Şiir Defteri

YILMAZ ÖZDİL'İN YANLIŞ ATATÜRK'Ü (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
01.01.2019 / 05:37
854 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Görülmekte ki 21. yüzyılda, 2018 yılının sonunda, 2019 yılının başında bile Atatürk anlaşılabilmiş değil. Bunun temel nedeni ise insanların, toplumların önce nefsi kendilerine önder, lider, tabu almalarıdır. Atatürk'ü bilindik tanıma dışında ilk tanıtmak girişimi sanırım Can Dündar'ın 'Mustafa' adlı filımı(filimi, filmi) ile oldu ve haklı olarak ta büyük bir karşı tepki aldı. Görüyorum ki Atatürk'ü bilindik, geleneksel tanıma dışında ikinci bir tanıtım çabası Yılmaz Özdil'den, 'Mustafa Kemal Atatürk ve çocuklar' adlı kitabı ile gelmiş ki bu çalışma Can Dündar'ın Atatürk'ü içki ve 'yalnız adam' olarak göstermekle suçlanılan Mustafa'sına göre göreli olarak çok iyi bir çalışma; ancak belirtmeliyim ki yine de yanlış bir çalışma çünkü gerçek Atatürk'ü belli ki Can Dündar gibi Yılmaz Özdil de bulamamış; dediğim gibi sorun hep nefs, bu nefs ki Atatürk'ü hemen önce içki ve sigara ile düşünüyor yani nefsle yani yalnızca dini doğru olarak tanımlayan Din hadisileri'ne göre değil de felsefeye ve bilime göre de yanlış birşeyle. Yani sanki Atatürk içkiyi, sigarayı ve bikiniyi yasaklasa Atatürkçü olunmayacakmış gibi bir hal var Atatürkçülerde ki bu da onların Atatürk'ü iyiden önce doğru anlamadıklarını gösteriyor. Atatürk'ün doğrusunu yani gerçekte ne olduğunu ben anlatmaya çalışıyorum internette, yıllardır. Ve diyorum ki 'Atatürk bilim ve ahlaktır'. Bilimi anlıyorlar da 'ahlak'ı önyargıları nedeni ile Atatürk ile biraraya getiremiyorlar çünkü onlara göre ahlak sigaraya, içkiye ve bikiniye karşı olan dinsel bir gericiliktir; oysa bilmedikleri birşey var: Ahlak felsefeye, bilime göre zekanın, akılın, mantığın, bilinçin(bilincin), beyinin, ruhun en yüksek soyut ve nitel aşamasıdır ki bu hali ile ahlaka Atatürk'ün karşı olması olanaksız birşeydir ki zaten Atatürk te 'Ben insanın/sıporcunun/siporcunun/sporcunun ahlaklısını isterim/severim' demiştir yani yalnızca sıporcular için değil herkes için, yalnızca sıporda değil hayatta ahlak istemiştir ancak ne yazık ki nefs bunun anlaşılmasını hala önlüyor yani Atatürk'ü doğru anlamak için önce nefsi bırakmak, terk etmek gerekmektedir yani Atatürk sigara, içki içiyordu diye sigara, içki içmek Atatürk'ü yanlış anlamaktır çünkü Atatürk bir de 'Benim sözlerimle bilimin/ilimin/ilmin sözleri çelişiyorsa beni değil bilimi dinleyin' demiştir ancak görülmekte ki Atatürkçü dünya kendi nefsine karşı olan herşeye karşı olmaktadır herşeyden önce. Bu bağlamdan olarak; Ulusal kanal adlı televizyon kanalında Yılmaz Özdil'in bu kitabı ile ilgili tanıtımından(reklamından), Yılmaz Özdil'in de yani 21. yüzyılda bile Atatürkçülerin hala Atatürkü doğru anlamadıkları yönünde belirtiler edindim ki şöyleler: 1- 'Atatürk ressam, heykeltraş, tiyatrocu, müzisyen... Sanatçıların hepsine büyük saygı duyardı.'. Hayır kardeşim; Atatürk özelde yalnızca ahlaklı sanatçılara saygı duyardı yoksa 'Ben insanın ahlaklısını severim' sözü ile çelişir. Ya da Atatürk'ün 'Ben sıporcunun yalnızca ahlaklısını severim' sözüne uyup; sanaçının yalnızca ahlaklısını seveceksin, yalnızca ahlaklısına saygı duyacaksın yani ne önüne gelen her sanatçıyı seveceksin, sayacaksın ne de hoşuna giden her sanatçıyı seveceksin, sayacaksın yani 'Atatürk'ten Atatürk türetme mantığı'nı kullanacaksın çünkü Atatürk biat değil akıl istiyor ki doğru akılın iki koşulu da bilim ve ahlaktır. Atatürk zamanındaki sanatçılar ile çağımızdaki sanatçılar aynı değil; magazin yayınılarına bazı sanatçıların ahlak adına utanç halleri hergün yansımakta. 2- 'Atatürk herkes çocukken spora başlamalı diyordu.'. Hayır kardeşim; sıpor günümüzde de sayısız örnekleri görüldüğü gibi masum bir içeriğe sahip olmadığını sayısız kez kanıtladı. Sıpor demek beden demektir; beden demek beyine karşı bedeni seçmektir yani sıpor beden ile beyin arasındaki savaştır ve bu savaşta bedenin yanında yer almaktır. Yani Atatürk dedi diye birşeyi hemen doğru bilmeyeceksin ki zaten Atatürk te 'Benim sözlerimle bilimin sözleri çelişiyorsa beni değil, bilimi dinleyin' diyor. Atatürk zamanında sigaranın kanser yaptığı da bilinmiyordu, bilinseydi kesinlikle içmezdi çünkü 'Hayatta en doğru olan bilimdir' diyen kendisi yani bilim 'İçme' diyorsa içmezdi. Ve sıporun yani kaslı sağlıklı beden tutkusunun Sıpartalıları nasıl yok ettiğini anlamak gerek. Bence çocuklara ve gençlere eğer sağlık ya da can güvenliği zorunlulukları yoksa kesinlikle sıpor yaptırılmamalı; bence sıpor yapmaya ancak felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri'ni öğrendikten sonra ve 50 yaşından sonra başlanılmalı yani yalnızca bedeni değil beyini de düşünmeli; sıporun yarattığı kan basınçının(basıncının) beyine, kişiliğe ve ruha zararlarını biliyor musun; yalnızca beden sağlığına bakıyorsun. Mike Tyson üstelik te İslamiyet'i seçtikten sonra, rakibine şöyle bağırıyordu 'Seni de yiyeceğim, çocuğunu da yiyeceğim!'; daha geçen gün sıporseverler 17 yaşındaki bir başka sıporseveri öldürdüler; bu mu yani sağlık veren, övülen sıpor? 3- 'Atatürk dünyanın gelmiş geçmiş en şık giyinen lideriydi'. Herşeyden önce; Atatürk'ün günümüz anlamında bir 'şık' giyinme yani moda takip amaçı(amacı) yoktu, Atatürk çağınının devlet hayatına uygun giyinmeye çalışıyordu yalnızca. Yılmaz Özdil'in bu sözü modanın ekmeğine yağ sürer ve bu da yanlış ve kötü birşeydir çünkü moda cehalet ve nefstir, ve akıldışı-ahlakdışı hali ile günümüzde insanlığın en büyük, en tehlikeli, en kitlesel düşmanıdır. Atatürk böyle tanıtılmaz kardeşim. De ki 'Atatürk demek bilim demektir; Atatürk demek, hayatta en doğru olan bilimdir, ben insanın bilimselini isterim' demektir. De ki 'Atatürk ahlak demektir; Atatürk demek, ben insanın ahlaklısını isterim' demektir'. Yani Atatürk'ü tanıtacaksan böyle tanıt; özel hayatı ile de değil, bu iki sözle çelişkili sözleri ile de değil. Zaten bu anlaşılamadığı için ki bugün Akp iktidarda. Atatürkçüler 'Din halkın afyonudur' diyen Marx'a doğru değil; dini tarihte ilk kez doğru, bilimsel, mantıklı, medeni, insani olarak tanımlayan Din hadisileri'ne doğru gitmelidirler. Yılmaz Özdil basın-yayın yüksek okulu, gazetecilik bölümü mezunu. Eğer felsefe de öğrenmemişse Atatürk'e bilimsel ya da soyut ya da gerçekçi yaklaşamaması olağan. Yani bu işler gazetecilikle ya da sevgi ile ya da aşk ile olmaz; felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile olur yoksa bakın ortaya yanlış sonuçlar çıkarılıyor. Can Dündar da aynı tür bir yüksek okul mezunu. Yani sanılıyor olmalı ki gazetecilik demek alimlik, alimelik, bilgelik demektir. Yani felsefeye, bilime, ve Din hadisileri'ne sormadan, danışmadan asla; yani önce felsefe, bilim, Din hadisileri öğrenmek, sonra konuşmak ya da yazmak gerekli. Yani gerçekler ve dopğrular görüldükleri ya da dokunuldukları ya da koklandıkları ya da tadıldıkları yani duyular gibi olmayabilirler. Yani Atatürk'ü tanıtmak ya da anlamak istiyorsan yani Atatürkçü olmak istiyorsan; sigara, içki içiyorsan önce bunları bırakacaksın; bikini, mayo, mini etek, mini şort, cinsel sunumlu giyim, ahlaka aykırı giyim giyiyorsan önce onları bırakacaksın. Yoksa nefs en doğru bilgiyi bile çirkin birşeyin içine koyar. Yani Atatürk'ün çıkarımsal, türevsel 'Ben insanın bilimselini ve ahlaklısını severim' sözü yoksa Atatürk doğru bilinmiyor ya da doğru tanıtılmıyor demektir. Biryerde sigara, içki, bikini, mayo, açıksaçık giyim, daracık giyim varsa da orada da Atatürk doğru bilinmiyor demektir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 1.1.19/05.52 (Yazı internette aynı isimle fotoğrafları ile birlikte var.).
Düzenleme: 01.01.2019 / 05:38
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • ademtok
  • mimu
  • kartanesimKar
  • Ebuelfiya
  • Efeefe

Bağlı Üyeler

  • öğretmen11:27
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir