Şiir Defteri

ABANT DEĞİL, ŞUURSUZLAR PLATFORMU!!

Yazan: nesligül
17.02.2009 / 09:10
1035 kez görüntülendi
1 yorum yapıldı
Fethullah Gülen'in onursal başkanlığını yaptığı, bu yıl ilk defa gönderdiği, kutlama mesajıyla da açıkça sahiplendiği, Abant Platformu, "Barış ve Geleceği Birlikte Aramak" isimli toplantısını Kuzey Irak'taki kürt kenti Erbil'de yaptı.(Bolu Halkından tepki görmeğe başlamış olmalarından da olsa gerek!!!) Toplantı düzenleme kurulu, Ali Bulaç, Prof. Mümtazer Türköne, Altan Tan, Doç. Dr. Ferhat Kentel ve Salih Yaylacı dan oluşuyor. Ayrıca, Altan Tan (ümmetçiliği öven), Cengiz Çandar, Mehmet Altan da birer tebliğ sunmuşlar. Toplantıda bir de çoğu Fethullahçıların para kaynağı olan, iş adamları da yeralmış. Bunların kitaplarında para çok önemli bir unsur oluyor biliyorsunuz. Bu toplantının mimarı, 100 sözde kalemleri satılmış aydının içinde,yine sözde ermeni soykırımı özürcüleri de en başta yer almışlar, doğal olarak. Neyse, toplantının sonunda, kendilerini, Türkiye Cumhuriyetinin yöneticileri olarak gören, (yetkiyi kimlerden aldıkları gün gibi ortada) hazretler. Yönetimdeki iktidardan da cesaret alarak, on maddeden oluşan, devlet politikamızı yönlendirici, Türk Halkını bölerek, parçalayarak, Ülkemizi ABD ve AB nin Orta Doğudaki yeni çıkar politikalarına uygun duruma getirmeye çalışan, küreselci, ümmetçi kararlarını bir ultimatom gibi fütursuzca yayınlamışlar. Ne günlere kaldık ya rabbim!! Artık, Said-i kürdi'nin (Nursi) müridleri tarafından yönlendiriliyoruz. 72 milleten oluşan Amerika, yeni Başkanı Obama'nın yemin töreninde de sık sık tekrarladığı, HEPİMİ BİRİZ, HEPİMİZ BİRİZ sloganıyla, birlik ve beraberlik mesajları verirken, ekonomik bunalımdan kurtulmak için, yeniden milliyetçi yaklaşımlara ve ekonomide, devletçiliğe dönerken, ekonomileri büyük bir felaket içinde bulunan AB de aynı yaklaşımlar içindeyken, bu şuursuzlar, bizi nereye götürüyorlar?? İMDATT!!!, acilen kurtulmamız lazım bunlardan.{s:011}

nesligül


18.02.2009 / 07:58
Fethullah Gülen'in ABD den çıkarılmasını isteyen, savcılar, kendisinin bir müridinin malikanesinde kaldiğını, çok büyük bir serveti idare ettiğini, (bu paraları vaizlikle kazanmadı,herhalde.) Ülkelerinde olağanüstü eğitimci statüsüyle bulunduğunu, ancak gerçekte bu özellikleri taşımadığını, (yaşam hikayesini incelerseniz, kayda değer bir öğretim kurumunu bitirmediğini ve tahsil gördüğü yerlerin medrese diye geçiştirildiğini görürsünüz, bir tv programında, konuk olan medyum memiş de hangi okul mezunusunuz diye soran sunucuya, medrese mezunuyum demişti. Sunucuda Türkiye Cumhuriyetinde medrese eğitimi yoktur, deyince, ilkokul mezunuyum diye itiraf etmişti.) kendisinin karanlık bir kişi olduğunu belirterek, oturma izninin iptalini istemişlerdi. Ama, bir süre sonra ABD hocayı ülkemize karşı kendi çıkarları doğrultusunda kullandığından ve elindeki kozu kaybetmek istemediğinden, siyasi girişimler sonucu kendisine tekrar oturma izni verilmişti. Ayrıca, Ergenekon soytarısı Tuncay Güney'i de hocanın keşfedip, okutup yetiştirdiği söyleniyor. Ben kendisinin din konusundabilgili bir insan olduğunu düşünüyorum, ama, böyle yüksek mevkideki okumuş insanların, nasıl peşine takılıp gittiğine bir anlam veremiyorum. Ayrıca, çok fazla ağladığından ve anılarında sürekli iç sıkıntıları olduğundan, bahsettiği için ruhsal durumunun çok iyi olduğunu düşünmüyorum. İslam sürekli gözyaşı döktüren ve hüzün veren bir din değildir. Ben İslamın temelde iyi ahlak ve yaşam felsefesi öğreten, affedici, aydınlık, gerçekçi, sosyal bir din olduğuna inanıyorum, bazen hepimiz duygulanır, ağlarız ama, çok ağlamak !! bilemiyorum.
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Cerenbicer
  • Kalbinizinsesi
  • YarugCalabi
  • Ahmed-i
  • omerfaruksirin
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir