Şiir Defteri

ÜMİT ZİLELİ KARMA EĞİTİM KONUSUNDA YANLIŞ DÜŞÜNÜYOR SAVIM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
02.10.2018 / 10:39
847 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Öncelikle açıklayayım ki bu yazıya konu Ümit Zileli'nin Sözcü gazetesindeki 'Karma eğitim cinsel tacize yol açıyormuş' adlı ve 19 eylül 2018 tarihli güncel bir yazısıdır. Günümüz Atatürkçülerinin ve solun yani nicel demokrasicilerin ya da nicel laiklikçilerin yanlışlarından biri de Akp dünyasının istediği şeylerin tersini istemenin doğru olduğu yaklaşımıdır. Yani örnek ki Akp sigaraya, içkiye, karma eğitime, bikiniye, mayoya, açıksaçık giyime, daracık giyime karşı ise onlar bunlara karşı olmayı doğru ve ilerleme olarak düşünürler. Yine örnek ki bir ülke ya da siyasi iktidar Abd'ye karşı ise hemen sahiplenirler. Yani Akp karşıtı dünyanın Batıcı kanadında 'Biçimci/Formel bir mantık, şablon bir mantık' biçimi vardır. Yani bu dünya 'Her sakallıyı deden sanma' kapsamındaki dünya gibi; her Batıcı olmayan sakallıyı gerici sanır; bu da sonuçta örnek ki 'Bikini, mini etek, mini şort giysin de ne olursa olsun' mantığına neden olur; yani 'Bu adam top sakallı, bu adam aydın, ilerici; bu adam çember sakallı, bu adam gerici' gibi kolaylık sağlayan ancak yanlışlara köle bir mantık. Gerçekte bunun iki temel nednei vardır: 1- Doğru felsefeyi, doğru bilimciliği ve dini tanımlayan Din hadisileri'ni bilmemek, 2- Düşünme tembelliği; ve biçimci yani şabloncu mantık hızlı ve doğru düşünmeyi sağlar sanılsa da, ve düşünme konusunda hizdan kazandırsa da özden uzaklık içerdiği için sonuçlar genelde sürekli yanlışlık içinde olacaktır. Ülkemizde; Osmanlıcı ve Arabçı Akp başta olduğu için bir 'Karma eğitim' konusu da sorun olarak ortaya çıkmaya başladı. Yıllar önce de internette yazdığım gibi; ben de karma eğitime karşıyım ancak ben ne Müslümanım ne dini inançlı. Benim 'Karma eğitim'e karşıtlığım dini inançsal bir içerik, amaç ve işlev içermez. Benim yaklaşımım felsefel bir yaklaşım; yani karma eğitim yanlısı düşüncenin karşısına bu durumda yalnızca dini inanç değil felsefe, bilim de çıkmış durumda ki bunun felsefel nedeninden önce 'Karma eğitimi savunanlar neden savunuyorlar?'ı anlamak da yeter. Yani herşeyden önce diyeyim ki ben karma eğitimin dini inanç nedenleri ile kaldırılmasına, önlenmesine karşıyım; ben ancak felsefel, bilimsel nedenlerle birşeyin serbest bırakılmasından ya da yasaklanmasından yanayım. Ancak daha da önce; İslamcı dini inançlıların karma eğitime neden karşı olduklarının temeli de önemli; bu kesimin karma eğitime karşı olmak gerekçesi Ümit Zileli'nin demesine göre: Cinsel tacize yol açmak. Buna bir de 'aydın' görünenleri bir ekleme daha yapmış: 'Karma eğitim kalkarsa eğitimde başarı da artarmış; bilimdışı, doğaüstü şeylere inananlar nasıl bir bilimsellik, eğitimde nasıl bir bilimsellik, eğitimde nasıl bir ilerleme sağlayacaklar acaba? Konuyu; Ümit Zileli isimli, ve Sözcü gazetesi yazarı kişinin karma eğitime karşı olan dini inançlı kesime karşı sözlerini örnek alıp incelemek hem güncelsel hem de özet olarak yeterli olacaktır. Şimdi gelelim Ümit Zileli'nin daha doğrusu Ümit Zileli yaklaşımının karma eğitimi savunmasına: Ümit Zileli karma eğitime karşı olan kafayı 'Akılları fikirleri apış arasına sıkışmış, gerici, yobaz güruh' olarak tanımlamış yani hiç bilimsel, felsefel değeri olmayan bir tanımlama ki bu durumda karma eğitime karşı olan kafa da karma eğitimi savunan kafayı 'Akılı fikiri içki şişesine, sigara pakerine, bikini ve mayo diye ortalıkta sütyen-külot dolaşmaya sıkışmış gürüh' olarak tanımlayabilir ki 'Düşüncede simetri' durumuna göre bu durumda bu da doğru olur; bu nedenle savları ve benzetmeleri felsefe, bilim ile yapmak en doğrusudur yoksa herkes birbirine herşeyi der, bu da bilim olmaz yani Ümit Zileli'nin bu tanımını geçelim. Bu yazısında Ümit Zileli karma eğitime karşı olan dünyaya 'İmamhatip yurtlarında, Kuran kurslarında, cemaat evlerinde tecavüze uğrayan kız ve erkek çocukların haberlerini okumaktan, izlemekten bu ülkenin namuslu, mütedeyyin insanlarına bile gına gelmedi mi?' demiş. Ümit Zileli iletişim fakültesi mezunu; yani felsefel ya da bilimsel bir fakülte mezunu değil, bu nedenle tanımlarını ve düşünce ifadesini benzetmelerle yapmak dışında bir seçeneğinin oluşması oldukça zor; yani 'Gazeteci demek benzetme yapmak' demek gibi bir hal var zaten ülkemiz medyasında; oysa bu kesim felsefe okumadıysa bile hiçdeğilse Bible'ı(İncil'i) okusa Jesus'un(İsa'nın) ifade biçiminin benzetme değil mesel(misal, örnekleme) üzerine kurulu olduğunu öğrenir ve kendini de en azından bu yolla ifade etmenin felsefeye, bilime daha yakın olduğunu öğrenir; benzetme nicel bir haldir, örnekleme ise nitel bir haldir ve üniversiteliliğe daha uygundur. O zaman da karma eğitime karşı olan kesim şöyle diyebilir: 'Bikini, mayo diye ortalıkta sütyen-külot dolaşanları; moda diye ortalıkta açıksaçık, daracık giyimlerle dolaşanları görmekten bu ülkenin namuslu, mütedeyyin insanlarına bile gına gelmedi mi?'. Yani görülüyor ki felsefel, bilimsel düşünmek ve ifade yerine benzetme yolu ile bu işleri yapmak simetriye neden olur, ve iş içinden hiç çıkılamaz hale gelir yani demek ki felsefel, bilimsel olmak gerekir ancak ne yazık ki bu hal bırakın iletişim fakültesilerini, hiçbir fakültede öğretilmemektedir ki felsefe öğreten fakültelerde bile felsefe bilim olarak değil felsefe tarihi, felsefe mazisi, Batıya dalkavukluk olarak öğretilir bir haldedir. Ümit Zile'liye şunu sormak, ve Ümit Zileli'nin de şunu düşünmesi gerekir: Demokrasi, laiklik Batısında o tür şeyler yok mu? Yani birşeyin yanlış öğretilmesi o şeyi yanlış yapmaz. Yani dini tanımlayan Din hadisileri yerine din diye başka şeyler öğretiliyorsa suç Din hadisileri'nin tanımladığı dinde de, dini böyle blen kesimde de değildir. Ümit Zileli'ye bir de şunu sormak gerekir: Demokrasici, laiklikçi ülkenin genelevlerdeki fahişeler acaba hangi cemaate, tarikata gitmektedirler? Yani işi getirip dine, cemaatlere, tarikatlara dayamak bilimsel bir yaklaşım dedeğildir; din diye Din hadisileri yerine başka şeyler öğretilirse ortaya yanlışların ve kötülüklerin çıkacağı açıktır. Ümit Zileli o yazısında bir de demiş ki: 'Karma eğitim; çocukların anaokulu ya da ilkokuldan itibaren kendisini ve karşı cinsi anladığı, arkadaş olduğu(:karşı cinsle arkadaş olduğu demek istiyor), dünyayı evrensel ölçülerde tanıdığı bir eğitim modelidir. Tüm çağdaş dünyanın seçtiği eğitim modelidir'. Yani bu tanımı ile daha zaten en başta Ümit Zileli karma eğitimin bir 'apış arası' kafası olduğunu tanımlamış olmakta değil mi? Bir de işe masumluk, duygu, doğruluk katmak için 'evrensel' demiş; yani birşey evrensel olunca doğru, iyi mi oluyor; yani demiyor ki 'bilimsel'; yani birşey evrensel olursa değil, bilimsel olursa doğru olur. Yani hem 'evrensel' diyor hem de yalnızca 'Tüm çağdaş dünyanın' diyor, yani demek ki tüm dünya seçmiyor, yani bu durumda evrensel de olmaz en azından; yani tüm çağdaş dünya seçince birşey doğru mu oluyor; birzamanlar tüm çağdaş dünya da 'Dünyayı bir öküzün boyunuzlarında düz, dönmeyen birşey' sanıyordu. Görülmekte ki Ümiz Zileli'nin ve tarafı dünyanın karma eğitim konusundaki yerleri hiç de felsefel, bilimsel değil; cehaletin ve nefsin laik, demokrasici bir dil ile ifadesinden başka birşey değil. Ümit Zileli aynı yazısında demiş ki karma eğitimin kaldırılmasını istemek konusunda: 'Gerici yobaz kafanın küçücük kızları eve kapatmak, dünyadan koparmak, sürüleştirmek ve sonrasında küçücük yaşta ona buna peşkeş çekilmesinin yolunu açmak için atılan bir dev adımdır, bu eğitim modelinin kaldırılmasını sağlamak!. Çocuklarımız ve tabii kızlarımız erkeklerle eşit okuyacak, çalışacak, ülkeye katkı sunacaktır... Kendisinden bin yaş büyük, dedesi yaşındaki azgın sapıklara kurban verilmeyecektir'. Bu yazının üniversite yani felsefe, bilim açısından değeri ne yazık ki kocaman bir sıfırdır; Ümit Zileli'nin yaptığı felsefe, bilim değil edebiyattır; sanıların, önyargıların, cehaletin, nefsin Batı nefesi ile dışa vurulmasından başka şey değildir. Ya kardeşim; ben hiçbir dini inançtan değilim, ekonomide de devletçiliği savunuyorum, bilimdışı inançlara karşıyım, ben de Atatürkçüyüm, ben de laiklikçiyim ancak ben de karma eğitime karşıyım. Yani Ümit Zileli sanıyor olmalı ki karma eğitime yalnızca gerici, yobaz dediği kesim karşı; ve karma eğitime yalnızca öteki kesim yandaş. Ümüt Zileli ve yandaşı dünya şunu anlamalı: Eğitim cinsiyet yani bacak arası üzerine değil felsefe, bilim ve dini tanımlayan yani 'Din bilimdir, bilim yoksa din de yoktur' diyen Din hadisileri yani gerçek din üzerine kurulmalı ki Atatürk de zaten 'Hayatta en doğru yol bilimdir' ve 'Ben insanın/sıporcunun ahlaklısını severim' deyip Din hadisileri ile aynı şeyi savunmuştur; yani evrensel olmak ise felsefe, bilim ve Din hadisileri hem en evrensel hem de en doğru evrensel olanlardır. Günümüz, çağımız artık bundan 30-40-50 yıl öncesi masum, insani, medeni gün, çağ değil. Biryanda pornonun yer aldığı internet, biryanda akıldışı ve ahlakdışı televizyon kanalıları, biryanda akıldışı ve ahlakdışı moda, biryanda bay-bayan-çocuk-öğretmen-öğrenci karışık çıplak pılajlar(plajlar), havuzlar, biryanda akıldışı ve ahlakdışı sanatçılar/ünlüler; insan ortamını bir insanlıkdışılık bataklığı haline getirmiştir. Yani herşeyden önce ortam, koşul, durum, içerik değişiktir artık. Yani bu durumda; eğer amaç gerçekten eğitim ise öğrencileri yoz ortamın pompaladığı cinsellikten ve yoz ortamdan uzaklaştıracak bir ortam içinde tutmak zorunlu olmuştur. Yani öğrenciler beyinlerini, ruhlarını eğitime, öğrenmeye, bilime, insanlığa vermek, yoğunlaştırmak, odaklamak konusunda bundan 30-40-50 yıl öncesine göre büüyük bir zorluk içindedirler; sen bir de öğrenciden çok mankene, alim alime olmaktan çok ünlü olmaya kendilerini adamış gibi bir halde görünen kişileri yanyana, bir araya koyacaksın öyle mi? Yani karma eğitim olmadan eğitim olmuyor mu; Yunus, Galile, Sokrat, Platon, Artisto, Hypatia, Atatürk karma eğitimde mi yetişmiş; senin ülkende karma eğitim var da bak bakalım son on yılda kaç alim, alime, düşünür, bilge yetiştirmişsin acaba? Görmüyor musun devlet eğitiminde bile öğrencilere asıl eğitimi veren şey devletin eğitimi değil de yoz moda, yoz modacılar, yoz ünlüler, yoz hayat. Karma eğitim yok diye kimse dedesi, babası, annesi, ninesi yaşında biri ile evlenmek zorunda değildir; 'Eve kapatmak' nedir, hem en güzel, en pahalı evi almak için çırpınırken hem de evi kötülemek, aşağılamak, dışlamak nedir; ben de tüm gün ve yıllardır evden dışarı çıkmıyorum pek ancak hem bana hem ülkeye hem insanlığa hem felsefeye, hem bilime, hem insanca bir dünyaya, hem insanca bir insanlığa büyük bir yararı var; Yılmaz Güney için de şu denilmişti: 'Hapisteyken güzel şeyler yazıyor, dışarı çıkınca pek güzel yazamıyor'; Mevlana da Mesnevi'yi yıllarca yerin altındaki bir odaya kapanıp yazdı; yani nedir bu 'Ev fobisi', ev korkusu? Ne var yoz sokaklarda, yoz dışarıda? Eşit okumak, eşit öğrenim için karma eğitim zorunlu da gerekli de değil ki; önemli olan şey doğru felsefeyi, doğru bilim yaklaşımını ve Din hadisileri'ni öğretmektir ve öğrenmektir; Açık öğretim denilen şey evlerde olmuyor mu; insanlar internetin başında saatlerce evlerde kalmıyorlar mı? Bir de 'Ülkeye katkı' demiş. Kapitalistlere, patronlara, patroniçelere, kapitalizıma(kapitalizme) hizmet mi 'ülkeye katkı'? İnsan evinde oturup da felsefeye, bilime, teknolojiye, insanlığa, ülkeye katkı yapmaz mı; bak ben hem evde oturup hem de bunları oldukça iyi yapabiliyorum. Yani Ümit Zileli'nin bu yazısı felsefe ve bilim açısından tam bir cehalet ve nefs kafası, tam bir lise düzeyi yazı. Demokrasiciler, laiklikçiler bu kafada kaldıkları sürece asla başa gelemezler, ve Akp ya da benzerileri hap başa gelir çünkü genelde nefsi dışlamamak, özelde ise ahlaka sahiplenmemek zaten yanlış bir eğitimdir; eğitim Oxford'da bile olsa. Yani bakın öğrenciler okuldan çıkınca düşünürlüğe(filozofluğa), alimliğe, alimeliğe koşmuyorlar; akıldışı-ahlakdışı modaya, akıldışı-ahlakdışı ünlülere, akıldışı-ahlakdışı hayata koşuyorlar; bu duruma karşı savaşmamak dünyanın en ileri eğitimi verilse de felsefe, bilim ve insanlık açısılarından mutlaka başarısızlıkla sonuçlanır çünkü ortaya olsa olsa, en fazla, bikinili ya da çıplak eğitim verilen, uyuşturucu çekilen bir eğitim sistemi ya da eğitim sonuçları çıkar; o, karma eğitimli, demokrasici, laik Batıda olduğu gibi. Yani Ümit Zileli ve dünyasındakiler anlamalı ki karma eğitim olmadan da bilimsel ve insanca eğitim olur. Ümit Zileli'ye sormak gerekir: Acaba bebeğini evde tek başına, aç susuz bırakıp tatile gidip bebeğinin açlıktan ve susuzluktan ölümüne neden olan, öğretmenden çok modacıya, mankene benzeyen o bayan öğretmen karma eğitimde yetişmedi mi; çocuğunu arabasının arkasına iple bağlayan, moda sunumlu bayan mühendis karma eğitimde yetişmedi mi; 16 yaşında, erotik kılip yapan çocuk karma eğitimde yetişmedi mi; uyutşrucu satan o öğretmen karma eğitimde yetişmedi mi; genelevlerde fahişelik yapan kadınlar karma eğitimde yetişmedileri mi? Abd'de 12 yaşında matematik Pırof'u(Profu) yapılan, yetişkin olunca da fahişeliğe başlayan çocuk karma eğitimde yetişmedi mi? Daha sayayım mı? Eğitimde amaç cinsiyet değildir; eğitimde amaç eğitimdir; felsefe, bilim ve Din hadisileri öğretmektir; öğrenciler düşünür, alim, alime, bilge yapmaktır ki bunlar da dağın başında bile yapılabilir. Yani karma eğitime karşı olmak dini inanç gerekçesi, nedeni, amaçı ile ne kadar yanlışsa; karma eğitime karşı olmamak da, özellikle günümüzde, çağımızda, bu koşullarda, o kadar çok yanlıştır. Anlaşılıyor ki ülkede siyasetçiler gibi gazeteciler de eğer felsefe bilmiyorlarsa fazla konuşmamalılar; ne siyasetçi olmak ne gazeteci olmak ne şirket sahibi olmak insanı düşünür, alim, alime, bilge yapmaz çünkü. İnsanlar ve insanlık şunu iyice anlamalı artık: Genelde nefse, özelde çıplaklığa karşı çıkmayanların insanlığa alimlik, alimelik yapmaya özellikleri de yoktur. Yani hem 'Bikinimi giyerim hem eğitimimi yaparım', 'Hem sigaramı, içkimi içerim hem eğitimimi alırım' diye birşey yok; hele ki artık 21. yüzyılda ve sonrasında. Bilinmeli ahlak da nefssizlik de bir tabu, akıldışılık değil; zekanın, akılın, mantığın, felsefenin, bilimin en üstü aşamasıdır. İşte bunu anlamadıkları için Atatürkçüler de, demokrasiciler de, laiklikçiler de, sol da hem çağın, hem felsefenin, hem bilimin, hem insanca insanlığın gerisinde kaldılar; onlar giyimlerine, görünümlerine, biçimlerine, lafazanlıklarına ve zevklerine bakıp ileri olduklarını asla düşünmesinler artık. 'İsteyen istediği gibi giyinsin; isteyen istediği gibi yaşasın' mantığı hem felsefeye hem bilime hem de insanca dünyaya aykırıdır. Eğitim konusunda ilk koşul 'Eğitimi engeleyecek herşeyin eğitim alanından uzaklaştırılmasıdır' ki üniversite sınavıları yapılmakta olan yerlerde arabaların korna çalmaları bu nedenle yasaklanır. Yöntem ve niyet doğru ise sorun yoktur; doğruyu da felsefe, bilim ve Din hadisileri belirler. Ey karma eğitime karşı olan kafaya 'sapkınlık' diyen Ümit Zileli; acaba bay, bayan, çocuk, öğretmen, öğrenci, müdür, memur, memure, halk karışık; açıkhava hamamı gibi pılajlar, otel havuzuları; bayanları tümden bir cinsel organ haline getiren moda normallik mi? Sahnede uyuşturucu çeken, masturbasyon yapan, sevişen, işeyen Amerikan sözde sanatçıları karma eğitimde yetişmediler mi acaba? Televizyonda uyuşturucu çeken, Tesla'nın patronu Amerikalı genç karma eğitimde yetişmedi mi acaba? Ümit Zileli karma eğitim görmüş fahişe sayısı ile karma eğitim görmemiş fahişe sayısını da karşılaştırmalı. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 2.10.18/10.22
Düzenleme: 02.10.2018 / 10:43
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Hevilli
  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir