Eski bir son-dördünde seni kamerle sevdim.
Heyecanla çoğu zaman, utangaç mum gibi
Gönlün mihmanım, ışığınla akşam sabah
Seni uzun bir solukta, sonsuzlukta sevdim.
Ruhunda ezgiler şiirvarisin diye sevdim.
Gülüşündeki ahenklerle, serçeler gibi
Neşeli yürek yurdunda kanatlarım pır pır
Engin vadilerinde yaşamak gibi sevdim.
Sözlerini, hali tavrını, fıtratını sevdim.
Saçlarını, gözlerini, masal perisi gibi
Kâh mavi bir deniz, kâh yeşil bir orman
Ben seni bütün cihanım bilerek sevdim.
Vicdanını, merhametini, anlayışını sevdim.
Dalgalı gel-gitlerle boğuşurken balık gibi
Acıları, güçlükleri geride bırakarak
Sonsuz bir hayalde gözlerine dalarak sevdim.
Yine de en çok sevgi dolu yüreğini sevdim.
Seninle yeniden mahşerde birlikte uyanmayı
Utopik dursa bile aktarınca satırlara
Dünya hatırasına sığmayacak kadar sevdim.
Seni olanca ruhumla öyle çok sevdim...
Sende bir HİÇ olacak kadar...
_______________________________
08.03.2020 --- 10.20
Han AKÇADAĞ
_______________________________