Şiir Defteri

PAULO COELHO'NUN SÖZLERİNİ ELEŞTİRİM- 1 (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
17.04.2019 / 10:04
688 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Paulo Coelho demiş ki ya da bir kitabında demiş ki 'Yolunu bulduğun zaman, korkmamalısın; hata yapmak için yeterli cesaretin olması gerekir; hayal kırıklığı, mağlubiyet ve umutsuzluk, Tanrı'nın bize yolu göstermek için kullandığı araçlardır.'. Bu söz doğaüstü bir sanısal varlığa yani ilaha inanış içerdiğinden daha en başta bilimdışı bir içeriğe sahip; ve eğer bu söz Paulo Coelho'nun, kitabındaki bir kişiye değil de kendi dünyasına ait bir söz ise bu durumda Paulo Coelho'nun da bilimdışı bir dünyaya sahip olduğu anlaşılır yani bu durumda Paulo Coelho ile gerçeklerin ve doğruların yani bilimselliğin yani mantığın yolunda gidilebilecek yol çok az olur yani bu durumda Paulo Coelho ne çocuklara ne yetişkinlere sınırsız-sonsuz bir örnek, sınırsız-sonsuz amaç, sınırsız-sonsuz doğru yol gösterici olarak sunulamaz çünkü örnek ki cinlere, perilere inanıp bilim de yapılabilir, doğru-iyi-güzel sözler de söylenilebilir ancak bu hal düşünce, mantık, bilimsellik, insanlık açısından sınırlı olup örnek ki saatteki hızı 100 Km olan bir arabaya saatte 1000 Km hız yaptırmaya çalışmaya benzer yani yanlış halde hal bir süre sonra geçersiz, halsiz olur. Bu işin genel yönü. Yani bir insan bir ya da birkaç doğru söz söyledi diye peşine takılınamaz; her konuda, tüm sözlerinin doğru olması gerekir yoksa durum oltanın uçundaki güzel yem durumu ya da fare kapanındaki peynir durumu olur. Şimdi de özel yöne bakalım. 1- 'Yolunu bulduğun zaman' diyor. Ancak doğru yolun ne olduğu, nasıl bulunabileceği, nasıl saptanabileceği, bir yolun neler ile doğru yol olabileceği açıklanmamış yani ?doğru yol' insanların keyiflerine bırakılmış oysa doğru ancak felsefeye, bilime ve dini tanımlayan Din hadisileri'ne uygun ise doğru olur. Anlaşılan ki Coelho'nun felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile ye pek ya da hiç ilgisi yok, yalnızca bir edebiyatçı ya da yazmakla para kazanmaya birisi. Yani sözün doğrusu şu olmalı idi: 'Felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne sarılıp doğru yolu bul; doğru da, doğru olan yol da senin bulduğun, senin yolun değil; felsefenin, bilimin ve Din hadisileri'nin yoludur'. 2- 'Korkmamalısın' diyor, ve bunu da 'yolunu bulma'ya bağlıyor ki zaten doğru yolun ne olduğunu, nasıl saptandığını söylememişdi(söylememişti) yani 'Kafanagöretakıl(Kafana göre takıl' ve 'korkma' demek gibi birşey. Oysa hem korkmak yanlış ya da ayıp ya da utanç birşey değildir hem de zaten felsefeden, bilimden ve Din hadisileri'nden uzak olmak korkmak getirmelidir yani hem felsefeden, bilimden, Din hadisileri'nden uzak ol hem de korkma, bu ancak aptallık olur yani doğru şeylerden uzaksan neden korkmayacaksın, ve doğru şeylerden uzak olmak neden korku getirmesin. Korkacaksın; yanlış, kötü yapmaktan da korkacaksın; doğru, iyi yapmamaktan da korkacaksın; felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne aykırı olmaktan da korkacaksın; doğru, iyi insan olmamaktan da korkacaksın; yanlış, kötü insan olmaktan da korkacaksın; insanlığın gittiği yanlış, kötü yoldan da korkacaksın; insanlığı yanlış, kötü dünyasından kurtaramamaktan da korkacaksın. 3- 'Hata yapmak için yeterli cesaretin olması gerekir' demiş yani hem doğru yolun ne olduğunu doğru olarak tanımlamamış hem doğru yolu cesarete bağlamış hem de cesareti hata yapmak cesaretine bağlamış yani tam bir pısikopatlık(psikopatlık), sosyopatlık öğretisi bir hal. 4- 'Hayal kırıklığı, mağlubiyet ve umutsuzluk, Tanrı'nın bize yolu göstermek için kullandığı araçlardır' demiş. Oysa doğru yolun göstergeleri , ölçüleri, ölçütleri hayal kırıklığı, mağlubiyet(yenilgi) ve umutsuzluk gibi şeyler değildir; felsefe, bilim, ve Din hadisileri'dir yani hayal kırıklığı ya da zafer ya da umut içinde isen felsefe, bilim, ve Din hadisileri içinde değilsen, doğru yoldasın demek değildir yani doğru yolda olmak ya da doğru yol 'Mutluyum, başarılıyım, umutluyum' demek değildir; felsefe, bilim, ve Din hadisileri'dir, acı içinde de olsan, umutsuzluk içinde de olsan, yenilgi içinde de olsan. Yani doğruyu da doğru yolu da doğaüstü inanışlar değil; felsefe, bilim, ve Din hadisileri gösterir ancak. Eğer bu söz Coelho'nun kendi hayat yaklaşımı ise bu sözünden anlaşılıyor ki Coelho felsefedışı, bilimdışı, Din hadisileridışı; haz, zevk, duyu, algı, beden, nefs, sanı, bireycilik, bencillik üzerine kurulu bir dünya türüne sahiptir; eğer bu söz Coelho'ya değil de kitaplarından birindeki bir kişiye aitse bu söz öyle bir söz türüdür. Hep derim; felsefe, bilim, Din hadisileri öğrenmeden insan, toplum, insanlık dünyası üzerine ne kitap yaz, ne bir şiir bile yaz. İşte buna uyulmadığı için ki ortalık yazar, şair, kitap dolu ancak düşünür, alim, alime, bilge, insanlık, ahlak, bilimsellik, barış, huzur, güven dolu değil. 1 ayda bile yazılabilecek olsa bir kitabı yazmak için önce yıllarca felsefe, bilim, ve Din hadisileri ile düşünmek gerekir. Bilim kitapları mermiye benzer, gider, yalnızca hedefini bulur ancak insan, toplum, insanlık üzerine manevi kitaplar yanlış şeyler öğretiyorlarsa tüm toplumu, ve öyle ki tüm insanlığı havayauçurur(havaya uçurur). Yani Hitler de kitap yazmış, Fetö başı da kitaplar yazmış; hüner kitap yazmakta değil artık; hüner felsefede, bilimde ve Din hadisileri'nde ve bunlara uygun insan olmakta önce artık. Yani hayat roman olmasın; hayat önce felsefe, bilim, ve Din hadisileri yani evrensel zirve doğrular olsun. Yani bir insanın doğrular söyleyebilmesi için önce her konu ile ilgilenmesi ve her hukuktan ekonomiye, sanattan modaya, siyasetten felsefeye, bilimden teknolojiye, her konuda çalışmalarının ve doğru sözlerinin olması gerekir yoksa insan bir karıncaya ya da güneşe bakıpbakıp(bakıp bakıp) ta doğru, iyi, güzel, hoş, yararlı sözler söyleyebilir yani ?Bir çiçekle bahar olmaz' sözü 'Bir doğru söz ile doğruluk, düşünürlük, alimlik, alimelik, bilgelik ya da toplum önderliği ya da insanlık önderliği olmaz'a daha iyi yakışır. İnsanlara ya da kişilere değil; felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne sarılın çünkü en evrensel en doğrular yalnızca bunlardır. Okuyalım ancak düşünelim, irdeleyelim; hele ki bir yabancı söylemiş diye bir söze, bir yabancı yazmış diye bir kitaba hemen sarılmayalım, hemen balıklamaatlamayalım(balıklama atlamayalım), ve ülkemizdeki 'yabancı hayranlığı' hastalığını yok edelim yoksa göğe de çıksak altımızda merdiven hem başkalarının hem de çürük olur. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 17.9.19/10.05
Düzenleme: 19.04.2019 / 17:09
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir