... Bu gün son ...
Bir an içinde yaşlandım, geldim bu hale...
Bir an içinde ağardı saçım, kaşım, yüzümün tüyü.
Bir hüznün cizgileri yüzümün kırışları,
Vücudumun titrediğinin farkına vardım.
Her şey gözlerimde küçülüverdi ansızın...
Suskunluğu öğretmeye başladı zaman,
Soluğumun kesildiğini hissettim bazen...
“Bu gün son” dediğin günler vardı ya,
O zaman bendim seni en çok seven!
Her şeyin zorlaşdığını kabullendim de –
Bir yokluğunun mahşerini gömemedim.
Her acıyı layığınca yaşadım, geçti de –
Bir göğsümdeki şu sızıyı kesip atamadım!
Yüzüme dikkatlice bak, nerde, ara!
Aşkın suratımın hangi kırışlarında gizli?
Artık aşk çıkmaya korktuğum kara,
Acaba bir gün yine bir genc, olurmuyum ben?
Hani “bu gün son” dediğin günler vardı ya,
O zaman bendim sana en kusursuz aşık!
Ben, bir an içinde yaşlandım,
Ömrün her basamağına ayak basmadan...
Bir an içinde yaşlandım –
Seninle her şeyi yaşayamadan...
yazar: Elcan Hidayet