Üzerinden kaç gül geçti?
kaç yağmur eylül Anne?
Bir gözümle birleşti uzayan yol.
sonra, cadde cadde uzadı ağırlığınız.
İstiyorsa Tanrı; uzamalı saçların
evet
erimeli akşam, dört mevsim üzerine
ne bir avuç çekirdek
ne de bir nefes kül...
çıplak bir sese dayandı yalnızlığım
çıkarım üşür ayaz da
parça parça saklarım mutluluğu.
Debeleniyor etrafımda İstanbul
düştü, düşecek şarabın beyazına...
iki hecesin iç çekişlerimde
nefes almayı unuttuğum,
kornişi kırık odalarda.
sen,
dudaklarımda yaşlanan kan.
sen,
duraklarında beklediğim yalnızlık.
asfaltın uzadığı şu vakit
hayatı ektiler parmak uçlarıma
doğumumdan bu yana...
14.3.2008