kanımı dondururdu anlamsız bakışın
gitmeler ayaklanırdı içimde
kal diyen sesim çıkmaz olurdu
yarım yamalak cümleler boğazımda
tırmalardı ses tellerimi
vazgeçerdim gitmekten ama
kovarcasına giderdin arkanı dönüp de
saçların yerine savururdun kalbimi
atardın uzağına çok uzağına
o kadar uzaklara atardın ama
düşerdim onunla birlikte
tam ayağının yamacına
gururum tozuna bulanırdı,gocunmazdım hiç
hala gocunmam ama
o son gidişin, herşeye son verişin
beni bitirişin," hiç...hiç..." deyişin
"HİÇ" im öyle mi ?....