Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / MAHKEMENİN MASKE KONUSUNDA TUHAF KARARI (DENEME)

Yazardan en yeniler

'Önce bilim ve ahlak' diyen Muhammed'in de, 'Önce bilim ve ahlak' diyen Atatürk'ün dediği gibi, insanın ve insanlığın pusulası bilim ve ahlak olmaz ise yanlışlar da, kötüler de doğru sanılabilir. Bir ilimizde, maskesiz gezdiği için bir bayana verilen 392 Tl'lik para cezasını mahkeme iptal etmiş. Gerekçeler de şu olmuş: 'Hem sosyal devlet olma ilkesi, hem de getirilen zorunluluğun mali külfet getirmesi gereği, devletin kişi başına her gün 3 tane maske sağlama zorunluluğu' ve 'Anayasanın 19. maddesi ?hiç kimsenin hürriyeti ve güvenliğinin mahkeme kararı olmadan kısıtlanamayacağı, zorunlu hallerde kısıtlansa bile 24 saat içinde hakim onayına sunulması gerektiği', ve 'Umumi Hıfzıssıhha kanunu'nun 64. maddesi, salgın hastalıklara ilişkin tedbirleri düzenlenmiştir. Bu tedbirlerin hiçbirinde maske takma zorunluluğu yoktur', 'Anayasanın 56. maddesi, sağlığın korunmasını devletin ödevi olarak göstermektedir. Maske takmanın, maskenin amacına uygun olarak kullanılması halinde, 4 saat süre ile aynı maskenin kullanılabileceği, dolayısıyla ortalama bir insanın ev dışında 3 tane maske değiştirmesi gerektiği, bunun da kişiye belirli bir mali külfet getirdiği', 'Hem sosyal devlet olma ilkesi, hem de getirilen zorunluluğun mali külfet getirmesi gereği, devletin kişi başına her gün 3 tane maske sağlama zorunluluğu olduğu'. Hep diyorum: Tüm fakültelerde felsefe dersi zorunlu olmalı çünkü felsefe demek tüm olasılıklar içinde doğruyu aramak demek ancak felsefe dediğim şey felsefe diye öğretilmekte olan felsefe tarihi değil, henüz hiçbir ülkede öğretilmeyen 'Felsefe bilimi' olmalı. Üniversitede hukuk değil ekonomi okudum ancak internet sayesinde 10 yıldır internetten tıp ve hukuk öğrenmeye çalışıyorum çünkü felsefe herşey ile ilgili olmaktır da, bu nedenle elektronik(elektronik) de genel kültür alanım içinde. 'Benim öğrendiğim hukuk'u felsefe ile birleştirince ortaya şu durumlar çıkıyor: 1- Bu bayan hem maskesiz imiş, hem de görevlilere kimliğini göstermek istememiş yani hukukta 'Kötü niyet' denilen şeyin içinde olduğu açık. 2- Bu bayanın kaç saattir dışarıda olduğu saptanmış mı, belki henüz ilk 4 saat içindedir. 3- Maskeler önce çamaşır suyu, kuruyunca da tuzlu su ile dezenfekte edilip yırtılıncaya ya da eskiyinceye kadar kullanılabilir, ben öyle yapıyorum aylardır, çünkü önemli olan şey maskedeki dezenfektandır. Yani savım ki her gün 3 maske takmak gerekmez,ben aynı maskeyi çamaşır suyu ve tuzlu su ile dezenfekte edip aylardır kullanıyorum. Ben 'Korona virüsü havada en az 20 dakika kalabilir ve havadan bulaşabilir, herkes maske takmalı' diye internette yazarken Dünya sağlık örgütü, Türkiye bilim kurulu, ve televizyona çıkan tıp akademisyenleri tersini söylüyorlardı. 4- Bu bayanın mali durumu saptanmış mı, 1 Tl verip maske alamayacak durumda mı? Bayanın ceptelefonunun fiyatı ne kadar acaba? 5- 'Sosyal devlet' olmak ilkesi vatandaşları da kapsar yani insanlar birbirlerine ve topluma zarar verici, kötülük edici şeyler yapmamakla yükümlüdürler yani yalnızca devlet değil insanlar da sosyal olmak zorundalar. Kaldı ki ille de para verip maske almak gerekmiyor, evde de maske yapılabiliyor, yni bu bayanın kötü niyet, ve sosyal sorumsuzluk içinde olduğu açık. Amaçı büyük olasılıkl moda yani güzel görünmek yani cinsiyetçilik yani maske takmamaktaki asıl amacının rujunun, makyajının bozulmaması yani güzel görünmesinin engellenmemesi olmalı. Açık ki bayanlarda, maske takmamak eğilimi oldukça yüksek, örnek ki bir fabrikanın servis otobüsüne maskesiz binen ve idare bölümünde yani masabaşında çalıştığı belli olan ancak mod giyinmiş bayan da gördüm yani kendini düşünmediği gibi öteki insanları daa düşünmüyor ki bu akıldışı, ahlakdışı ve insanlıkdışı durumlar 'sosyal devlet'in arkasına gidilip savunulamaz. 6- Hıfsızsıhha kanunu'nu çıktığında korona salgını yoktu yani bu durum hukukta 'mücbir sebepler' denilen şey. 7- Maske takmak 'kısıtlama' değil özgürleştirmektir çünkü sağlığı yani hayatta kalmayı sağlayıcı, bilime ve toplumsal ahlaka uygun birşeydir yani gerçekte maske takmamak hem bu bayanın hem de toplumun özgürlüğüne saldırıdır ki bu da hukuka aykırıdır. 8- Felsefel mantık açısından vurucu soru şu: Peki, insanlar toplumsal alanlarda, hela yok diye ya da helalar paralı diye donlarına mı ediyorlar? İnsanlar, ve toplumlar 'Kanunda yok' diye bilime, ahlaka ve sağlığa aykırı şeyler yapmamalılar ki asıl sosyal devlet olmak da budur yani asosyal insanlar ile sosyal devlet olmaz; bilime ve ahlaka aykırı hukuk ile de doğru hukuk da, doğru adalet de olmaz. Yani, bu bayanın, parası yok diye, topluma hastalık yaymaya hakkı var mı? Yok. Parasını verip, fişini alıp, maskesini takar, ve parasını da gider devletten ister, mahkemeye verip; maske cezasını mahkemeye vermeyi becerdiği gibi, değil mi? Dedim ya; 'Kötü niyet' 'hukuk, adalet' diye hukuktan, adaletten, bilimden, ahlaktan ve toplumdan üstün, yüksek tutulmuş. Peki o bayanın, ve benzerlerinin, maske takmamak nedeni ile, topluma yaydıkları koronanın maliyeti ve can yitimi ne olacak? 'Sosyal devlette, olur böyle şeyler mi' mi denilecek? Yapmayın, ayıptır, yazıktır; böyle hukuk, böyle adalet olmaz. Muhammed'in de, Atatürk'ün de dediği gibi 'Önce bilim ve ahlak' olmaz ise hayat şaşar, sapar, yozlaşır, akıldışılaşır, ahlkdışılaşır, vicdansızlaşır. Nerede o, ikide bir 'Kadın hakları', 'Kadına şiddete hayır' diye ortaya çıkıp gösteri yapan Kadıncılar(Feministler); neredesiniz? Bakın hemcnisiniz topluma sağlıkdışısal şiddet, sağlıkdışısal saldırı uygulamakta. Yetişkinleri düşünmüyorsan da çocukları da mı düşünmüyorsun? Peki, Sağlık bakanlığı kanununda, 'Sağlık bakanlığı sağlık için toplumda, ülkede her önlemi alabilir' diye madde yok mu? Anayasa 'Toplumun sağlığının korunması'nı da görev ve amaç olarak görür yani insanlar daa buna uymak zorundalar. Açık ki birilerince hukuk keleğe getirilmeye çalışılmakta. Gel de böyle bir hukuğa ya da adalete güven? Bu nedenle ki 'Hakimsiz, savcısız, avukatsız yargı sistemi önerim' adlı yazımı internette yayınladım. Zaten, Muhammed de, Atatürk de 'Önce bilim ve ahlak' derken; zinayı, eşcinsel evliliği, sütyen-külot ortalıkta dolaşmayı, sıtriptiz(striptiz) kulübülerini, genelevleri bile serbest yapan bir hukuka, adalete güvenmek zaten önce Muhammed'e ve Atatürk'e ihanettir, ve onlara ihanet etmek de güvenilmez olmanın belirtisidir zaten yani Muhammed'e ve Atatürk'e bile ihanet eden bir hukuka, adalete nasıl güvenilebilir? Sonra da hukuk diye, adalet diye böyle saçmasapan kararlar. Bence; maskesiz olarak toplum içine girmek 'Cinayete kasıtlı teşebbüs suçu' sayılmalı, cezası da hapishane değil iyileşinceye kadar akıl-ruh hastahanesi olmalı; maske takmayanlara karşı da savcılıklar, ve vatandaşlar 'Halkın sağlığını tehlikeye atmak' davası açmalıdır. Anayasaya göre 'Dırift(Drift) yapmak' yasak mı da dırift yapanlara ceza veriliyor? Kuran'da 'Kokain haram' yazmıyor diye kokain serbest mi oluyor? Anayasanın ruhuna bakılmalıdır; yalnızca insanı değil, bilimi, ahlakı ve toplumu da koruyan ruhuna. Anayasa, hukuk, adalet, yargı, insanlık, bilim, ahlak, vicdan, sosyallik, sosyal devlet hiçkimseye 'Parası yok' diye insanları hasta etmek hakkı da, öldürmek hakkı da vermez. İşte, Fetö içinde yargıçlara, savcılara, avukatlara, hukuk akademisyenlerine bile rastlanmış olması; hukukun da, üniversite eğitimin de bilime ve ahlaka aykırılık içindeki durumu yüzünden zaten. Sonra da neymiş, koronada 2. dlga geliyormuş; bireyi toplumdan, toplumu da bilimden ve ahlaktan üstün tutarsanız gelir kuşkusuzki(kuşkusuz ki). Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız, hiçbir dinden olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 14.7.20/07.23

MAHKEMENİN MASKE KONUSUNDA TUHAF KARARI (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler