Şiir Defteri

HAZMETTİRME VE MİSTİSİZM İLİŞKİSİ

Yazan: nesligül
08.10.2009 / 09:19
946 kez görüntülendi
1 yorum yapıldı
Sn. Başbakan'ın son parti kongresinde yaptığı konuşmanın, sıradan bir kongre konuşması olmayıp, aslında gizli bir amaç taşıdığını da yavaş,yavaş anlıyorum. Çünkü, bu konuşma da Başbakan tarafından adları özellikle, hatta üzerlerine basılarak söylenen isimler hakkında, Devletin ve tüm vatandaşların yayın organı olması gerekirken, sadece AKP nin yayın organı durumuna gelen TRTnin kanallarının ve diğer yandaş kanalların hepsinde hazırlanan proğramlar ard, arda yayına girmeye başladı. Doğal olarak bu proğramları hazırlayanlar ve açık oturum türünde olanlara davet edilenler de çoğumuzun medyadan tanıdığı, iktidara ve onun görüşlerine hizmet eden sözde aydınlar. Sözde aydınlar diyorum, çünkü gerçek aydınlar çıkar karşılığı hiç kimsenin ya da kurumun görüşlerine hizmet etmezler. Yani arkadaşlar, kısacası Sn. Başbakan'ın deyimiyle yavaş, yavaş toplumu bazı şeylere alıştırma yani HAZMETTİRME, başka bir söyleniş tarzıyla da BEYİN YIKAMA faaliyetleri başlamış bulunuyor. İsimleri üzerine vurgu yapılan bu şahsiyetlerin benim dikkatimi çeken en büyük ortak paydaları mistik dini özellikleri. Mistik, sözcük anlamı olarak gizemli demektir. Mistisizm ise, günümüzde yeni Eflatuncu (Eflatun veyaPlaton Yunanlı bir düşünür) düşünceye göre,manevi gerçek veya Tanrı ile doğrudan deneyim, sezgi veya içe bakış yoluyla özdeşleşme, yeni bir idrak seviyesine varma anlamında kullanılmaktadır. Bu deneyimler yoluyla bilgeliğe ulaşmadır. Örneğin, Kabala Musevilik içinde, Tasavvuf ise İslam içinde mistik bir harekettir. Yani, mistisizm öyle kolay anlaşılabilecek, sıradan insanlara hitap edebilecek, yaşamın gerçeğine uydurulabilecek bir durum değildir. Bu konulara fazla ilgi duyanların büyük bir kısmı maddi dünya ile manevi dünya arasındaki dengeyi kuramadıklarından ruh sağlıklarını yitirmişler, bir kısmı da şeyhlerin, şıhların, tarikatlerin, cemaatlerin yörüngesine girip, benliklerini, özgürlüklerini, ailelerini, toplumdaki yerlerini, hatta mallarını, mülklerini kaybetmişlerdir. Çünkü, insanların manevi ve dini duyguları her zaman sömürüye ve yönetilmelerine açık olmuştur. Bazi gerçekçi düşünürler, mistisizmi geri kalmış toplumların afyonu (beyin uyuşturucusu) olarak kabul etmiş ve sağlıklı bir birey ve toplum oluşmasında tehlike olarak görmüşlerdir. Şimdi, halkımız Sn. Başbakan başkanlığında başlatılan eylemlerle, mistisizmin içinden çıkılamayan labirentlerine doğru hızla sürükleniyor. Doğrusu ben bu hazmettirme durumundan, hazımsızlık çekmeye başladım bile.

ayşe


08.10.2009 / 09:45
hazımsızlık çoktan var saygılarımla{s:015}{s:026}
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Cerenbicer
  • Kalbinizinsesi
  • YarugCalabi
  • Ahmed-i
  • omerfaruksirin
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir