... ` -Gelsem, ben sizin babanızım ve sizden özür dilemek istiyorum desem? ` -Kapıyı açan Sevilay'sa yüzüne kapatır. ` -Öyle mi diyorsun?.. ` -Evet. Eski bir arkadaşımmış gibi akşam yemeğine gel. ` -Babaları olduğumu bilmezlerse nasıl özür dileyeceğim? Çocuklarımın hayatına bir yabancı olarak girmek istemiyorum. Babaları olarak karşılarına çıkmak istiyorum. ` -Tamam işte. Yediğin haltları sanki bir yabancıymışsın da eski eşine yapmışsın gibi anlat. Pişman olduğunu da hissettir. Eğer onlar seni sever ve sana karşı yumuşarlarsa söylersin. 'Çok değiştim' falan diye çocukları klişelerle boğarsın... ` -Feryal, böyle iğneleyici konuşma ne olursun. Gerçekten çok değiştim ben... Neyse, dediğin mantıklı gibi. Ne zaman geleyim? ` -Hemen değil. Önce bir arkadaşlık hikayesi uyduralım. ` -İlkokuldan arkadaşım dersin. ` -Bir dakika... ` -Ne oldu? ` -Ayça seni tanır mı acaba? ` -Bilmiyorum ki, o zaman çok küçüktü. Peki Sevilay? ` -O hiç görmedi yüzünü. Merak da etmedi zaten. ` -... ` -Ben bugün çocuklara çıtlatayım. Sen yarın akşam gel. ` -Peki! ` -Görüşürüz. ` -Görüşürüz... Tuğra çok mutlu ve heyecanlaydı. Sonunda çocuklarını görecekti. Sevilay neredeyse 18 yaşındaydı ve onunla ilk defa tanışacaktı. Ama düşünmeden edemiyordu; yıllar sonra karşılarına çıkıp, çocuklarıyla nasıl bir yabancıymış gibi konuşacaktı?.. ...
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir