Şiir Defteri

SABANCI ÜNİVERSİTESİ İNCELEMEM (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
16.08.2019 / 01:00
855 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Öncelikle şu önemli ki, önce şunu anlamak gerekli ki üniversite demek doktor, mühendis, hukukçu gibi insanlar yetiştiren yer değildir; felsefe, bilim, bilimsellik, ahlak, edeb, vicdan, merhamet, toplumsallık, evrensellik, düşünürlük(filozofluk), alimlik, alimelik, bilgelik öğrenilen yerdir. Yani üniversite açmak ya da kurmak örnek ki ilkokul açmak ya da kurmak ya da cami açmak gibi birşey değildir; yani hiç okuma-yazma bile bilmeyen insanlar ilkokul açabilir, kurabilir ancak üniversite açamaz, kuramaz; felsefe, bilim ile ilgisiz insanlar adına da üniversite açılamaz, kurulamaz. Ancak ülkemiz felsefe, bilim, düşünürlük, alimlik, alimelik, bilgelik ile değil de siyaset ile yönetilen bir ülke olduğu için, ne doğru ki bunun doğrusu olsun; sonra da bakıyorsunuz üniversiteler bilime aykırı yerler, ahlaka aykırı yerler, insanlığa aykırı yerler, moda ülkesi gibi yerler olmuş. Yani üniversite açmak, kurmak için felsefe, bilim, teknoloji üretimi konusunda felsefeye, bilime, teknolojiye büyük bir katkı, emek vermiş olmak gerekir. Yani üniversite parası olanın değil felsefeye, bilime, teknoloji üretimine, insanlığa düşünsel katkısı olmuş insanların, ve insanlar adına açılabilecek yerdir, en azından. Sabancı üniversitesi'nin internet sitesinin 'Hakkımızda' adlı bölümde bu üniversitenin Sabancı vakfı'na ait olduğu görülmekte. Yani bir 'aile üniversitesi' özelliğinde. Yani bir aile birgün kalkıp 'Haydi bir üniversite kuralım' diyor ve bir üniversite kuruyor. Yani, Sabancı ailesine bakalım; düşünür, alim, alime, bilge insanlarda mı oluşmaktadır; Sabancı holding'i kuran kişi ya da kişiler düşünür, alim, alime, bilge; felsefeye, bilime, teknoloji icadına, insanlığa emek vermiş kimseler midir? 'Hakkımızda' bölümünde deniliyor ki 'Türkiye'de bir 'dünya üniversitesi' kurma vizyonuyla, ağustos 1995'te, 22 ülkeden, farklı disiplinlerde çalışan 50'nin üzerinde bilim insanı, araştırmacı, öğrenci ve iş insanı İstanbul'da düzenlenen arama konferansında bir araya geldi. Konferansta, İstanbul'da kurulacak bir dünya üniversitesinin felsefesi oluşturuldu: 'Birlikte yaratmak ve geliştirmek'.'. 'Dünya üniversitesi' nedir; üniversite denilen şey felsefe, bilim, ahlak, insanlık, erdem içeren birşeydir yani üniversite demek 'dünya üniversitesi' olmak demek değil düşünür, alim, alime, bilge olmak demektir. Sonra neden üniversite kurmak için öğrenciler ve 'iş insanı' denilen kapitalistler bir araya geliyorlar; üniversite ne acemihanedir ne ticarethane; '50'nin üzerinde bilim insanı' kimdir, üniversite kavramının ne olduğunu bilenler midir, içlerinde felsefeci var mıdır; sonra neden bir üniversite kurmak için düşünürlerden, alimlerden, alimelerden, bilgelerden değil de öteki ülkelerden, yabancı ülkelerden yardım istiyorsun; öteki ülkeler alim, alime mi olmuş, üniversite kavramına uygun ülkeler mi olmuşlar? Üniversitenin felsefesi 'Birlikte yaratmak ve geliştirmek' imiş; böyle felsefe olmaz, felsefe demek felsefe tarihi ya da 'Birlikte yaratmak ve geliştirmek' gibi şeyler değildir, 'Felsefe bilimi'dir; 'Birlikte yaratmak ve geliştirmek' gibi şeyler ilkokulda da, lisede de var, şirketlerde de var. 'Hakkımızda' adlı bölümde 'Akademik alandaki tasarım çalışmalarının yanı sıra üniversitenin iş süreçlerinin ve yönetim yapısının oluşturulması için Deloitte&Touche danışmanlık firması ile birlikte Üniversite İdaresi Projesi başlatıldı.' yazıyor; yani bir üniversite açılacak, yönetilecek, idare edilecek, düşünürlere, alimlere, alimelere, bilgelere sormak yerine 'Deloitte&Touche' adlı bir şirkete, üstelik de bir yabancı şirkete soruluyor; Deloitte & Touche şirketi nedir, düşünür-alim-alime-bilge merkezi midir? Yani Atatürk'ün ülkesinde Türkiye'de bir üniversite kurulacak ve üstelik de Türkler kuracak, gidip bir yabancı ülke şirketine soruyorlar, 'Nasıl bir üniversite kuralım, üniversiteyi nasıl edelim?' falan diye; bu herşeyden önce üniversite kavramını ve Atatürk Türkiyesi'ni küçük düşürür bence; yani koskoca Atatürk'ün ülkesi üniversite nasıl kurulur bilmiyor mu? 'Hakkımızda' adlı bölümde bir de deniliyor ki 'Sabancı Üniversitesi'nin tasarım çalışmaları sonunda, tek bir üniversiteyi model olarak seçmek ya da farklı örnek ve uygulamaları taklit etmek yerine, yeni ve özgün bir üniversite modeli yaratıldı.'. Lafa bakar mısınız; üniversite demek başka üniversiteleri model almak değildir zaten çünkü felsefeyi, bilimi amaç almaktır, ve 'yeni ve özgün bir üniversite modeli' yaratılmış; yahu zaten üniversitenin ne demek olduğu belidir yani düşünür, alim, alime, bilge, mucit yetiştirilen evrensel yerdir; ne yani 'yeni ve özgün' modelinizde bu mu var, yoksa bu yok mu? 'Hakkımızda' adlı bölümde bir de deniliyor ki 'Sabancı Üniversitesi'nin temel atma töreni 31 Temmuz 1997'de gerçekleştirildi. Ekim 1998'de, üniversitenin genel yapısının ortaya çıkmasını takiben Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı'na (EFQM) üye olmak üzere başvuruldu. Üniversitemiz, Türkiye'den EFQM'e başvuran ve üyeliğe kabul edilen ilk üniversitedir.'. Yani yine hemen bir yabancı ülkeye koşulmuş; Avrupa kim, düşünür-alim-alime-bilge bir ülke mi, üniversitenin ilahı mı; Avrupa ahlakın ve bilimsel insan olmanın hiçe sayıldığı bir dünya değil mi; yani nesi ile övüneceksin Avrupa'nın; yani bir yabancı ülkenin mühürü ile mi yükseleceksin, onurlanacaksın, gururlanacaksın? Öyle ise demek ki sen üniversitenin anlamını, üniversite kavramını, üniversite kurumunu bilmiyorsun demektir. Bu bölümde son olarak 'Üniversitemiz bugün Türkiye'de ve yurt dışında pek çok üniversite tarafından örnek alınmaktadır.' denilmiş; yahu daha en baştan üniversite kavramına aykırısın, seni örnek alanlar varsa demek ki onlar da üniversite kavramından birşey anlamıyorlar demektir. Üniversitenin internet sitesinin 'Hakkımızda' adlı bölümünün 'Felsefemiz' adlı bölümünde ise; 'Uygulamanın önceliği; bilim ve teknoloji geliştirmek; bilginin topluma yayılmasını sağlamak; disiplinlerarası; kendini idare edebilmek; takım çalışmasına inanç; yerel; yöresel; küresel; öğrenmeyi öğrenmek' yazıyor. 'Bilim ve teknoloji geliştirmek' ve 'Bilginin topluma yayılmasını sağlamak' dışındaki şeyler tuhaf şeyler; örnek ki 'Uygulamanın önceliği' demek üniversite kavramından, ve bilimin, üniversitenin temeli olan felsefe biliminden hiç anlamıyor olmak demek demektir çünkü üniversite demek de, felsefe demek de önce kuram(teori) ve soyutluk demektir, örnek ki Einstein Görecelik/İzafiyet kuramını bir masa başında, elinde yalnızca kalem ve kağıt ile üretti çünkü üniversite demek beden demek değil beyin demektir ve beyin de soyut düşünür, soyut üretir yani bir üniversite laboratuvar dolu ise o üniversite gerçek, doğru üniversite demek değildir, laboratuvar lisede de var yani üniversiteye uygulamacı değil kuramcı insanlar gereklidir, uygulamalar nasılsa yapılır; yani sanki Akp'nin 'Onlar konuşur, biz yaparız'ı. Gerçek bir üniversite mi yaratmak istiyorsunuz; öyleyse öğrencilerin ellerine yalnızca kalem ve kağıt verin; görelim bakalım beyinlerinde ne varmış, üniversitede okumayı hak edecek. Bu üniversite; üniversite olmaktan, felsefeden, bilimden söz ediyor da durumu hiç de, daha en baştan üniversite kavramına, felsefeye, bilime aykırı bir görünüm göstermekte ki bunun en birinci kanıtı; internet sitesinin 'Hakkımızda' adlı bölümündeki 'Vizyon ve misyon' sözcükleridir; öteki yabancı sözcükleri saymıyorum bile. Bir üniversite yalnızca üniversite kavramına, felsefeye ve bilime değil; kendi ülkesinin diline de sahip çıkmalıdır; vizyon, misyon sözcükleri bilimsel sözcükler mi de bu üniversitenin sitesinde yer almaktadır; Türkçede o sözcüklerin karşılıkları yok mudur da internet sitesinde yer almaktadır? Yani açık ki bu üniversitede; kendi diline, kendi ülkesinin diline karşı bir ilgisizlik, duyarsızlık görülmektedir. Yani ülkesinin diline sahip çıkamayan bir üniversite felsefeye, bilime ve üniversite kavramına nasıl sahip çıkabilir? 'Hakkımızda' bölümündeki 'Stratejik hedeflerimiz' bölümünde ise şunlar yazıyor: 'Ana Stratejimiz: Seçilmiş küresel ve bölgesel sorunları çözmek ve çözecek insan yetiştirmek. Öncelikli Stratejik Hedefler: Sabancı Üniversitesi'nin eğitimdeki öncü rolünü sürdürmek; nitelikli araştırma hacmimizi arttırmak. Etkinleştirici Stratejik Hedefler: Yenilikçilik ve girişimcilikteki liderliğimizi sürdürmek; uluslararasılaşma düzeyimizi geliştirmek Destekleyici Stratejik Hedefler: Üniversitenin finansal sürekliliğini sağlamak; yüksek nitelikli insan kaynağını çekmek ve korumak.'. Görüldüğü gibi bu üniversitenin 'strateji'si içinde düşünür, alim, alime, bilge yetiştirmek; üniversite kavramının anlamına uygun üniversite olmak yok yani durum bir kapitalistin hayata, eğitime ve üniversiteye bakışı durumunda. 'Hakkımızda' adlı bölümün 'Kalite politikamız' adlı bölümünde 'Başta öğrenci olmak üzere tüm paydaşların memnuniyeti; süreç odaklı operasyon yönetimi; düzenli gözden geçirmeye dayalı sürekli iyileştirme alışkanlığı; Kaynakların etkin kullanımı.' yazıyor; yani bakın felsefenin, bilimin, düşünürlüğün, alimliğin, alimeliğin, bilgeliğin, üniversite kavramının mutluluğu yazmıyor. 'Paydaşlar'ın, öteki bölümlerdeki bilgiler sayesinde öğrencilere ve şirketin kapitalistlerine ek olarak bir de üniversitedeki akademisyenler olduğu anlaşılmakta ancak burada tuhaf birşey var çünkü gerçek akademisyen kapitalistlerin yanında, kapitalistler için, para için çalışmaz örnek ki Sabancı üniversite bana 'Gel burada felsefe dersi ver' dese gitmek çünkü felsefe demek kapitalistlere, kapitalizıma(kapitalizme) de karşı çıkmaktır, ve benim o üniversitede öğrencilere diyeceğim ilk şey 'Kapitalistler adına üniversite açılması da, üniversitenin kapitalistler için çalışması da üniversite kavramına ve kurumuna aykırıdır' olurdu, ve beni hemen kapının önüne koyarlardı, yani üniversite ve kapitalizım yanyana gelecek şeyler değildir yani üniversite ile kapitalistin yanyana gelmesi bir peygamberin kapitalist olması gibidir çünkü bir hadis 'Peygamberlerin varisleri alimlerdir' diyor yani üniversitenin kapitalistlerden uzak olması zorunludur yoksa üniversite kapitalistlerin kölesi, çömezi olur; 'Öğrencilerin mutluluğu' ne; üniversite öğrencisi demek lise mezunu demek, yani öğrenciler neye göre mutlu olacaklar, 'Paramızın karşılığını aldık' diye mi yoksa 'Bu üniversite düşünür, alim, alime, bilge, mucit yetiştiren ve üniversite kavramına tam uygun bir üniversite' diye mi; yani üniversiteden öğrencilerin değil, önce felsefenin, bilimin, üniversite kavramının mutlu olması gerekir, ve ben bu üniversitenin durumunda felsefenin, bilimin, düşünürlüğün, alimliğin, alimeliğin, bilgeliğin ve üniversite kavramının mutlu olacağı birşey göremedim. 'Hakkımızda' bölümünün 'Akademik dürüstlük' adlı bölümündeki daha ilk tümce/cümle olan 'Üniversite toplumsal gelişmeye hem yerel, hem küresel açıdan katkıda bulunan kurumların başında gelir' yazısı üniversite kavramı açısından gerçekten acı bir içerik çünkü üniversite demek felsefeye, bilime, insanlığa, evrenselliğe katkıdır oysa o tümce üniversiteyi topluma, ülkeye koşullamaktadır yani üniversiteyi toplumun, ülkenin arkasına takmaktadır oysa toplum, ülke üniversitenin arkasına takılmalıdır. Yani bir üniversitenin daha en başta yanına 'Toplumuna, ülkesine yararlı olmak' yazarsanız, o üniversite üniversite olmaktan çıkar çünkü henüz hiçbir toplum ve ülke felsefeye, bilime ve üniversite kavramına uygun değil yani üniversite zorunlu olarak toplumu ve ülkesi ile karşı karşıya gelmek zorunda kalır. Bu üniversitenin sitesindeki, üniversite hayatı ile fotoğraflara gelince. Görülmekte ki bu üniversitede tüfekle atış eğitimi dahil atıcılık dahil sıpor(spor) var oysa üniversite demek sıpor, silah kullanma eğitimi alanı demek değil felsefe, bilim, mucitlik, düşünürlük, alimlik, alimelik, bilgelik alanıdır yani bir üniversitede sıpor varsa o üniversite daha en baştan üniversite kavramına aykırı demektir; sıpor yapmak isteyen sıpor salonuna gitsin. Gerçek ki bu üniversitenin üniversite kavramına aykırı durumda olduğu daha en başta şu üç şeyden açık: 1- Üniversitenin adından; felsefe, bilim, üniversite kavramı ile ilgili olmayan bir aile kendi soyadını yaşatmak ve kapitalistlere yani özel sektöre hizmet etmek istiyor gibi çünkü 'Sabancı' kapitalist., 2- Üniversitenin internet sitesindeki 'Vizyon, misyon' sözcükleri'., 3- Bu üniversitenin internet tanıtımıları(reklamıları) ki bir tanıtımında demiş ki 'Girişimcilik yolculuğuna çık'; girişimcilik ne, kapitalistlik; bir tanıtımında demiş ki 'Sabancılı olmak hayallerinin peşinde cesaretle koşabilmektir' oysa üniversitenin amaçı kişilerin değil felsefenin ve bilimin amaçıdır(amacıdır) yani felsefe, bilim, bilimsellik, bilimsel bir dünya, ahlakçı bir dünya, nefssiz bir dünya, ve düşünür/alim/alime/bilge yetiştirmek, ve dünyayı felsefe, bilim, ahlak, düşünürler, alimler, alimeler, bilgeler ile yönetmek, ve birer cehalet ve nefs dünyası olan siyaseti ve özel sektörü dünyadan silmek yani dünyada henüz ne doğru demokrasi var, ne doğru laiklik, ne doğru din, ne doğru felsefe, ne doğru üniversite, ne doğru hukuk, ne doğru ülke, ne doğru devlet; üniversite 'hayallerinin peşinden' koşmak değil felsefenin, bilimin, düşünürlüğün, alimliğin, alimeliğin, bilgeliğin peşinden koşmaktır, ve önemli olan şey 'Sabancılı olmak' değil üniversite kavramına uygun üniversiteli olmaktır yani üniversiteye lise kafası ile ya da çocuksu ya da magazinsel bir yaklaşım. Bu üniversitenin bir de 'Lise yaz okulu' diye bir okulu var, internette gördüm. Bu okulun fotoğrafında manzara şu: 300 kadar, bay-bayan karışık lise öğrencisi. Önde mini şortlu kızlar; sanki bir üniversiteye değil de, moda-mankenlik okuluna ya da üniversiteli koca bulmaya ya da vücutlarını göstermeye falan gelmişler oysa üniversitede moda olmaz, moda olan yerde üniversite olmaz çünkü moda nefstir yani hem dünyanın en büyük cehaleti hem de kötülüklerin hem nedeni hem amaçı yani moda ile üniversite yanyana olmaz, hele ahlaka aykırılık hiç olmaz. Hep derim; üniversite demek yalnızca felsefe ve bilim değil, ahlak da demektir ki bu üniversitenin, internet sitesindeki ''Cinsel tacize karşı önlem ve ilkeler belgesi' adlı bölümünün ne anlama geldiği bu fotoğraftan daha iyi anlaşılır olmaktadır. Zaten mini şortluları öne koyması bu üniversitenin felsefe, bilim, düşünürlükle, alimlikle, alimelikle, bilgelikle değil cinsel serbestlik ile kendini tanımlamaya, tanıtmaya ve övünmeye çalıştığına dolaylı bir işaret sayılabilir. Bu üniversitenin üniversite kavramına kapitalist açısından yaklaştığı zaten 'Hakkımızda' bölümündeki 'Akademik özgürlük' bölümündeki yanlış üniversite tanımından da açık zaten; o tanımda deniliyor ki 'Üniversite, geleneği ve tanımı gereği, kamu yararı için bilgiyi arayan, üreten, ileten ve yayan özerk bir öğretim ve araştırma merkezidir; bu tanım üniversite kavramı konusundaki büyük ve derin bir cehaleti gösterir çünkü üniversitenin amaçı kamu yararı değil felsefe ve bilimdir yani düşünün ki Hitler Almanyası'nda Hitler diyor ki 'Üniversiteler kamu yararına çalışacaktır', Nazi Almanyası'nda 'kamu yararı'na çalışmak açık ki Nazilik yararına çalışmak olur yani üniversite tanımında böyle saçmasapan şey olmaz; üniversitede 'kamu yararı' önde olmaz, felsefe ve bilim önde olur ki 'kamu yararı'na özel sektörün yani kapitalistlerin çıkarlarının da dahil olduğu açıktır. 'Hakkımızda' bölümünün 'Ayrımcılık karşıtlığı' bölümünde deniliyor ki 'Sabancı Üniversitesi, eğitimde ve istihdamda fırsat eşitliği ve eşit muamele ilkelerine uymayı taahhüt eder. Üniversite, eğitim, öğrenci kabulü ve istihdam politikalarının ve burs ve üniversite destekli programlarının yürütülmesinde, cinsiyet, din, ulusal ve etnik köken, ırk, renk, bedensel engel, dış görünüş, medeni ya da ailevi durum, cinsel yönelim, yaş ya da politik aidiyet ayrımı yapmaksızın herkese eşit davranır ve her bireye saygı gösterir.'; yani mini şortla da, mini etekle de, bikini ile de, bilime aykırı hallerle de, ahlaka aykırı hallerle de bu üniversiteye girilebilir, bu üniversite de fahişeler, eşcinseller, üstü başı pirsing/dövme/makyaj/moda dolu olanlar bile okuyabilir oysa üniversite demek doğru ile yanlışın, bilim ile bilime aykırılığın, ahlak ile ahlaka aykırılığın da ayırt edilmesi, bir sayılmaması, eşit sayılmaması, aynı sayılmaması, ve doğrunun, bilimselliğin ve ahlaka uygunluğun yanında, yanlışın-bilime aykırılığın-ahlaka aykırılığın ise karşısında yer alınması demektir. 'Hakkımızda' bölümünün 'Cinsel tacize karşı önlem ve ilkeler belgesi' adlı bölümünde ise 'Sabancı Üniversitesi, cinsel taciz ve saldırının hiçbir biçimde görmezden gelinmeyeceğini garanti eder ve bunlara maruz kaldığını veya tanık olduğunu düşünen bireyleri ilgili adımları atmaya teşvik eder. Ayrıca, cinsel taciz konusunda farkındalık yaratmayı, paydaşlarına cinsel tacize ilişkin önlemler, destek mekanizmaları sunmayı, disiplin işlemleri konusunda bilgilendirmeyi ve cinsel taciz vakalarını takip etmeyi taahhüt eder.' deniliyor; yani bu 'Üniversitede mini etekle, mini şortla, bikini ile rahatça dolaşabilirsiniz' oysa üniversite önce felsefe ve bilim ile başlasa da gerçekte bunlardan önce de önce olan birşeyle başlar: 'Utanmak' yani ahlak ile; utanmak yani hem kendi cehaletinden utanmak hem toplumunun cehaletinden utanmak hem de insanlığın cehaletinden utanmak, ve hem toplumundaki hem dünyadaki haksızlıklardan, adaletsizliklerden, ahlaksızlıklardan, zulümlerden, insanlıkdışılıklardani akıla aykırılıklardan utanmak yani üniversiteye atılacak ayaklardan biri 'utanmak', öteki de 'felsefe ve bilim' ise üniversiteye gelen ayaklar ya da beyin doğrudur yani üniversitede okumayı hak eder. Yani ben bu üniversiteye bakınca; felsefe, bilim, ve üniversite kavramı değil; kapitalistlerin üniversiteye bakış biçimini ve kapitalistlerin üniversite kavramını kendilerine uydurma çabasını gördüm. Kapitalistler ve siyasetçiler üniversite açmamalıdır; ve kapitalistler adına da, siyasetçiler adına da, felsefe-bilim ile ilgisi olmayanlar adına üniversite açılmamalıdır çünkü üniversite demek yalnızca felsefe, bilim, mucitlik değil, kapitalizıma yani sömürüye ve siyasete de karşı olmak demektir. Üniversite ne ilkokuldur ne camidir ne sebil çeşmesidir; felsefe, bilim, düşünürlük, alimlik, alimelik, bilgelik ile ilgisi olmayanlar adına üniversite açmak üniversite kavramına daha en baştan ihanettir. Kapitalizımın eğitime ve üniversiteye yaklaşımı işte. Yani bilime, üniversiteye ilgin, merakın varsa neden kapitalistsin; kapitalist olacağına alim, alime ol öyleyse; kapitalist isen neden üniversite açıyorsun çünkü üniversite demek kapitalizıma da karşı olmak demektir. Bence tüm özel üniversiteler kapatılmalı. Zaten üniversite demek 'özel' değil 'üniversal' yani evrensel demektir. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 16.8.19/01.01
Düzenleme: 16.08.2019 / 01:41
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir