Şiir Defteri

Giz ve Sonsuzluk

Yazan: muhammetgundogdu
25.12.2011 / 23:05
1192 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Belli belirsiz bir ıssızlığın sessizliğinde Gökkubeye ilişti gözlerim, İnciler gibi saçılmış her biri bir köşeye yıldızların, Yaldızlı bir örtü gibi, Yalnızlığın gri soğukluğundaki geceyi sarmış. Derken üşüdü gözlerim, düştü penceremden. Ölü bir kuş gibi düştü gökkübeden, Buz kesti duvarlar, buz gibi terledim. Ve çıkageldin kuytu bir köşeden, Ardında bin giz ve bir sonsuzluk var. Hangisini dile geleceksin ey silüetim. Sonsuzluğu tıka kulaklarıma ya da Bir giz ver kelamından, Uhud dağı kadar hazırım yalnızlığa. Bu sessizlik bir ulak olsa gerek. Başka bir lisandan konuşur dilsizce, Mistik bir türkü söyler benden, Yine de kelimelerin esiri sayılırım. Bu yüzden bu hüznüm, göçerken bedenden. Epeyce bir vakit önce, Bana en yakın olanlar dediler ki, Bir ateş yanacakmış, heybetli, çifte kinayeli. Zamanın öncesinden tanıdık bir yüz gibi, Tanıdık bir yabancı gibi bakacak, Kalabalık bir yalnızlık kadar göklere çekecek. Ve eriyecekmiş zaman. Bize kalan baki kılınan ayrışmışlık. Yarım kalmışlık ama tekliğe yönelik. Bir aynanın derinliği ne kadar gerçek, Her harfin iniltisi gerçek mi deftere dokunan, Baki kalanın gizini seyretmedeyim. Ve zaman kutsal bir ekmek, ellerimde ufalanan. Kelimelerin dile gelebilmesi ancak, Konuğum oluşundandır, varoluşumun. Toprağın damarlarından sızan çiçekler gibi. Rengini güneşten almak kaydıyla yaşayabilen. Batıdan bir güneş doğar, kıyamet alameti. Bunu farklıca bilen, bir benim ve bir de sen. 13.09.2011 Muhammet Gündoğdu
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • VEJETARYEN1978
  • Serdar150
  • yunuskivanc
  • Adıyaman
  • Şiirlik
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir