İstanbul dediğin sana yar bana mezar
Hayallerimi gömdüm gittiğin günün ikindisinde boğazın mavisine
Öyle bir teslimiyetle içine çekişi vardı ki
Dalgaların maviliğine dayanamadı matemsi hayallerim
Karamsarlık kisvesinden sıyrılıp İstanbul’u bulmanın hazzına onlar da gitti benden senin gibi yar…
Bu yüzdendir düşman İstanbul’a bütün sevdalılar
Elde tutulamayan sevdalıya bir de elden çalana gitmekte şimdi beddualar
Dedim ya İstanbul sana yar bana mezar
Bir beddua da benim gönlümden kopar
Kim bilir kaç can canını sundu toprağına hayalleri için
Bulmayı beklediklerinden ırak,umulmayana daha yakın bir gelecek miydi vereceğin
oysa sen ey gidi İstanbul
bakma sitemkarım yaralıyım
ama sana karşı nasıl gözlerimi kapatayım
necip fazıl’ın şiirlerinin el değmemiş geliniydin sen
bizansın arkasını dönüp gidemediği, gitse de içindeki seni bitiremediği aşktın sen
umut bağlayanların arzuları sana açılan kapının önünde beklemekten bitap
sense edalı alabildiğine nazlı
bir kördüğüm gibi için
kapıyı açıp gelen senden vazgeçemez
kapıda bekleyenin yüreği gelinen yolları dönmeye yetmez
düğüm gibi bir hasret, düğüm gibi bir arzu…
ey İstanbul bir adamı yakmak bu mu?!!
Diyor ya şair ‘bir sengine yek pare acem mülkü fedadır’
Uğruna feda edilenleri saysam bu terazi çeker mi?
Adına yemin verenler bu yeminden döner mi?
Ateş nasıl iz bırakmadan yakmaz öyle de İstanbul çehresini gösterdiğinin yakasını bırakmaz
Bir kere daha diyen diller onu görmeden susar mı?
Ona varmayan yollar son durak olsa ne olur
Vuslat yoksa çözüm değil ki bu yol
Bulmak fiilinin kendisinde anlam kazandığı İstanbul
Yarime aşk gibisin
bana kocaman bir girdap…!!
olgun
15.09.2011 / 21:21
beğendim,sürüklecici, daha da kurggulama yapıp
zihinlerde kalıcı olabilir
umarım şiir gibi akarsın
olgun
15.09.2011 / 21:21