… Ben ağlarım ...
Göğsümde usul usul sancılar,
Ekşi bir tatsızlık tadargibiyim.
Hüzran misafir de, pek bir yüzü var.
Ben kovarım, o sorar; kalabilirmiyim?
Dalar giderim bazen, bilmem nereye...
Telaş içində uyurum, tükensinde ömrüm...
Olur olmaz teselliler sebepsizcedir yine,
Ve bazen ağlarım, bir başka ağlarım...
Nasıl mıyım? İyi, canım sağlam hala.
Kendime iyi bakar, üzüntüden uzağım.
Mutluluk dediğin bak eğer ki buysa,
Ee bende gülüyorum, bunu bende başarırım...
Gülerim de, ama ben bir başka gülerim.
Acıdan çorba yapar şeker gibi içerim.
Tarifi çok basit: mutluluk artı benim,
Ve bide ağlarım, bir başka ağlarım!
Hala boğazımda düğümlenen kelimeler var.
Acaba nereye kaçsam, gitsem...
Saklandığım her köşede kırgınlıklar.
Ne sabırlar tükettim ben –
Umutlar çektim içten içten...
Bilirim, bitmez bu acılar çek çek.
Hesap soramam ki kimseye tek tek.
Yok mu üstümden derdimi sektirecek?
E bu yüzden ağlarım ya, ağlarım...
Anıları ne yapmalı, kime satmalı?
Hangi pazarlarda vitrin asmalı?
Nasıl bir alıcı toptan almalı –
Ki bu kalbi baştan, iyice onarmalı...
Benden birde “eski ben” olmaz artık.
Hasarı tamire yaramaz hurdayım,
Aşkın gibi değersiz bir parçayım!
Yaprağına gücsüz yaralı bir ağac –
Mevsimsiz bir gül, kokusuz bir çiçek...
Bilirim, bitmez bu acılar çek çek.
Zaten neden sonra neye başlayacaktım?
Ne yaparsın ümit işte, çaresizlik.
Böylesine hiç çaresiz kalmamıştım.
Ağlarım, evet ben ağlarım.
Ama sana değil be, ben aşka ağlarım!
Bir başka ağlarım...
yazar: Elcan Hidayet (facebook.com/elcanfanpage