Otururken oluşturur en gerekli ahengi
Dağları tepeleri aşıp da gelen berrak su sesleri
Dalar giderim en dipteki karanlığa
Dalıp giderdi o da ruhumun en dip karanlıklarına
Yeşil etraf basmaya kıyamazsın bile
Düşünürüm, o nerede şu an?dönemem geriye
Şu aşkın dağların bağrındaki deliye
Anlatamazsın rahatlık nedir, kimdedir?
Alabildiğince uzanan yaşlı ağaçların ucundan
Çıksam göğe arasam onu, tutsam kolundan
Dönülmez eskiye olmaz birdaha öyle bilirim
Ama beni o halde bırakırsan o an yerin dibine girerim
Belki ucuz bir şehir barında, benim yollarca uzağımdasın
Belki mutlu dünyalar kadar, en sevdiğinin kolundasın
Ben burada nemli bir kayanın üzerinde otururken
Sanki ciğerimin en iç köşesinden gelen can soluğumdasın
Geziyorsun belki meraktan, heyecanla kainatı
Duruyorsun arada bir, mest ediyorsun genç bir adamı
Belki bilmediğim kadar yakınımdasın, şu tepenin ardında
Dokunulmaz bir düş gibi her an çıkmazdaki aklımda
En kötüsünü düşünmüyorum, istemiyorum
Çünkü sen hak etmiyorsun sessizce solup gitmeyi
Siyahların içinde toplanmış üzgün bir zümreyi
Bir dağın bağrındaki bu adamın geçiremeyeceği geceyi