Şiir Defteri

SEVİLAY-14. BÖLÜM

Yazan: inan_sude1995
11.09.2022 / 00:01
353 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
... -Bizim size vereceğimiz çok güzel bir haber var! Herkes merakla Ayça'ya baktı. -Nedir o kızım? -Ben... -Evet abla, sen?.. -Ben... -Sen, ne kızım?.. -Ben... -... -Ben hamileyim!! Herkesin ağzı açık kaldı. Sevilay ayağa fırladı. -Ne, gerçekten mi?! -Evet, gerçekten. -Teyze mi oluyorum ben şimdi? -Evet! Sevilay koşup ablasına sarıldı. Tuğra şok üstüne şok yaşıyordu. Hem gözleri doldu, hem de şaşkınlıktan ağzı açık kaldı. Feryal hanımın da gözleri doldu, kalkıp kızına sarıldı. -Tebrikler kızım. Allah sağlıklı bir şekilde kucağına almayı nasip etsin inşallah. -İnşallah annecim. Feryal hanım gözyaşlarını tutamadı. -Annecim, ağlıyor musun sen? -Yok, ağlamıyorum. Bir anda duygulandım sadece... -Hayır, ağlıyorsun. Ağlamaa... Tuğra şaşkınlığını üstünden atamıyordu. Herkes yerine oturduktan sonra o da kızını tebrik etti. -Allah analı babalı büyütsün. Dede olacakmışım gibi sevindim vallahi... Seni de tebrik ederim Feryal, anneanne oluyorsun. Yaşlandın artık ha? -Allah mutlulukla yaşlanmayı nasip etsin herkese. Benim için yaşımın bir önemi yok. Evlatlarım yanımda, torunum da yolda. Huzurumuz, sağlığımız yerinde. Başka bir isteğim yok benim. Varsın yaşım geçsin, mutlu yaşlanayım yeter. -Tabii... Sevilay araya girdi. -Sen neden hiç heyecanlı değilsin enişte? -Ben biliyordum çünkü. Bu arada; Ayça anne oluyor ama, ben de baba oluyorum. Bir tebrik yok mu bana da? -Tebrikler eniştecim. Çok iyi bir baba olacaksın eminim. -Tabii ki! -Cinsiyeti belli mi peki abla? -Daha değil. Ama önemli olan sağlıklı doğması. -Tabii... Feryal hanımın gözleri hala yaşlıydı. -Tebrikler oğlum. Sen aileni asla yarı yolda bırakma. Onlara hep sahip çık, olur mu? -Tabii ki annecim. Tuğra iyice bozulmaya başladı. Ama sesini çıkarmıyordu... Yemek yendi. Kızlar sofrayı toplarken, Suat ellerini yıkamaya gitti. O sırada Tuğra, Feryal hanımı oturma odasına çekip sinirini kustu. -Feryal, o kadar sustum ama yeter. Sürekli beni bozuyorsun çocuklarımın karşısında! Kızım evlenmiş, haberim yok. Üstüne bir de dede olacağımı öğrendim aniden. Daha bu şoku atlatamamışken, söylediklerin çok sinirimi bozuyor! -Öyle mi beyefendi? Gelmeseydiniz o zaman! Ben size iyi davranacağım diye söz verip mi çağırdım evime? -Hayır, çocuklarımı görebilmem için yaptın... -Hayır, hayır. Ben senin için değil, çocuklarım için yaptım! Eğer bunu saklarsam daha kötü etkilenebilirler diye. Sadece onlar için. Suat içeri girdi. -Önemli bir şey mi konuşuyordunuz? -Yok oğlum, gel. Öyle sohbet ediyorduk... -Peki. Suat, o içeri girdiğinde sustuklarını farketmişti. Bir şeyler oluyordu, ama ne oluyordu?.. Sofra toplandıktan sonra, kızlar çay koyup geldiler. Sohbet tekrardan başladı. -Ee, başka neler değişti Feryal? -Ne değişecek Ali, ben aynıyım. Dediğin gibi bir tek yaşım geçiyor, ama iyiyim. Diyorum ya; benim için sadece çocuklarımın sağlığı, mutluluğu önemli. -Benim için de... -Tabii, öyledir. Ee, hep ben anlattım, biraz da sen anlatsana. Senin çocuklar neredeler? -Bilmiyorum. -Nasıl bilmiyorsun? -Bugüne kadar tam bilmiyordum yani... Feryal hanım, bir anda gerildi. -Nasıl yani? -Şöyle yani; bugün öğrendim ki büyük kızım... Feryal hanım, telaşlanıp elindeki çayı üstüne döktü. Ayça bir anda ayağa fırladı. -Ayy, anne iyi misin?! -İyiyim kızım, iyiyim. Sen heyecan yapma, otur. Bir anda elimden kaydı bardak... -Dur, peçete vereyim. -Yok, yok. Öyle olur mu kızım. Üstümü değiştirmem lazım. -Yandın mı anne? -Yok kızım, soğumuştu zaten. Ben şunu değiştirip geleyim. Feryal hanım, odasına gitti. Stresten eli ayağı titriyordu. 'Ne yapacağım, ne edeceğim?' diye düşünerek zar zor üstünü değiştirdi. Odasının kapısı çaldı, gelen Sevilay'dı. -Anne girebilir miyim? -Gel kızım. -İyi misin anne, yanmadın değil mi? -Yok kızım, yanmadım... -Peki... Hadi gel gidelim. -Tamam. Feryal hanım, Sevilay ile birlikte tekrar oturma odasına gitti. Bakışlar onun üzerindeydi. -Bakmayın öyle. İyiyim, bir şeyim yok. Tuğra, Feryal hanıma döndü. -Geçmiş olsun Feryal, iyi misin? Feryal hanım, bir anda kendini tutamayıp bağırdı. -İyiyim diyorum ya!.. Yani, beni bu kadar düşünmeyin canım. İyiyim diyorum işte... Suat hiç konuşmuyordu. Feryal hanım ve Tuğra'nın hareketlerini izliyordu. İkisi arasındaki gerginliğin ve Feryal hanımın hareketlerindeki tuhaflığın farkındaydı... Tuğra, Feryal hanımın iğneleyici konuşmalarından sonra, gerçekleri anlatmaya kararlıydı. -En son benim çocuklardan bahsediyordum... Feryal hanım, tekrardan gerildi. Suat bunu farkedip araya girdi. -Anne, biz kalkalım mı artık? Geç oldu. Hem de çok yorulduk bugün. -Evet anne. Biz kalkalım artık. -Nasıl isterseniz kızım... Suat, Tuğra'ya döndü. -Siz de kusura bakmayın; malum iş güç yoruluyoruz. Yarın da işlerimiz var. -Tamam, tabii. Hoşça kalın... -Hoşçakalın. -Biraz daha kalsaydınız abla. -Yok ablacım, işlerimiz var yarın. Gidelim biz. -Peki. Ayça ve Suat, herkesle vedalaştıktan sonra evlerine gittiler. Feryal hanım, Tuğra'nın planının Suat sayesinde suya düştüğünü sanıyordu. Ama Sevilay hala oradaydı... ...
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir