Susmadım.
Hatta hiç konuşmadığım kadar konuşuyorum bugünlerde
Yürek dolusu sevgi öyle bir kalemde anlatılmıyor
Bir sözcük, bir cümle, bir şiir yetmiyor
Bir ömür yetmeyecek sevgimi anlatmaya.
Sen tuallerdeki o eksik renk,
Müziklerin kayıp notası
Şiirlerin hiç başlanmamış kıt'asıyken
Hâşâ! Ne haddime seni tasvir edebilmek.
Ben sadece ömrümü hediye etmeye geldim.
Ve sen, güneşim benim
Öyle yüksekte oluşunu,
Her sabah yeniden doğuşunu,
Sıcaklığını, ışığını,
Dokunmadığın her yerin karanlıkta kalışını
Sevdim.
Sevdikçe muhtaç oldum,
Muhtaç oldukça sevdim,
Sevdikçe beni benden alışını.
Bulutların, sağanakların ardından girdin dünyama.
Güneşim benim
Güneş'ten daha iyi hangi isim yakışır sana...
Sanki hep o gökyüzündeydin
Belki de bitmez merhametinle
Islanışımı hayal ediyordun.
Biliyorum sen dağıttın o siyah bulutları,
O gök gürültülerini susturan,
Fırtınaları dindiren sendin.
Senin hürmetine kesildi
Ellerimi çatlatan rüzgarın uğultusu.
Sonra dokunduğun yere nur değdi,
Can buldu tabiat sıcaklığında,
Seller buharlaşıp yok oluverdi.
Güneşim benim,
Gitme bir daha...
Göz kamaşana
Ay tutulana
Güneşle ay bir araya getirelene
Ve insan "Kaçacak yer neresidir" diye sorana dek
Gitme!
Sen gittiğinde durur çünkü yaşam
Onulmaz karanlıklara gark olur dünya
Ve dökülen ilk yaprağı ben olurum yokluğunun.
Biricik Eşim
Güneşim benim...
Yasin Etik