Bugün yine mezarına gelmiştim kanka
Bilmem görebildin mi beni
Ama ben ayan beyan gördüm semalarda hayalini
Toprağını avuçladım be kanka
Ruhun bedeninden nasıl gittiyse
Toprağın avuçlarımdan öyle akıp gitti
Gidişin yüreğimi öylece yakıp gitti...
Kucağımdaydın be kanka
Can verirken titriyordun
Ben kurşunların deldiği yerleri sarmaya çalışıyordum
Yaralarını kapatmaya çalışıyordum
Sımsıkı tutyordun kolumu
Ben deli gibi ağlıyordum
"Ölme be Rıdvan
Ölme" diyordum.
Tutup götürdük seni hastaneye
Apar topar bindirdiler seni sedyeye
İçimizde bir umut vardı
Olur da hayata dönersin diye
Ve sonra doktor çıktı
"Doktor" dedik
"Doktor, hastanın durmu ne?"
Doktorun bile dili varmadı söylemeye
Ama önce soluğun kesilmiş
Sonra nabzın kesilmiş
Sonra bedenin taş kesilmiş be kanka
Sordum kendi kendime
"Ben nasıl koyarım kankamı kara toprağa?"
O gece vücudundan yedi mermi çıkartmışlar
Sanki senin vücudundan çıkartıp
Benim yüreğime koymuşlar
O günü acısını ben hala yaşıyorum
Ve içimde kalp değil
Yedi mermi taşıyorum.
Seni gömdük be kanka
Bir can armağan ettik kara toprağa
Hep sarhoş halini taşımıştım sırtımda
Tabutunu da taşıdım omuzlarımda
Bazen düşünüyorum da
Keşke beraber vurulsaydık o kahrolası akşamda.
Serap sen öldükten dört ay sonra başkasıyla evlendi
Senin yasını bile tutmadan dünya evine girdi
Gerçi biraz kızgınım ona ama
Ne yapalım
Evlilik de ölüm kadar Allah'ın emri.
Ha unutmadan;
Merak etme arada bir annenleri de arıyorum
Nuray teyze her seferinde ağlıyor
Buna dayanamıyorum.
Beni de alsaydın ya yanına
Biz bir bütün değil miydik?
Yarım adam ne yapar kendi başına?
Neyse, benden şimdilik bu kadar kanka
Zor da olsa katlanıyorum bu acıya
Galiba yokluğuna da alışıyorum
Ama ben üç senedir
İçimde yedi mermi taşıyorum...
Rahmetli Kankam Rıdvan Özdemir'e...