Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / TAZE PORTAKALLAR NEREDE? (DENEME)

Yazardan en yeniler

Türkiye'nin birçok sorunu varken naylon poşete takmak gerçek ki ya cehalet ya siyasi hamledir. Antibiyotik reçeteye bağlandı yani artık reçetesiz antibiyotik satışı yok. Gerekçe: 'Gereksiz yere antibiyotik kullanmak sağlığa zararlı' imiş. Acaba bu yasak gelmeden önce ülkede kendikafasına(kendi kafasına) göre, reçetesiz antibiyotik satın alıp kullanan kişi oranı yüzde kaçtır? Öteyandan(Öte yandan) ağrı kesiciler reçetesiz alınabiliyor ve gereksiz ağrı kesici kullanmak böbreklere ve karaciğere ölümcül hasarlar verebiliyor. Yani antibiyotik yasağının nedeni büyük olasılıkla döviz kıtlığı idi; siyaset acı gerçekler yerine sevimli gerekçeler üretme sanatıdır. Peki ağrı kesiciler ya da etkin maddeleri dövizle gelmiyor mu; ya içeride üretiliyor ya da antibiyotik ya da antibiyotiğin etkin maddesileri(maddeleri) kadar pahalı değiller? Antibiyotik yasağı konusunda dövizi akıla getiren birşey de bebeklere ve çocuklara zorunlu aşıların zorunlu olmaktan çıkarılıp ailenin keyifine bırakılmasıdır; yani antibiyotik konusunda toplumun sağlığını düşünmek ancak zorunlu aşılar konusunda toplumun sağlığını düşünmemek tuhaf bir çelişki olmaz mı? Aylar önce de yazdım: Domatesin pahalı olması yalnızca bir fiyat sorunu değildir; sağlık sorundur da çünkü yaz mevsiminde C vitamini için temel ve genel kaynak domatestir; insanlar pahalı olduğu için çiğ domatesi yeterli tüketemezler ve bedenlerinde C vitamini eksikliği oluşur, bu da en başta gırip(grip) olmak üzere birçok hastalığa neden olur; yani biryandan(bir yandan) 'Toplumun sağlığı' deyip, biryandan da domatesin fiyatını yükselten şeyler yapmak gerçekte antibiyotik yasağının toplum sağlığı ile pek ilgisinin olmadığı yönünde kuşku yaratır; yani biryandan sağlığa zararlı diye antibiyotiğe engel koyuyorsun, biryandan da C vitamini kaynağı olan bir sebzenin tüketiminin azalmasına neden oluyorsun, ihraç diye; yani 'elin gavuru'na C vitamini yüklerken kendi toplumunu C vitaminsiz bırakıyorsun, ve sonra da sağlıktan söz ediyorsun? Aylar önce internette yazdım ki domates pahalı olursa en başta gırip olmak üzere toplumda hastalıklar artar. Bence benzeri bir durum da naylon poşetin paralı olması konusunda var: Naylon poşetin paralı olmasının asıl nedeni doğayı korumak değil bence çünkü en azından illerde(şehirler)de doğa yok, ve genelde herkes naylon poşetlere çöp koyup çöpe atıyor yani doğaya ya da sokaklara atmıyor; yani belli ki burada da bir para durumu var; ya döviz sorunu olarak ya da Avm kapitalistlerini naylon poşet giderinden kurtarmak girişimi ve hükümete gelir sağlamak girişimi. Sekiz yıldır Türkiye'nin batısında da, doğusunda da; yazın da, kışın da gördüğüm şeylerden ya da sorunlardan biri de taze portakal yokluğu; manavda da, markette de, pazarda da. Taze portakalın dilimler tek tek ve parçalanmadan birbirlerinden ayırılırlar(ayrılırlar) ancak pazardan aldığım portakallarda da, marketlerden aldığım portakallarda da, manavlardan aldığım portakallarda da dilimler birbirlerine yapışıklar, ve birbirlerinden ayırırken parçalanıyorlar yani dilim dilim çıkmıyorlar yani taze değil buzhane portakalı yani bayat portakal yani yemelik değil sıkmalık portakal oldukları belli yani dilimler bayat balıklar gibi. Televizyonda geçen yıl bir ara 'Portakal yiyin, C vitamini alın' diye bir kamu sıpotu(spotu) vardı ancak ortalıkta taze portakal yok yani demek ki ya bu ülkede portakal artık üretilmiyor ya taze portakallar tıpkı domates gibi ihraç ediliyor ve depolardaki bayat portakallar da iç pazara sürülüyor? Yani biryandan 'Sağlığa zararlı' diye sigaraya, antibiyotiğe karşı savaş açmak; biryandan C vitamini kaynaklarına ulaşımın zorlaşması ortada tuhaf şeyler döndüğünü gösterebilir? Ve bu gidişle; sigaraya ve antibiyotiğe karşı savaştan kazanılan kazanımlar C vitamini eksikliği nedeniyle daha büyük zararlara neden olabilirler. Domatesler Rusya'da da, taze portakallar nerede? Onlar da mı Rusya'da yoksa? Denilebilir ki taze mandalina var; ancak mandalinadaki C vitamini portakaldakinden çok düşüktür çünkü mandalina tatlıdır ve tatlı şeyler vitaminlere zarar verirler. Bir ülkede biriken servet eğer toplumun sağlığını da yükseltmiyorsa o servet yanlış bir servettir. Evet bu toplumun sağlığı gerçekten düşünülüyorsa toplumun bolbol(bol bol) taze domates ve taze portakal tüketmesi sağlanılmalıdır; sigara içmemek, antibiyotik kullanmamak sağlıklı olmaya yetmez. Yani bu gidişle; sigara içmeyen, antibiyotik kullanmayan ancak yine de sağlıklı olmayan bir toplum oluşabilir. C vitamini suda eriyen bir vitamin olduğundan fazlası hergün bedenden atılır ve hergün C vitamini almak gerekir yani C vitamini depolanmaz yani 'Haftada 1 gin 1 Kg portakal yiyeyim de 6 gün yememenin eksikliği kalmasın' denilemez. Yani yazın domatesin fiyatı pahalı, kışın taze portakal yok yani sanki bir el bu toplumun yeterli C vitamini almasını engellemeye çalışıyor? Siyaset demokrasiye, laikliğe ve bilimselliğe saldırıyor; moda, medya, sanat ve turizım(turizim) de zaten akıla, ahlaka ve vicdana saldırıyor; birileri de galiba C vitaminine saldırıyor; ne olacak ülkenin hali? Yani bu hale ne kadar eğitim verilirse verilsin işe yaramaz. Yazın da C vitamini kaynağının önemli bir bölümünü de turizım, turistler de tüketiyordur? Yani 2020 Tl asgari ücretle; yaşanır da sağlıklı yaşanmaz. Yani siyasi iktidar biryandan insanları sağlıklı yapıp sağlıktaki bütçe açığını kapamaya çalışıyor, biryandan da insanların C vitaminine ulaşmasını engelleyen şeyleri ortadan kaldırmayıp insanların sağlıksız olmasına neden oluyor gibi bir hal var ülkede? Yani bu durumda; 'Sıfıra sıfır, elde var sıfır' olmaz mı? Yani bence toplum etten önce C vitamini istemeli. C vitamini eksikliği ya da yokluğu insanda ve toplumda hırçınlığa, öfkeye, saldırganlığa da neden olabilir. Evet; taze portakallar nerede? Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 6.1.19/17.20

TAZE PORTAKALLAR NEREDE? (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler