Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / MEDYANIN KULAKLARI (DENEME)

Yazardan en yeniler

Midas'ın Kulakları efsanesini tümümüz biliriz ama sanırım bilinmeyen bir yönü var. Çünkü araştırmalarımda gördüm ki Midas, kişilik olarak bencil(egoist) ve gururlu biri olarak tanımlanmış. Buna gerekçe olarak da Midas'ın fülütü, fülütçüden daha çok beğenmiş olmasına ve hem tanrılar katına hem de halk katına ait olmayı seçmesini gösteriyor. Bence Midas'a haksızlık edilmiş. Midas, fülütü(flütü), fülütçüden(flütçüden) daha çok beğenerek gerçekçi davranmayı seçmiştir ve nefis denilen bencilliği, gururu. Çünkü iki tanrının söz konusu fülüt yarışması, bir sanat yarışmasında çok bir nefis, bencillik, kibir yarışmasıdır ki Yunan tanrılarının bu özellikleri ünlüdür zaten. Yani bence Midas, bencilliğe ve kibire karşı gelmiştir gerçekte, bencil ve kibirli olmak yerine. O, tanrıların bencilliklerine ve kibirlerine karşı çıkmıştır yani tanrılara. Ve zaten de ödülü alan tanrı Apollon, onu, kulaklarını eşek kulağına çevirerek cezalandırır, efsaneye göre. Yani gerçekte tanrı Apollon'un cezalandırdığı; Midas'ın müzikten anlamayan kulakları değil Midas'ın, tanrıların kibirlerine ve bencilliklerine başkaldırısıdır, boyuneğmeyişidir(boyun eğmeyişidir); tanrılığa, halkçılığı katan yeni anlayışıdır bence. Medya sözcüğü; Latince medium yani orta, araç sözcüğünün çoğuluymuş. Bir de medyumlar var, bildiğimiz üzere; 'bilinmeyenden, gelecekten haber verenler' anlamında. Bu açıdan baktığımızda medya sözcüğü ile medyum sözcüğü arasında bir bağlantı olduğunu görürüz. Ama fark nedir? Medya haber verici özelliğine kanıt, belge katar oysa medyum bunlara gerek duymaz. Bu noktada; medya ile medyumu, asparagas haberle birleştirme çabalarını görürüz. Yani belgesiz, kanıtsız, uydurma haberle. Bu nedenle medya ve medyum gerçekte karşıt uçlardadır, içerik olarak. Midas, Apollon, medya ve medyum dörtlemesi arasında güçlü bir ilişki vardır bu yüzden. Midas; bencilliğe, kibire, gösterişe başkaldırıdır ve halkçılıktır. Apollon ise bencillik, kibir, gösteriş, halka yabancılıktır. Medyum ise bu ikiliği birleştirmeye çalışandır bence. Medyuma bir yasadışı medya türü de diyebiliriz. Günümüzde medyaya baktığımızda yani gazeteler, dergiler, Tv kanalları, radyo kanalları ve internet sitelerine; Midas mı, Apollon mu, medyum mu oldukları konusunda kolay karar veremeyiz, özel incelersek ama medyayı genel olarak değerlendirdiğimizde Midas'ın bir başka türü olduğunu görürüz yani halktan yana görünüp de tanrılardan yana olan bir Midas türü. Gezetecilikte haber nedir, sorusuna yanıt genelde, ?köpeğin insanı ısırması değil insanın köpeği ısırmasıdır' denilir. Bundan ayrı bir de ?haber, saklanılmak istenilen şeydir, ortalıkta olan şey değil' yaklaşımı vardır. Midas, eşek kulaklarını saklamak için çırpındığı için, Midas'ın kulakları, her iki anlayışa uyar yani Midas'ın kulakları, her iki anlayış için de güzel bir haberdir. Ama benim kanımca; medya, haberi tanımlamadan önce kendisi tanımlamayı başarmalıdır. Yani medya önce kendine şunu sormalıdır: 'Ben sorunların mı, haberlerin mi, çözümlerin mi parçası olmalıyım?'. Günümüzde egemen medyaya baktığımızda; çözümün değil haberin ve sorunun parçası olmayı seçtiğini görürüz. Tv kanallarına bakın, neler görüyorsunuz? Sorun yaratmak mı, çözüm yaratmak mı, gördüğünüz? Yani bence medya; haber ve sorun yaratmak peşinde, çözüm yaratmak değil. Kadın yapımlarına(programlarına) bakın; para ile tutulmuş kadın konuklar ki sunucu gerektiğinde onları, bağışlayın hayvan azarlar gibi azarlayabiliyor. Çünkü paraları verilmiş. O yapımlar halk için görünüyor ama sunucularının özel yaşamlarına, verdikleri akıllara ve halk içinden konuklarına davranışlarına baktığımızda, halk için yapımlar olmadıklarını anlayabiliriz yani o yapımlar gerçekte tanrılar içindir halk için değil. Ve oradaki konuklar da tanrı Apollon değil Midas'lardır. Hiç unutmam; bir kadın yapımında, ünlü bayan sunucu, insanlara sürekli, sorunlar karşısında sakin, sabırlı, anlayışlı ve yasal olmalarını söylerdi ama bir bölümde öfkeyle şöyle haykırdı adeta ekranlara: 'Aynı şeyi benim kızıma yapsalardı, evlerini onların başlarına yıkardım!'. Tv kanallarına bakın. Dizilere bakın, yarışmalara bakın. Okullu, öğrencili dizilere bakın. O dizilerde; okulda kısa etekle, beline kadar saçla, sarıya boyanmış saçla, erkek öğrenciyle kol kola, yanak yanağa gezen kız öğrenciler göreceksiniz, lisede. Ve evde dansöz oynatan, on yaşlarında çocuklar göreceksiniz. Ve yetişkin kadına aşık, beş yaşında, on yaşında, on beş yaşında çocuklar göreceksiniz. Çocuk yarışmalarına bakın: Büyükler gibi giydirilmiş, seksi giydirilmiş, devlet memuru gibi giydirilmiş, külhanbeyi gibi giydirilmiş kız ve erkek çocukları göreceksiniz; ülkede yetişkin müzik sanatçısı yokmuş gibi ve 'Atları da vururlar' filimindeki(filmindeki) yetişkinler gibi yarıştırılan. Tv kanallarına bakın, akşam saatlerinden sonra; arkadaşlığa davet görünümü altında sekse davet eden erotik reklamlar göreceksiniz. Tv reklamlarına bakın; o reklamları üretmek ve o reklamlarda oynamak için zeka katsayısını oldukça düşük tutmak gerekli ama o reklamları izlemek ve etkilerinde kalmak için daha da düşük tutmak zorunlu. Ben o reklamların, topluma seçenek sunmak yerine, toplumun zeka katsayısını düşürmek için üretildikleri kanısındayım. O reklamlar akıl ve ruh sağlığına zararlılar. Medya kendini Midas değil Apollon sanıyor. Oysa bu medya, Midas bile olamaz; olsa olsa Midas'ın yoz bir türü olur yani tanrılara dalkavukluk yapan türü ya da tanrı Janus gibi iki yüzlü bir tanrı da olabilir. İnternet sitelerine bakın; kadın cinselliği sömürüsünün, çıplak kadın resimlerinin, aşk adı altında sekse davetin gırla gittiği. Öğrenci, ders sitelerinde bile çıplak kadın resimlerine, porno görüntülere, ahlaksızlığa davetleri görebilirsiniz. Gazetelerin internet sitelerine bakın; sanki erotik dergi gibiler. Ve bu sitelerde haber adı altında, bazen, porno sektöründe çalışan bayanların nasıl ünlü birer kıraliçe(kraliçe) örnek kadın olarak tanıtıldığını da görebilirsiniz. Yine internetteki haber sitelerine bir bakın; ordunun, teröristlere karşı savaş haberlerine, asker resimleri yerine teröristlerin eğitim, reklam fotoğraflarını da görebilirsiniz. Batıda, masturbasyon yapan genç bayanları, evlerindeki kameralardan, ücret karşılığı, tüm dünyaya yayın yapan internet siteleri de görebilirsiniz. Güzelim internet sanki bir canavar durumuna dönüştürüldü; her adımda porno, her adımda seks sunumları ile. Aynı şey çoğu gazeteler ve Tv kanalları için de söz konusu. Egemen medya; suça karışmış ünlülere sırtını dönmek yerine, onlara iş ve yüksek ücret vererek ödüllendiriyor. Ve sokaklar işsiz, onurlu insanlarla dolu. Tv kanallarından internet sitelerine kadar ise medya, insanlara tek bir seçenek sunmaya çalışıyor; seks, ahlaksızlık, onursuzluk, gurursuzluk, yozluk... Yani gerçekte medya; bence onurlu Midas'a hiç benzemiyor; benzediği tek şey, Midas'ın kulakları. Medya öyle bir Midas ki; gerçek Midas'ın yüz karası bir Midas bence. Halktan , insandan, ülkeden, insanca olmaktan, demokrasiden, özgürlükten, bilimsellikten yana görünüp gerçekte ahlaksızlıktan, yozluktan, kokuşmuşluktan yana bir medya. Medya'nın kulakları uzuyor ama onları uzatan, Midas'taki gibi bir onur ve insanca başkaldırı değil onursuzluğu seçmesi yani Apollon'laşması?. Evet Midas haklı bence. Bazen müzik aletleri, sanatçılarından daha güzel olabilirler.Medya, internet güzel şeyler, zorunlu şeyler ama medyacılar; Midas olamayacak kadar Apollon'lar. Gerçekte ise medya; uzun kulaklı bir Apollon'dan başka bir şey değil. Öyle ki kulakları, Midas'ınkilerden daha uzun ve daha çirkin. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 2010-mart
Düzenleme: 13.04.2019 / 12:54

MEDYANIN KULAKLARI (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler