Şiir Defteri

Tenini " Terinden" Kıskandım

Yazan: red_romans_33
10.07.2006 / 21:43
1367 kez görüntülendi
2 yorum yapıldı
Kulağımda, hüzne akan şarkı gülpembe, Parmaklarımda sana yazılan her sözcük, Gül kokulu yüreğine gebe..." Gidiyorum, ılık nefesini yüreğime kuşanıp kırık hayallerin son kentine gidiyorum. Gidiyorum, karakışları mevsimlerden eleyip dudaklarına baharlarını doldurmak için el çekiyorum divanlardan. Yetim düşlerimi buruşturup eteklerimi çekiyorum yetim kıyılardan... Gidiyordum, bir gün sana " sen " diye gelmek için gidiyorum. Artık saçlarına aydınlığı giydirdiğim yıldızları toplamadım bu gece gökyüzünden Ve bu sabah, bir yudum terin toprağa düşmesin diye avuçlarını açıp sana el pençe divan duran sevda bulutlarını artık kaldırmadım tatlı düşlerinden...Çünkü, yüreğimi " yüreğine " emanet etmiştim. Gidiyorum, bir gün yüreğine " nefes " diye dönmek üzere gidiyorum. Gitmeden son kez dokunuyorum gözlerinin duruluğuna. Son kez yüreğimle baharların ıslak öpücüklerini konduruyorum yüreğinin kuru dudaklarına. Oysa ben kendimi pusulasız yollara vurduğumda sen uyuyordun. Kirpiklerinde dinleniyordu hırçın dalgalar. Avuç içlerinde sığınmış rüzgarlar, mayasız ateşleri içiyordu yanardağın küçük kurnalarından. Ben sana bakarken zaman durmuştu sanki. Bakakalmıştım sana. Yüreğinin nabzını hissedebiliyordum yüreğimde. Her nefes alışında saçlarına doğru eğilip kulağına usulca " seni seviyorum " diye fısıldamak isterdim. Off dokunmaktan öte, gözlerin duruluğunda baharları soludum sadece..Dilimde lal olan kelimeler içten icten sana yanıyordu. Sana bakarken sular durmuş, hayırsız fırtınalar sevdamıza susmuştu. Çünkü ben seni izliyordum.Nefes alışını, yeni bebegin ellerini oynatmasi gibi parmak uçlarını oynatmanı izliyordum uzaklardan.. İşte o an herşeyi unutup ; tenini " terinden" , gözlerini " kirpiklerinden " kıskandım. Çünkü, gül yüreğini sadece ben öpmeliydim ve gözlerinde sadece ben görmeliydim Cennetin gül desenli kelebeklerini. Ben, seni " senden " kıskandım gülüm... Sıcak yüreğimi, soğuk ellerine bırakıyorum olur da bensiz satırlarda üşümeyesin diye.. Gayri sen varken alnımın yazgısında, gözlerini giyiniyorum üzerime. Kırlangıcların dualarını alıp avuçlarına umuda kanatlasam , orda sen olmalıydın. Aldığım nefeste, sen yaşamalıydın. Gözlerimi, gözlerine yumup esen yele veriyorum sensizliği. Gidiyorum, yüreğimi yüreğine emanet edip gidiyorum. Artık yalnızlıgın gölgelerinde yudum yudum özlemleri yakıp bir umut ateşinde ısınacaksın. Biliyorum, gidince en çok seni " sana " anlattığım senli satırlarımı özleyeceksin. Bir anahtar deliğinin ardına gizlenmiş Cenneti, gözlerinin ovalarına seren kelimelerimi arayacaksın yorgun kağıtların suskun nefeslerinde. Bulutsuz düşlerin , yıldızsız gecelerin ardında takılıp rüzgarları avuçlarında çıplak denizleri senin gözlerin için yaktığım satırlarımı özleyeceksin. En çok yüreğine dokunduğum " yüreğimi " özleyeceksin.Yüreğini yıldızlara yaslayıp özlemi demleyeceksin gecenin karanlık çaydanlıklarında..Hasretim büyüyecek damarlarında, duvarlar dilini yutmuşcasına suskunluğun maskesini giyinecek. Beni arayacaksın bensiz cümlelerin sen kokan satırlarında. Bir sigara daha yakacaksın dumanını dağların yüksek yamaçlarına yolladığın. Kesmeyecek bir daha. Küllüklerde öldürdügün sigara izmaritlerinle sönmeyecek hasretim..Seni şimdiden özlediğim gibi sende " beni " özleyeceksin..Her dokunuşumda saçlarına gelincikleri seren ellerimin kücüklügünü arayacaksın avuç içlerinde. Temmuz gecesi sebebsizce üştüğünde titreyen tenine gözlerimi sermemi dileyeceksin. Hasreti kanatıp özleyeceksin..Belki de en çok parmak uçlarının üşümüşlüğüne gözyaşlarımı ateşlere rehin verdiğim gözbebeklerimi özleyeceksin. Merak etme, ne zaman yüreğin üşürse yanardağları giyinip sana geleceğim. Kan ter içinde kalsam da üşümüş yüreğine sıcak iklimlerin ılık meltemlerini giydireceğim. Ve bir damla hüznünde" ölümün üşüdüğü " yüreğine sürgünler revâ görülürse, canımı kaybetme pahasına sürgün mahkemelerini ateşe vereceğim. Şimdi gidiyorum, Yokluğumda gülümse ne olur. Her gülüşünde yıldızları sereceğim karanlıklarına. Yalnızlığın kör duvarlarında yaslayıp beni düşün hayallerin ötesinde. Her hayalinde ben avuç avuç güneşi ekeceğim ıslak yağmurlarına...Ve bensizlikte sana yazdıklarımı okuyup dualarında an ismimi. Andıkça ismini, yüreğimle düşeceğim yüreğinin düş fakir ovalarına.. Gidiyorum, biliyorum. Bulutlar bir başka serilecek yağmurlara. Yağmurlar hep bensizliğin cığlıklarını taşıyan kulaklarına. Ve gece katransı olup karanlıkları bırakacak duvarlarına. Ben, senin yüreğinden öteye hiç gitmediğimi düşün.. --- Yazımı bitirmiştim ancak yağmurun ıslak taneleri bulunduğum internet cafenin soğuk camlarında can çekişiyordu sanki.. Yağmur sağnağı altında klavyeye parmaklarımı bırakıp yüreğimi yazdım satırlara.. " Güneşle başladığım satırlara, yağmurun ıslak taneleri tanıklık etti..Sanki, beni uğurluyorlardı.. Belki de her yağmur tanesinde senin ellerin vardı..Kim bilir... Seni düşündüm, satırlarımı bırakıp. Gözlerinin, sesinin özleminde dışarıya çıktım. Yağmurun her cama vuruşunu, senin yüreğin bilip İplik iplik yağmura aldımadan delicesine ıslandım.. Gökten süzülen damlaları sen bilip Seninle dans eder gibi yağmurlarla dans ettim.... Birazdan gökkuşakları açacak burada .. Bilmiyorum sen ne yapıyorsun uzaklarda ? Ben, gökkuşığının boynuna sarılıp Seni yüreğinden öper gibi usulca gökkuşağını gözlerinden öpeceğim....." 09.07.2006

Fıratın-Hüznü


10.07.2006 / 22:37
Sadece bir kez yaşanır bir masal, sihrinden yürekler olmuş sarhoş…Ebedi… bir hoş…Bir yaşam boyu kaç kez, kaç gün, kaç saat evren doğru anlamlarını kuşanır da, barışır kurtla kuzu, zenginle yoksul ? Tertemiz gülümseyişinde iki insanın…Bir insan mı koca evren mi tartılsa daha ağır gelir? Zamansızlığı anlatsalar anlamazdın, anlayamazdın. Kimsenin anlatmasına gerek yok oysa şimdi…Bildin ki; birbirine sevgiyle bakan iki yüreğin gölgesinde kaldı evren ve içi... Kan tutar şerli katilleri, ölümü ölümü yine yeniden yaşar yaşatırlar. Kan tutmasına uğramışlardır, öldürülünce dinlenirler. Baharları, gülleri, gülpembeleri, suları, güneşleri sevgilinin gözlerinden içmiş olanları ne eyler teselli, nedir dertlerine derman? Yazık ki sonlu bir dünya, ömürler belli, sevgilinin “GÖǔ ü, gidişi bildim ki kalımsız dünyanın bir “İŞİ”… Sonsuza yazılmış tertemiz sevdalarda, yokoluşlar olmasa da, unutmalar olmasa da yine de gidiş “GİDiŞ” ti… Sonsuza türkü yakar diller, O’nu “SONSUZ” da dileyerek. Nehirleri, dereleri, yağmurları, bulutları, kahverengi haritalarda damar damar ayrılmış illeri, doğup yaşadığı yerleri , yürüdüğü caddeleri hatta dokunduğu taştan duvarları…Benimser, sever, öpersin koy anlamayanlar anlamasın. Yalın anlamında dünyanın, suların duru, yıldızların pırıl pırıl olduğu çağlara söyler sevgili diyeceğini. Onu söyler, Onu anar, Onu çağırır Aşık olan. Çağ kaypak, çağ gürültülü, çağ kirli…Çağın da, zamanın da, mekanın da üstünde ve ayrı O ölümsüz sevgi, Unutulma telaşesi olmayan…Sen yaz beni de yazdır İsmail Kardeşim. Tutuk kalemim yüreğimden geçenleri şerhedemedim, diyemedim… Oysa O sevgili ne denli temizdi, dokunulmazdı, iyiydi. Selam ve Sevgilerimle İsmail Kardeş…

red_romans_33


10.07.2006 / 22:48
Yüreği ve kalemi duru ağlayandan farksız abim, Öyle güzel anlatmissın ki satırlarıma kilit vurdum. Oysa ben hep diyorum, Fıratın- Hüznü hiçbir zaman yağmursuz bırakıır mı kuru toprakları. Bir gün satırları yüreğinden akıtıp yağmur misali sevdanı bırakacaksın çöllerin tozlu dudaklarına. Sessizliğin bile kelimelere verilmiş ödüldür.Yazsan kalem susar, yürek düşer satırlara. Mürekkebin akmasa, gözyaşlarına sardığın özlemlerin kan ağlar yokluğun catısız duraklarında. Sen yazdıkca gölgeler güneşine kavuşsun, sen yaz ki ayrılıklar satırlara mahkum olsun..Sen, susma hakkını kullanan hayırsız dere değilsin ki. Sen; Fıratsın..Gürül gürül akan, kalemi yürek dilinde parçalayan ırmaksın. Satırlar dizilsin artık parmak uçlarında. Kelimeler, suskunluğa değil vuslata gebe kalsın dudaklarında.. Yorumuna ve yüreğine sonsuz tesekkürler. Allaha emanetsin abicigim.. Kardesin İsmail.
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • mhrmkaya
  • VEJETARYEN1978
  • Serdar150
  • yunuskivanc
  • Adıyaman
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir