Şiir Defteri

MONNA ROZA

Yazan: anadolucocuğu
31.03.2006 / 18:42
4815 kez görüntülendi
5 yorum yapıldı
Zambaklar en ıssız yerlerde açar, Ve vardır her vahşi çiçekte gurur. Bir mumun ardında bekleyen rüzgar, Işıksız ruhumu sallar da durur, Zambaklar en ıssız yerlerde açar. Yağmurlardan sonra büyürmüş başak, Meyvalar sabırla olgunlaşırmış. Bir gün gözlerimin ta içine bak: Anlarsın ölüler niçin yaşarmış, Yağmurlardan sonra büyürmüş başak. Lambalar yanıyor, hafif ve sarı; Çocuklara açar mağaraları Gün görmemiş kuşlar ve örümcekler. İlan-ı aşk eden dil balıkları Aşina suları çabuk terkeder... Bir kaza kurşunu bulur her yerde Süvarisiz şaha kalkan atları... Bir ruhun ışığı vardır göklerde, Lâmbalar yanıyor, hafif ve sarı; Ötüyor baykuşlar harabelerde. Ben bir şarkı, ben bir türküyüm; Ben Meryem’in yanağındaki tüyüm Beni bir azizin nefesi uçurur, İçimde Allahın elleri durur. Cici ayakların iplikle bağlı, Ben onun sılası, kendimin gurbetiyim; Sineklerin kanadını ısıtan Bir güneş, toprağı yarıp çıkacak. Kadınlar sansa da yaşadığını, Şarkısız kaldıkça yaşamayacak. Kadınları şarkılar, akrepler aydınlatır. Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü Ve boğazımı sıktı parmaklar ince, uzun Günahkar toprağıma saçından bir tel düştü; Sana ne olmuş Rosa, bir derde tutulmuşsun. Bir ekmek kadar aziz fikirler böyle pişti: Noel ağaçları ve manolyalar kahrolsun, Bir çevre sağ elimden bulanık suya düştü... Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık! Ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi. Sana da, Monna Rosa, taş bebeği bıraktık, Ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi. Senin hatıran gibi büyük, yeni, karanlık; Senin hatıran kadar Allah ve şeytan işi... Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık! Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim; Ta boğazıma kadar çıkan deli yağmura. Tüyüne horozdan çok itimat edeceğim, İtimat edeceğim şu belalı yağmura. Ruhumu bayrak yapıp ben teslim edeceğim Asılmış bir adamın iki eli yağmura. Bugün yalnız yağmura tahammül edeceğim. Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara Sana doğru uzanan çaresiz ellerimi. Sırrımı söylüyorum vefakar balıklara; Yalnız onlar tutacak bu dünyada yerimi. Koyverip telli pullu saçlarını rüzgara. Bir çocuğun ardına düşen heykellerimi Peygamber çiçeğinin aydınlığında ara... Zaman ne de çabuk geçiyor Monna; Saat on ikidir, söndü lambalar. Uyu da turnalar gelsin rüyana, Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar; Zaman ne de çabuk geçiyor Monna SEZAİ KARAKOÇ
Düzenleme:31.03.2006 / 18:42

anadolucocuğu


31.03.2006 / 18:50
SANADIR EY SEVGİLİ SANADIR EY CAN SANADIR YÜREĞİMİN FERİ SANADIR GÖNLÜMÜN HASRETİ DİLİMİN DİNMEZ TÜRKÜSÜ GİDİŞİNİN ACI KORLARI SÖNDÜ SANMA GİDİYORUM DESEM DE GİDİŞİME İNANMA!{s:012}

keskin_101


31.03.2006 / 18:59
Dostum yenisin galiba sen. Kendi şiirlerin yok mu arkadaşım. Bu şiirin şu kısmını çok beğenirim ben. Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık! Ve toprağın rüyaya yılan gibi girişi. Sana da, Monna Rosa, taş bebeği bıraktık, Ellerinde kılçıklı balıkların bir dişi. Senin hatıran gibi büyük, yeni, karanlık; Senin hatıran kadar Allah ve şeytan işi... Ve yalnızlık, sigara külü kadar yalnızlık! Bizim bi hocamız vardı bunu güzel okurdu. {s:022}

anadolucocuğu


31.03.2006 / 19:02
Hayır arkadaşım kendi şiirim yok. Mahsurumu var? Ayrıca yeni değilim aynen daha önce de paylaşım göndermiştim.

ressam1071


03.04.2006 / 13:25
zambaklar en ıssız yerlerde açar ve vardır her vahşi çiçekte bir gurur... Sezai Karakoç`un o ünlü Mona Rosa şiirleri ile Yavuz Bülent Bakiler`in Gözlerin İstanbul Oluyor şiirini güzel bir şekilde harmanlayan Abullah Çevik ve Selçuk Küpçük harika bir eser ortaya çıkarmışlar. saygılar

anadolucocuğu


03.04.2006 / 15:14
Evet dostum Ressam1071 çok haklısın öyle dolu, öyle dokunaklı ki bu şiir anlatamam.
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • mhrmkaya
  • VEJETARYEN1978
  • Serdar150
  • yunuskivanc
  • Adıyaman
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir