Şiir Defteri

YUNUS EMRE İLE ALDANMAK VE ALDATMAK (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
22.02.2018 / 08:33
1213 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Birşeyin doğru yolda olup olmadığı sonuçlarından da anlaşılır. Bir insanın ya da toplumun birşeyi anlayıp anlamadığı da sonuçlardan anlaşılır. Ancak sonuçları beklemek cehalet işidir yani sonuçlar beklenilmeden de durum anlaşılabilir ki o da anlaşıldığı söylenilen şeyin anlaşılmakta olmasının nasıl anlaşılmakta olduğuna bakmaktır. Yani şeker ve sirke deneyi yapılıyorsa şeker yerine başka birşey örneğin tuz katıldığını anlamak için sonuçu beklemeye gerek yoktur, katılan şeyleri incelemek ya da anlamak yeter yani deneyden önce tuz kavanozu ve şeker kavanozu ağızına kadar doluydu ise ve azalan kavanoz şeker kavanozu değil de tuz kavanozu ise bundan deneye tuzun yani yanlış şeyi katıldığını anlaşılabilir. Yani önce dikkat. Bildim bileli bu ülkede bir Yunus Emre kültürü var. Peki Yunus Emre doğru olarak anlaşılıyor mu? Bunu iki yoldan öğrenebiliriz: 1- Sonuçlardan: 'Bilim(İlim) bilim bilmektir' diyen bir insanın arkasından gidenlerin bilime meraklı kişiler olması gerekirdi ve böyle birinin arkasından giden ya da böyle birine değer, önem veren bir toplumun alim bir toplum olması gerekirdi ancak 21. yüzyılın 2017 yılında bile bakıyoruz ki ülkede tek bir alim bile yok ve ülke yönetim biçiminin de bilimle, alimlikle bile ilgisi yok. 2- Yunus Emre'nin anlaşılıp anlaşılmadığını sözlerinin anlaşılıp anlaşılmadığı ile ta baştan yani sonuçları beklemeden yani toplumun ve ülkenin bilimsellik yerine cehalete boğulmasını görmeden anlayabiliriz ki bu yazı işte bu ikinci durumu gösterecek size. Yunus Emre denilince akıla ilk gelen ve onu 'Din bilimdir, bilim yoksa din de olmaz' hadisi doğrultusunda incelemeyi de sağlayacak olan söz 'Bilim bilim bilmektir, bilim kendini bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nasıl bilim bilmektir' sözüdür. Şimdi bu sözün doğru anlaşılıp anlaşılmadığını ya da nasıl anlaşıldığına bakalım. Bu söz yanlış anlaşılmaktadır ve bu yüzden de bilime değil cehalete güç ve kaynak olmaktadır yani Yunus Emre doğru anlaşılmamaktadır. Bu sözü toplum anlıyorum ki 'Bilim Çin'de de olsa gidip öğrenin' doğrultusunda, bilim öğrenmek, alim olmak için değil hem bilimden, alimlikten uzak durmak hem de bilimi, alimleri, okula-üniversiteye gidenleri, üniversite bitirmişleri, kitap okuyanları küçümsemek için kullanmaktadır tuhaf biçimde yani bu sözü bu söze zıt ve alakasız biçimde anlamaktadır. Yani bu söz 'Bilim bilim bilmektir ancak bilim bilmek yetmez, kendini de bileceksin' olarak anlaşılmak yerine tuhaf olarak 'Sen kendini bil yeter, bilime gerek yok' anlamında anlaşılmakta ve uygulanmaktadır. Yunus Emre 2138-1321 yılları arasında ve Osmanlı zamanında yaşamış. Yunus emre bu sözü halka değil düzen alimlerine ve bilimi sömürenlere karşı söylemiştir. Yani deniz içinde yüzüp de denizi bilmeyen balıklar gibi bilimle uğraşıp, bilim için de olup da bilimci olup da bilimi insanlık, halk için değil kendi çıkarları ve nefsleri ve düzene dalkavukluk yapanlara yani bilimle uğraşıp da bilimin halka ve insanlığa karşı görevlerini yapmayanlara karşı söylemiştir bence. Bu sözü halka söylemiş olamaz çünkü halk ne o gün ne bugün bilim içinde yüzmüyor zaten. Yunus Emre'nin ve bu sözünün çarpıtılması için zaten 'İlim/Bilim) ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen, bu nice okumaktır' sözünde görüldüğü üzere bir yerde 'kendin' varken bir yerde 'kendini' vardır yani büyük olasılıkla ilk 'kendini'deki sondaki 'i' harfi kasıtlı olarak silinmiş, düşürülmüş olabilir çünkü yoksa ikinci 'kendini'de de 'kendin' demek yeterli olurdu. Yani toplum Yunus Emre'yi anladığını bildiğini sanıp kendini aldatmaktadır; birileri de Yunus Emre'nin bu sözünün yanlış anlaşılmasını sağlayıp toplumu aldatmaktadır. Yani Yunus Emre'nin bu sözü: Önce bilim öğren, sonra kendini bil yani ahlaklı, edebli ol' demektedir ki bu sözü bilenlerin yüzde kaçı bırakın bilimi, kitap okumaktadır? Yani bu söz ve Yunus Emre 'Bilim öğren, bilime yönel, kitap oku, bilim Çin'de de olsa gidip öğren'' olarak değil 'Bilim öğrenip de ne olacak, kitap okuyup da ne olacak, okuyanları, kitap okuyanları, üniversite bitirmişleri, okumuşları görüyoruz işte; biz bilim bilmiyoruz, üniversite bitirmedik, kitap okumuyoruz ancak onlardan daha akıllıyız, daha alimiz, daha bilgiliyiz' olarak bir boşkibir olarak istenilmekte, yorumlanmakta ve uygulanmaktadır ki bu da zaten bilimle alakaları malakaları olmayan, kitap bile okumayan siyasetin ve siyasetçilerin işine gelmektedir bence. Yani Yunus Emre ile bilim bir toplum yetişmesi ve bilim bir ülke var olması gerekirken bunun tam tersi olmaktadır çünkü herşeyde olduğu gibi Yunus Emre de doğru anlaşılmamaktadır bu ülkede. Yani bilime, bilim öğrenmeye, bilimsel olmaya destek ve kanıt olması gereken Yunus Emre tam tersine yani cehalete, bilimden uzaklığa, kitap okumamaya destek ve kanıt yapılmaktadır. Yani bilin li bilim yoluında olmayıp, kitap okumayıp Yunus Emre'den söz eden kimse hem Yunus Emre'yi anlamamıştır hem de cehalet içindedir. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 8.2.17/06.52
Düzenleme: 22.02.2018 / 08:33
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena

Bağlı Üyeler

  • GÖKKUŞAĞI21:34
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir