Şiir Defteri

ATLARI DA VURURLAR!

Yazan: nesligül
13.04.2009 / 08:59
1873 kez görüntülendi
2 yorum yapıldı
Bir ara Okan Bayülgen, Fikret Kuşkan, Pamela Spencer'ın İstanbul Gösteri Merkezinde oynadığı "Atları da vururlar" müzikali başarısız olmuş ve gösterimden kaldırılmıştı. Şimdi, aynı oyun Ankara Devlet Tiyatrosu, Akün sahnesinde oynanıyormuş. Orjinal adı:They Shoot Horses, Non't They? olan varoluşçu, geçtiği dönemi çok iyi yansıtan, amerikalı yazar Horace Mc Coy'un 1935 yılında gerçek gözlemlerine dayanarak yazdığı, klasik olan romanından uyarlanan oyun,tiyatro seyircisinden ilgi görüyor mu? bilemiyorum. Ama, Oscar ödüllü, Amerikalı yapımcı ve film yönetmeni Sydney Pollack tarafından, romanın 1960 yılında çekilen filmi, beni en çok etkileyen ve en beğendiğim filmler arasındaki yerini korumakta. Kurgusu çok sarsıcı olan film, 1930 ların büyük ekonomik buhran yıllarında, Chicago'da geçmektedir. Birgün, ünlü bir aktrist olmanın düşünü kuran Gloria(Jane Fonda) ile Hollywood'ta yaşayan ve yönetmen olma çabaları başarısızlıkla sonuçlanan Robert'in (Michael Sarrazin) yolları kesişir. İkisi de umutsuz durumda olan bu iki genç, bir dans maratonuna katılmaya karar verirler. Çiftlerin kazanmak için, durmadan dansetmek zorunda olduğu, bu psikolojik ve fiziksel dayanıklılığı zorlayan yarışmada, pistte en uzun süre kalacak çifte 1.500 dolar para ödülü verilecektir. Gloria ve Robert ne olursa olsun, umutsuzluk dolu yaşamlarında, son bir umut olarak sarıldıkları bu yarışmadan vazgeçmeyecekler ve yarışmanın bütün acımasızlığına rağmen, ayakta kalmaya çalışacaklardır. New York borsasının çöküşüyle başlayan ve tüm Dünyaya yayılan ekonomik kriz döneminde, işsiz kaldığı için bu dans maratonlarının birinde bodyguard lık yapmak zorunda kalan yazar, oradaki gözlem ve deneyimlerini, bu belgesel romanında yansıtmıştır. Yarişma sonunda kazanacağı 1500 dolardan başka yaşamda hiçbir umudu kalmayan Gloria, çift dans maratonunun sonlarına doğru, yarışmadan ihraç edilince, partneri Robert'tan kendisini vurmasını ister. Maraton boyunca genç kadının ıstırabına tanıklık eden Robert, hiç tereddüt etmez, çeker tetiği. Çünkü, Gloria'nın ruhu ve bedeni, aynı ayağı kırık bir at gibi, tedavisi olanaksız yaralar almıştır. Sanık sandalyesinde kendini savunan Robert, son sözünü söyler. "Atları da vururlar. Değil mi?" Büyük ekonomik buhran döneminde, bütün ülkeye yayılan, insanlık dışı yönüyle yoğun eleştirilere neden olan ve sonunda yasaklanan bu dans maratonları,günümüz ekonomik durumunda yapılan, insanların kazanmak için fiziksel ve psikolojik olarak kendilerini çok zorladıkları bazı yarışmalara benzemiyor mu? Sydney Pollack'ın filmografisi içinde, önemli yer tutan bu etkileyici filmi izlemeyenlere, mutlaka izlemelerini öneriyorum. Sağlıcakla kalın.

aliorhan


13.04.2009 / 22:09
Sevgili nesli gül Bu geri düsünce bu sisteme hakim olduğu sürece neleri vurmazlar ki Yüregine saglik kalemin hep yazzsin Sevgilrimi yolluyorum

nesligül


14.04.2009 / 07:30
Ali Orhan'a Tarihin tekrardan ibaret olduğunu gördüğümüz halde, bütün dünya olarak geçmişimizden ders alamamamız ne acı değil mi 1930 larda yaşanan bu ekonomik bunalım, günümüzde de yaşanıyor. Ne yazık ki!
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Cerenbicer
  • Kalbinizinsesi
  • YarugCalabi
  • Ahmed-i
  • omerfaruksirin
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir