Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / TÜRKİYE GEMİ DEĞİL (DENEME)

Yazardan en yeniler

2018 cumhurbaşkanlığı seçimine katılmak için gerekli 100 bin imzayı bulan ancak cumhurbaşkanlığı seçiminde 100 bin oy alamayan Vatan partisi başkanı Doğu Perinçek 'Türkiye bir gemi, hepimiz bu gemideyiz' dedi, Abd'ye karşı tutumundan dolayı Erdoğan'ı övdü; 'Bu geminin kaptanı Vatan partisi olacak' sözü ile de bu geminin kaptanının şu an Erdoğan olduğunu ve bu hali de benimsediğini dolaylı da olsa belirtmiş oldu. Türkler ilginçtir. Anlatıya bakarsak Orta Asya'daki ülkelerini yani anavatanlarını yani gemilerini kuraklık yüzünden terk etmişler; ancak Tora'daki(Tevrat'taki) ve Kuran'daki anlatıya bakılırsa da yine kuraklık içinde olan Mısırlılar vatanlarını yani gemilerini terk etmemişler ki firavun yüzünde Mısır'a gönderilen ilahi belalara karşın bile Mısır yani gemi terk edilmemiş. Perinçek'in Türkiye'yi gemiye benzetmesi ve yandaş medyanın bu sava hemen sarılması ve ekranını Perinçek'e hemen açması gerçekte Türkiye'de siyasetin ve medyanın, ve Perinçek'in konuk edildiği yandaş televizyon kanalındaki o yayında bir de özel bir üniversiteden Akp yandaşı bir akademisyen olması Türkiye'de üniversite eğitiminin de ne kadar büyük bir cehalet, felsefesizlik, mantıktan uzaklık, genel kültürden yoksunluk içinde olduğunu göstermektedir bence. Türkiye 'Tek gemimiz, hepimizin gemisi, başka gemimiz yok' anlamında bir gemi değildir? Neden? Çünkü gemi olmak başka seçenek olmamasıdır. Anlaşılıyor ki Türkiye'yi gemiye benzetmek ya yolculuk ya savaş açısından; zaten Perinçek de Türkiye'nin Abd ile bir bir ekonomik ve siyasi savaş içinde olduğunu söyledi yani demek ki Türkiye'yi bir gemiye benzetmek savaş mantığının sonuçu(sonucu) olmuş. Peki varsayalım ki Türkiye bir patlamak üzere olan bir volkan ağızına dönüşse ya da yine varsayalım ki Türkiye tüm sınırları ile aniden denizin içine doğru batmaya başlasa; Türkiye'den kim kaçmaz? Oysa dünya batarsa tüm milletler, herkes, tüm insanlık batar; yani gerçekte asıl gemi dünya yani dünyayı korumak; dünya korunmalı ki Türkiyeliler de korunmuş olsun tüm insanlık da. Peki dünya parçalanmaya, yok olmaya başlasa ve ayda hayat olsa ve aya ulaşım araçıları(araçları) da olsa dünyadan kim kaçmaz? Demek ki ayda hayat ve aya ulaşım varsa dünya da gemi değil ancak şu an ayda hayat olmadığı için dünyada tek nicel, nesnel gemi dünya. Peki Türkiye'nin yani Türkiyelilerin gerçek dostları kimler? Yani Türkiye bir yanardağ olmaya ya da denize batmaya başlasa Türkiyelileri hangi ülke alır? İran mı, kendisine bile zor bakıyor; Suriye mi? Kendisine bile zor bakıyor? Irak mı? Kendisine bile zor bakıyor? Rusya mı? Kendisine bile zor bakıyor; Yani bu durumda tek kapı Avrupa; tıpkı Suriyeli mültecilerin yaptıkları gibi. Peki diyelim ki bu ülkeler Türkiyelileri almak istediler; kaç yüzde kaç Türkiye'li(Türkiyeli) oralara gider, Avrupa'ya gitmek yerine? Ancak; Türkiye ne bir yanardağ ağızı olacak ne denize bitecek. Ancak kuramsal olarak gördük ki Türkiye mutlak bir gemi değil. Türkiye'ye askeri bir savaş açılırsa kuşkusuz ki Türkiye kendiliğinden bir gemi haline gelir ve savunulur ancak şu an böyle bir durum yok; şu anki savaş ideolojik bir savaş ve ideolojinin türlü seçenekleri var ki örnek ki Chp Perinçek'in Akp'li gemi benzetmesine katılmadı, 'Ben Akp'nin gemisine binmem' dedi. Gerçekte Türkiye'nin de tüm insanlığın da iki mutlak gemisi var: Dünya, felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri; daha da kısaltırsak dünya ve Din hadisileri. çünkü dünya yok olursa gerçekten herkes yok olur; 'Bilim, ahlak, vicdan, medenilik' diyen Din hadisileri yoksahiçbir ülkede manevi insanlık kalmaz, dünyada manevi insanlık kalmaz yani insanlar ve insanlık adeta hayvana benzer çünkü akıl, ahlak, vicdan kalmamış insan ya delirmiş, akılını yitirmiştir ya da hayvan olmayı seçmiştir demektir. Yani Türkiye gemi değil; Türkiye'nin de insanlığın da tek gemisi dünya ve Din hadisileri egemen felsefe ve bilimdir. Peki; Türkiye dünyaya ve Din hadisileri'ne yani dünyanın heryerinde, ayda bile gerekli olacak tek gemisine yani Din hadisileri'ne sahip çıkıyor mu? Ahlakı, edebi dışlamış pılajlarına(plajlarına), modaya, sanatçılarına, siyasetine, demokrasisine, laikliğine, ekonomisine; genelevlerine, zinanın serbest olmasına, çıplaklığın serbest olmasını, eşcinsel aile kurmanın bile serbestliğine, ahlaka aykırı giyimli sokaklarına, pavyonlarına, gece kulübülerine(kulüplerine), sıtriptiz kulübülerine, kumarhanelerine, yüzme havuzulu-pılajlı otellerine bakılırsa sahip çıkmıyor. Din hadisileri Türkiye'yi de tüm insanlığı da kurtaran tek manevi gemidir. Peki Perinçek, Vatan partisi pılajlara, sigaraya, içkiye, modaya, kamusal alanlarda cinsel sunumlu giyime, pavyona, bara, gece kulübüne, sıtriptiz kulübüne, zinaya, eşcinselliğe karşı mı? Yani görülen ki Perinçek'in gemi benzetmesi içinde içi olmayan ceviz kabuğunu gemiye benzetmesi gibi birşey. Yani içinde çıplak pılajları, çıplak otelileri(otelleri), genelevleri, barları, pavyonları, gece kulübüleri, sıtriptiz kulübüler, zina, eşcinsellik, çıplaklık, sigara, içki yani Din hadisileri'ne ne kadar zıt şey varsa var olan yani adeta Sodom'a, Gomora'ya benzer bir hale getirilmiş bir ülkeyi gemi, üstelik de 'Tek gemi' olarak görmek ancak cehalettir. Evet; her milletin yalnızca iki mutlak gemisi var: Biri dünya, biri de Din hadisileri temelinde felsefe ve bilim. Ve bu durumda her millet kendine bir baksın. Yani dünya birliği ve Din hadisileri'nde birleşmeden hiçbir millet de kurtulmaz, hiçbir gemi de kurtarmaz. Peki Abd dese ki 'Erdoğan'ı bana verin Türkiye'yi rahat bırakayım, Türkiye'ye de 100 tırilyon(trilyon) Dolar'lık(dolarlık) yardım yapayım; kaç Chp'li ya da Türkiye seçmeninin yüzde kaçı bunu kabul etmez? Peki şimdi de tersini düşünelim: Abd dese ki 'Kılıçdaroğlu'nu bana verin Türkiye'yi rahat bırakayım, ve Türkiye'ye de 100 tırilyon Dolar'lık yatırım yapayım'; bunu kaç Akp'li ya da seçmenin yüzde kaçı kabul etmez? Bana kalsa tüm siyasetçileri veririm ve beş kuruş da almam çünkü Türkiye'nin siyasete, siyasetçilere değil yalnızca felsefeye, bilime, Din hadisiler'ne ve Türkçeye gereksinimi var ki düşünün Mustafa Kemal bu topraklarda 19 yılda vatan millet kurdu, vatan kurdu, devlet kurdu, ekonomi kurdu, demokrasi kurdu, medeniyet kurdu ancak Menderes'ten bu yana 10 siyasi parti lideri bu ülkeyi Mustafa Kemal'in 80 yıl önce var ettiğinin de gerisine götürdü. Bence Türkiye'nin siyasete, siyasetçilere gereksinimi yok; tek gereksinimi felsefe, bilim, Din hadisileri ve Türkçe ki bakıyoruz bunlar ne Akp gemisinde var ne Vatan partisi gemisinde ne Chp gemisinde ne bir başka gemide çünkü felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin, Türkçenin dev gemisi hiçbir gemiye sığmaz zaten ki işte 80 yıldır bunca siyasi parti bu nedenle Türkiye'ye çözüm olamıyor, ve asla olamayacak da zaten. Yani düşünün; yargıç ve savcı anlaşmazlığa düştükleri bir hayat kadınını dövdü; bir polis memuru gardiyan karısına asılan bir astsubayca öldürüldü; cinayetlerde ortalama ölü sayısı 3'e çıktı; televizyonlar hergün suç haberileri(haberleri) ile doldu, daha ne olsun ya bu ülkede, daha ne olsun; ve bunlar hala robot gibi, makine gibi hep, yalnızca Dolar, ekonomi, terör konuşuyor. Ya bu milletin yalnızca cebi, canı değil ruhu da var ruhu ki o ruhu da ancak felsefe, bilim, Din hadisileri, Türkçe verebilir, hiçbir siyasi parti, siyaset değil. Yani bakın hem 'Imf'ye bile borç veriyoruz' dediler; hem de 2,5 milyonluk Katar'da Dolar arıyorlar; 'gavur' İngiltere'de Dolar arıyorlar. Bu nasıl bir gemi böyle? Bu gemi ise de ancak çürük bir gemi. Asıl gemi dünya ve Felsefe-Bilim-Din hadisileri-Türkçe gemisi ancak bakın ki Akp genel başkanı bile tanıtım yerine 'lansman' diyor, 'Türkçe ile felsefe ve bilim olmaz, Türkçe terk edilmeli' diyor; sonra da Perinçek efendi kalkmış 'gemi' diyor, 'Hepimiz bu gemideyiz' diyor; hayır kardeşim hayır, ben de o gemide değilim, gerçek Türkiye de o gemide değil, gerçek Türkiye halkı da o gemide değil, tarih de o gemide değil, Mustafa Kemal Atatürk de o gemide değil. Ey Perinçek efendi, sen bin o Akp gemisine, Akp ile birlikte artık halay mı çekersin, horon mu tepersin, göbek mi atarsın, Mehter mi oynarsın, ne yaparsan yap ancak bil ki o gemi Türkiye'nin gemisi değil görüldüğü gibi yalnızca cehaletin ve nefsin gemisidir. Türkiye'nin tek bir gemisi var; o da dünya ve Felsefe-Bilim-Din hadisileri-Türkçe gemisidir; ve bu gemi size de tüm insanlığa da Noah(Nuh) tufanı'ndaki Noah'ın gemisi gibidir. Türkiye eğer felsefe, bilim, Din hadisileri üzerine kurulu olsaydı tüm insanlığın manevi gemisi olurdu ancak Türklerin asıl gemisi ruhlarında; felsefede, bilimde, Din hadisileri'nde ve Türkçededir, ve gerçek Türkiye'yi de gerçek Türkiye halkını da ayaktatutacak(ayakta tutacak) manevi gemi yalnızca bu gemidir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 5.9.18/08.15

TÜRKİYE GEMİ DEĞİL (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler