Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / NEFRET VE AYRIMCILIK SUÇU SAÇMALIĞI SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

Demokrasi de, hukuk da, özgürlük de, serbestlik de, sanat da, devlet de, vatan da, millet de, aşk da, evlilik de, dini inanç da, turizım(turizm) da, medya da, eğitim de, hukuk da ancak bilim ve ahlak üzerine kurullar iseler doğru olurlar. Bu nedenle hukuku felsefe, bilim ve ahlak yapmalıdır ancak siyasi demokrasi de hukuku da siyasetçiler yaparlar. Türk ceza kanunu'nda 'Nefret ve ayrımcılık suçu' diye bir suç var. Bu kanunun özel durumundan önce sanki nefret etmek ve ayırmak, ayırım, ayırımcılık aş, kötü, zararlı, çirkin şeylermiş gibi düşünmek var. Bu kanun açık ki insanların nefret etmek ve ayırmak haklarını yok etmek hali içindedir oysa nefret etmek ve ayırmak mantıklı şeyler de olabilir örnek ki 'Sigaradan nefret etmek', 'Ahlaksız insanlardan nefret etmek', 'Vatanı işgal etmiş düşman askerlerinden nefret etmek' gibi; ayırmak, ayırım, ayırımcılık ise felsefenin, bilimin, mantığın, akıl-ruh sağlığının, ahlakın ve özgürlüğün olmazsa olmazlarındandır örnek ki kimyada 'ayrıştırma' vardır; akıl-ruh sağlığı da doğru ile yanlışı, ahlak da doğru iyi ile kötüyü ayırmak üzerine kuruludur. Ancak kanun bu duruma bir açıklık getirmiş. Demiş ki örnek olarak: '1-Ayrım yaparak taşınır ve taşınmaz malın satılmasının, devrinin veya kiraya verilmesinin engellenmesi, 2-Ayrım yapılarak hizmetin icrasının veya bu hizmetten yararlanılmasının engellenmesi, 3-Ayrım yapılarak bir kişinin işe alınması veya alınmaması, 4-Ayrım yapılarak bir kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleme. Açık ki bu durumlar daha çok devleti ilgilendirmekte ve özel sektörü ilgilendirmekte çünkü ancak devlet bu yönlerde yasalar çıkarabilir, kararlar alabilir, ve ancak özel sektörün bu yönlerdeki uygulamaları insanlara zarar verebilir yani örnek ki 'Siyahlar/Zenciler devlet işlerinden çalışamazlar', ve 'Siyahlar/Zenciler işe alınamazlar' gibi. Belli ki bu yasayı uygulamaya sokan Batının asıl amaçı devletin bunları yapmasını önlemektir. Yasa bu hali ile hiç de mantıksız görünmemektedir. Ancak bu kanunda bir de denilmiş ki 'Dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle' denilmiş ki işin asıl canalıcı(can alıcı) noktası 'cinsiyet' bölümüdür ki ahlak üzerine kurulu toplumlar için tehlikeli olan haldir. Yani bu durumda; örnek ki Abd'deki Müslümanlar eşcinsellik, fahişelik, uyuşturucu, ensestlik ve ahlaka aykırı giyim İslamiyet'e aykırı olmasına karşın kiralık ya da satılık konutlarını ve işyerilerini eşcinsellere, fahişelere, esrar kullananlara, ensestlere ve ahlaka aykırı giyimlilere kiraya vermek zorundalar da, satmak zorundalar da; yani düşünün ki iki katı kiralık olan üç katlı bir bir konutu olan bir imam iki katı eşcinsele de, fahişeye de, ortalıkta sütyen-külot gezene, esrar kullanana da, ensestlere de vermek zorunda ki bu durumun da vicdani red hakkını da, ahlaki red hakkını da, temeli bilimsellik ve ahlak olan özgürlük hakkını da, inanç serbestliği hakkını da çiğnediği, ve imama manevi işkence olduğu açıktır. Doğru şeyler doğru şeylerin birlikteliği ile oluşur ancak. Yani yanlış şeylerle doğru şey oluşmaz; ve doğru şeylerin aralarına sokulan yanlış birşey o şeylerin oluşturduğu doğruluğu bozar. Felsefeye, bilime ve ahlaka uymak yerine Batı ya da siyaset ya da özel sektör ya da toplum çalar, hukuk oynarsa doğru hukuk da, doğru adalet de, doğru demokrasi de, doğru ülke de olmaz. Batıda ahlak yoktur; Batıda zina da, çıplaklık da, eşcinsellik de, ensestlik de, porno da, esrar da, televizyonda çırılçıplak yarışmalar da serbest. Böyle bir Batıdan hukuk ya da kanun almak saçmalıktır; felsefeye, bilime ve ahlaka yani insanlığa aykırılıktır. Türk dil kurumu sözlüğü'ne göre 'nefret' sözcüğünün iki anlamı var: 1- Bir kimsenin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duygu., 2-Tiksinme, tiksinti. Bir kimsenin kötülüğünü ya da mutsuzluğunu istemek neden yanlış ya da kötü olsun; eğer o kişi kötü biri ise ki dini inançlar kötüleri cezalandıran ilahlar ile dolu değil mi zaten? Tiksinme ve tiksinti; insanlar neden tiksinme, tiksinti hakkından yoksun kalsınlar; tiksinmek mantıktır örnek ki insanların pis şeylerden tiksinmemeleri hem mantığa hem de akıl-ruh sağlığına aykırıdır. İnsan nefret etmek ya da karşıtlık ve ayırmak haklarına sahip olmalıdır ki felsefe de, bilim de bu iki hak üzerine de kuruludur yani yanlışa ya da kötüye ya da zararlıya karşıtlık olmadan da, verileri ayırmadan da felsefe de, bilim de olmaz yani mantıklı ve tutarlı düşünmek olmaz. Bu durumda 'Nefret ve ayrımcılık suçu' içeren bir hukuk insanın mantıklı, tutarlı yani bilimsel düşünmesini önlüyor ya da istemiyor demektir. Bu durumda örnek ki insanlar kızlarını isteyene vermek zorundadırlar; örnek ki kızlarını eşcinsele ya da pezoya, oğullarını da fahişeye ya da çaçaya. Ve bu durumda; Abd'nin bazı eyaletlerinde olduğu gibi ensestliğe de serbestlik verilmesi zorunludur çünkü ayrımcılık olur ensestliğe izin vermemek. Bunun bir adım daha ötesi insanlar evlilik yaşlarındaki çocuklarını uyuşturucu bağımlılarına da, porno oyuncusularına(oyuncularına) da vermek zorunda kalırlar. Yani karşıtlık ve ayırmak akılın da, akıl-ruh sağlığının da temellerindendir. Nefret ve ayrımcılık suçu insanların düşünmelerini ve seçmelerini önlemektedir ki bu da felsefeye, bilime, ahlaka, insanlığa, demokrasiye aykırıdır. Yanlış ya da kötü ya da zararlı olan şey nefret etmek ya da ayrımcılık ya da düşmanlık değil hakaret, şiddet, saldırganlıktır, saldırmaktır ki bunlar da zaten suçtur yani insanlar hakaret etmedikten ya da saldırmadıktan sonra istedikleri gibi düşünmek ve düşüncelerini medenice açıklamak haklarına sahip olmalıdırlar; yani insanlar hakaret etmeden ve şiddet yapmadan, medenice, mantıklıca nefret etmek ve ayrımcılık yapmak hakkına sahip olmalıdırlar. Yani örnek ki bir imam kiralık evini bir fahişeye neden vermek zorunda olsun; o zaman da ibadethanelerin altlarına ya da altlarına meyhane, bar, pavyon, diskotek, sıtriptiz(striptiz) kulübü, sex shop gibi şeyler açmak hakkı da doğar, nefret suçu ve ayrımcılık suçu oluşmasın, yasak diye ya da ibadethanelere bikini, mayo ile de girebilmek hakkı da doğar; bir imamı kiralık evini bir fahişeye vermeye zorlamak o imama pısikolojik(psikolojik) zulüm, pısikolojik işkence, pısikolojik barbarlık yapmak gibidir; ve o imam evli ise durum ailenin korunmasına, çocukları da varsa çocukların ve gençliğin korunmasına aykırıdır. Bu durumda okullara, üniversitelere, mabedlere ahlaka aykırı kişileri ve ahlaka aykırı giyimlileri de almak zorunlu olur ki Batının sinsi, asıl amaçı zaten da budur çünkü Batı bilir ki bir toplumda ya da ülkede ahlak yıkılırsa o ülke Batının kölesi olur çünkü ahlakdışılığın yeni merkezi ve koruyucusu Batıdır yani örnek ki hem bikiniyi serbest bırakıp hem de Abd karşıtı olmak saçma olur çünkü bikiniyi kabul etmek zaten Abd'yi egemen güç olarak kabul etmektir. Evet; insan, insanlık yanlış, kötü herşeyden nefret etmeli, ve yanlış, kötü herşeyi hayatından ayırmalı, çıkarmalı. Bu hak insanın ve insanlığın en temel ve en vazgeçilmez hakkıdır. Bakmayın siz her ahlakdışılığı ve her akıldışılığı serbest bırakmış cahil ve nefs kölesi Batıya. Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim ve ahlak' diyor. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 27.1.20/00.16

NEFRET VE AYRIMCILIK SUÇU SAÇMALIĞI SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler