Şiir Defteri

YÜZYÜZE EĞİTİME SON VERİLMELİ SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
21.09.2020 / 00:26
433 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Gerçek ki gerçek aşk da, doğru aşk da pılatonik(platonik) aşk denilen aşk yani uzaklık temeli de içermeli ki ayrılık ve özlem de uzaklık içerir. Yani uzaklık gerçekliğin de oldukça önemli bir parçasıdır. Maraton koşusuna esin(ilham) veren asker bilgiyi uzaktan getirmişti. Ferhat Şirin'e kavuşabilmek için dağa yani uzağa gitmişti. Muhammed Nur dağı'ndaki Hira mağarası'na, ve Miraç'a yani uzağa gitmişti. Uzak önemlidir ve zorunludur. Uzak; zekanın, akılın, mantığın, beyinin, ruhun, kişiliğin ölçütlerinden biridir. Koyunkoyuna(Koyun koyuna), Yüzyüze(yüz yüze) öğretim-eğitim geçti artık; uzaktan öğretim-eğitim geleceğin öğretim-eğitim düzeni çünkü bakın öğretmenlerde de akıldışılık, bilimdışılık, ahlakdışılık yani yozlaşma var; örnek ki akıldışı-ahlakdışı moda, tuhaf tuhaf saçlar, bikini/mayo diye herkesin içinde sütyen-külot dolaşmak, mini şort diye herkesin içinde külotla dolaşmak, daracık pantolonlar, kısacık etekler, pirsing ve dövme denilen ilkellikler, astroloji gibi bilimdışı şeylere inanmalar, cinsel suçlar, sigara, içki, uyuşturucu, eşcinsellik falan; Abd'de yaz tatillerinde fahişelik yapan öğretmenler bile var. Bu mu yani öğretim-eğitim? Bir zamanlar gemilerle uluslararası iş yapan bir şirkette 1 ay gibi çok kısa süre vardiya amirliği yapmıştım çünkü patron 'Sen patronu değil işçileri düşünüyorsun' deyip beni işten çıkarmıştı. Vardiya amirinin işi; gemilerden kamyonlara mal yüklenmesini sağlamaktı. Öteki vardiya amirileri(amirleri) herbiri dev birer yük gemisi olan gemilerde koşuştururken vardiya amirliği odasının çıkış kapısına bir penceresinin önüne bir masa, bir koltuk koyup, öteki vardiya amirlerinin kayıtlarından 'Saatte kaç kamyon çıkıştan çıkıyor?'a bakıp, yarım saat boyunca pencerenin önünden geçen kamyonları saydım; eğer yarım saatte pencerenin önünden geçen kamyon sayısı geçmesi gerekenden az ise gemilere gidip nedenine baktım, sorun varsa çözdüm, ve mesai bitiminde gördüm ki pencerenin önünden geçen kamyon sayısı öteki vardiya amirlerininkinden fazla idi yani aynı işi onlar koşa koşa, oflaya püfleye yaparlarken ben uzaktan, oturduğum yerden yaptım. Bana cumhurbaşkanlığını verin, odamdan çıkmadan Türkiye'yi yöneteyim. Galile de dünyanın yuvarlak olduğunu ve döndüğünü uzaktan buldu, Einstein da görelilik kuramı savını uzaktan buldu. Ben de Abd'li bilimcilerin laboratuvarda buldukları ve Maoa adı verdikleri geni de hemen hemen onlarla aynı dönemde, onlardan habersiz olarak buldumdu, ve Mia geni adı verdimdi. Yani uzaklıklar, uzaklar başarıya engel değil, kafaçalışıyorsa(kafa çalışıyorsa). Düşünün ki karpuz da çok işetir, çay içeceği de; insan hiç karpuza, çaya bakmadan; hiç karpuz yemeden, çay içmeden en azından şöyle düşünmeli, şunu sormalı: 'Acaba şeker mi çok işetiyor?'; sonra da şunu yapmalı: Bolca, şekerli çay içmeli denemeli, bir de bolca şekersiz çay içmeli ve denemeli, ve sonuçlara bakmalı, ve mantıksızlık varsa başka olasılıkla düşünmeli; bu deney laboratuvarda farelerle de yapılabilir, evde tek başına yani laboratuvara uzak olarak da. Yani geleceğin insanı ve insanlığı felsefel, mantıklı, tutarlı, bilimsel, beyinsel, ruhsal, zekilik odaklı olmalı yani 'Herşey ayağına gideyim' dememeli; bakın 'elin gavuru' Mars'a gitmeden Mars'ı tanımaya, anlamaya, bilmeye çalıştı, ve Mars'a gitmeden Mars konusunda önemli bilgiler üretti. İki tür turist var: 1- Gezip görmek isteyen ve gezmek istediği yerler konusunda internetten bile bilgi sahibi olmak için emek vermeyen tür yani bedeni ile gezen tür yani beden türü. 2- İnternetten, oturduğu yerden, dünyayı gezen yani görmek istediği yerler konusunda internetten görsel ve yazılı bilgi öğrenen tür yani beyini ile gezen tür yani beyin türü. Ne oldu; Bedelli askerlik ile askerlik gerçekte 'Uzaktan askerlik' oldu. Ona sahiplenmek var da uzaktan öğretim-eğitime sahiplenmek neden yok? Belli ki uzaktan öğretim-eğitim özel sektörün çıkarlarına aykırı olmakta; kadınlara evde oturtup para vermek istemeyen siyasi iktidar kurumunun, ve evde oturmak istemeyen annelerin işlerine gelmemekte. Cehalet de, ilkellik de, barbarlık da ilk kez gördüğü bir nesneyi anlamak için dokunmak, eline almak ister; medenilik ve bilgililik ise o nesneyi dokunmadan anlamaya çalışır yani uzaktan. Açık ki 21. yüzyıl da 'uzaktan anlama' çağının başlangıçıdır(başlangıcıdır), öyle ki işe gitmeden bile iş yönetilebilmekte, işe gitmeden bile iş yapılabilmekte. Bu duruma karşı gelmek yeni bir gericilik türüdür. Yani insanlık artık 'uzaklığa' alışmak, uyum sağlamak; yanakyanağa(yanak yanağa) ya da burunburuna(burun buruna)yaşamayı bırakmak yani ruhsal yani beyinsel medeni olmak zorunda. Korona salgınının öğretmeye çalıştığı şeylerden biri de budur Unutulmamalı ki savaşı bile uzaktan yapacak teknoloji geliştirilmektedir. Ve Galile dünyayı uzaydan görmeden 'Dünya yuvarlak ve dönüyor' dedi, Einstein çalışma odasından çıkmadan Görelilik/İzafiyet savını ileri sürdü. Yani Yeni insan türü görmeden, bakmadan, dokunmadan anlamak özelliğine sahip olacak, ve okula gitmeden öğrenmek özelliğine yani örnek ki Çin'i bilmek için Çinli olmak da, Çin'e gitmek de gerekmeyecek. İnsanlık keyif aldığı durumun da, mutlulukla alıştığı durumun da sonsuz olacağını düşünür ancak sorunlar durumları değiştirebilir. Yüzyüze eğitim denilen yani okulda ve üniversitede yapılan öğretim-eğitim de tarihe karışmak zorunda kalabilir. 21. yüzyıl; cehalet kültürü olan siyaset, özel sektör, medya ve akıldışı-ahlakdışı ünlülerle çevirili(çevrili) ve egemenlik altında olsa da yolunu 'bilime ve ahlaka göre doğruya' çevirebilir; ve yüzyüze eğitimin yerini uzaktan eğitim denilen bilgisayarlı, Tvli, internetli ve kitaplı öğretim-eğitim alabilir ki açık ki bu durumda uzaktan eğitim yüzyüze eğitime göre daha nitelikli, daha zor, daha zeka isteyen, daha dikkat isteyen, daha beyin isteyen, daha ruh isteyen, daha kişilik isteyen, daha çalışmak isteyen, daha emek isteyen bir öğretim-eğitim türüdür; açık ki ameliyatların bile kamera ve robotla yapıldığı 21. yüzyıl öğretim-eğitimde de bir uzaklık gerektirmektedir. Gerçek ki yüzyüze öğretim-eğitim gereklilik olarak durumunu yitirmiştir, zaman içinde somutluğunu da yitirecektir. Yani tıpkı alışverişi, oyun oynamayı, söyleşmeyi, görüşmeyi, arkadaş olmayı, evlenmeyi evden çıkmadan, uzaktan, internet ile yapabilmek gibi. Unutmayın ki şans oyunu denilen oyunlar bile internet ile, uzaktanlık özelliğine girmiş durumda. Geleceğin Yeni insan türü 'Uzaktan, beyini, ruhu, mantığı, akılı, zekası ile anlayan' tür insandır, bedeni ile değil. İnsanlık bu gerçeği anlamalı artık, ve hem buna uyum sağlamalı, hem de buna uyum sağlamayı sağlayan teknoloji, araçlar yaratmalı. Uzaktan öğretim-eğitim daha da ilerletilebilir, daha da geliştirilebilir, ve bu da yapılmak zorunda. Öyle ki uzaktan eğitim ile de öğrenci ve ailesi denetlenebilir, incelenebilir, ve yönlendirilebilir. Uzaktan öğretim-eğitimde tek sorun 'Örnek kişi' sorunudur ki bu da felsefeye, bilime, teknolojiye, insanlığa katkı yapmış kişileri öğretmekle, anlatmakla, ve dini tanımlayan, 'Din bilimdir, ahlaktır, vicdandır, merhamettir, nefssizliktir, dürüstlüktür, medeniliktir' diyen Din hadisileri'ni ve doğru sözler öğretmekle giderilebilir. Unutmayın ki hapishaneler bile suçluları uzak tutmak içindir. Yani uzaklık engel değil çözüme giden yoldur. Uzaklık korkulacak birşey değildir, ev de hapishane değildir ancak özel sektör bunun tersini savunur çünkü çıkarı öyle gerektirir çünkü insanlar evlerinde kalırlarsa mekanlar müşterisiz kalırlar. Özellikle de korona koşullarında gerçek ki yüzyüze öğretim-eğitim tıpkı tokalaşmak gibi ilkelliktir artık. Kuşkusuz ki tıp gibi eylemli konularda yüzyüze eğitim zorunlu olmayı sürdürecektir. 'Kendini aş' sözü eğer bedeni aşmak, beyin-ruh insanı olmak ise doğrudur ve iyidir, eğer bedene ve dünyaya köle olmak ise yanlıştır ve kötüdür. Unutmayın ki Abd bile dünyayı, gezerek değil oturarak yönetiyor. Tc'nin 'c'sini 'cehalet' sanmayın da, yapmayın da; ve önce ülkedeki şu akıldışı-ahlakdışı modayı, akıldışı-ahlakdışı ünlüleri, akıldışı-ahlakdışı pılajları(plajları) ve akıldışı-ahlakdışı medayı durdurun çünkü onlar öğretim-eğitimin tüm olumlu, doğru, iyi sonuçlarını çöpe atmak işlevi taşımakta; görün ki okula, üniversiteye giden öğrenci de, öğretmen de önce akıldışı-ahlakdışı dünyaya saygı tapınmasını yapmak durumu içinde; okula, üniversiteye gitmeden önce akıldışı-ahlakdışı moda dünyası içinden geçmek durumu içinde. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 21.9.20/00.26
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir