Sisli kentin karanlık sokaklarında,
Eylül fırtınasından kaçarken sığındığım,
Gülüşlerimi kaybettim bu gece.
Bütün zalimliğiyle üzerime saldırırken kan emiciler,
Zamanın durmayacak olan çarklarına,
Hesapsızca takılı kaldı gülüşlerim.
Sevmelerin yürek acıtan yalnızlığı takıldı peşime.
Aniden durakladığım sokak lambası altında,
Sevgiliden ilk buseyi aldığım an geldi aklıma ve tebessüm.
Kahkaha atmak isterdim, neşelenmek oysa
Belki mutluluktan yerimde duramayıp, koşmalıydım o anda.
Ama yapamazdım, gülüşlerim yoktu artık, o yoktu.
Ve benim aşklarım hep yalnızlıktan ibaret.
Acıyan ellerim olur hep, dudaklarım kalbimin tercümanı olamaz.
Karanlığın ortasında zemheri oluşturur kalbim.
İçinde kaybolmak isterken, gecelerden kaçarım bazen,
Gündüzlere hesapsız ve beklenmedik anda başlarım..!
SEYRANİ
rapoet
03.12.2007 / 09:57
ahhh Seyrani
Harabat ehlini hor görme ey zail nice viraneye dönmüş defineler var.
rapoet
03.12.2007 / 09:57