yandım demişsin yandın mı sahi?
yanabilir misin sen de
buruşuk düşlerimin korkulu rüyalarında
zaman geçirir mi dersin bu yarayı
çatlamış hüzünlerin buruk acıları
içimi sızlatan bıçaktan keskin ağrı
çıkarmaya çalıştıkça daha derine batan cam kırığı
ahh canım acıyor
nefesim düğüm düğüm boğazımda
bir çığlık kemiriyor yüreğimin sivri uçlarını
sahi sen hiç sevdin mi?
körü körüne
ateşe dokunurcasına
uçuruma atlarcasına
canını onun ellerine bırakırcasına
sevmeyeceğini bile bile
bir yudum sevgi umarcasına
ömrünü yoluna koyarcasına...
yandım demişsin yandın mı sahi?
bir ateş düğümlendi mi gözlerinde
bir yudum kokusu düştü mü hüzünlerine
ellerindeki sıcaklığı hissettin mi o yokken
aynı yolları o'nsuz yürüyüp o'nunlaymış gibi
konuştun mu ardında bıraktığı sessizliğiyle
gecenin karanlığı o'nun gözlerine büründü mü
o'nsuzluk yorganın altında avaz avaz buldu mu tenini
alev değmişçesine buz tutmuşçasına ürperdin mi
sözlerin bittiğini bilip sustun mu çığlık çığlığa
bütün'seviyorum'ları attın mı yüreğinin köhne kıyılarına hıçkırıklarını damla damla akıttın mı içine
suskunluğun acının bedenini yakmasının kanıtı oldu mu
yandım demişşin yandın mı sahi?