Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / KURBAN BAYRAMI DİNE AYKIRI SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

Kurban olayını; İslamiyet'e özgü olarak değil de genel açıdan ele aldığım için yazımın başlığını 'Kurban Bayramı' değil de 'Kurban bayramı' diye yazdım. Önce bunu belirteyim. Yani konuya genel, felsefel, soyut, kuram olarak değindim öncelik ile. Çocuk doğdu, yemek ye; insan öldü, yemek ye; bu gece kandil, tatlı, şeker, helva ye; sünnet düğünü var, yemek ye; düğün var, yemek ye; bir dileğin(isteğin) gerçekleşdi(gerçekleşti) adaklık kes, dağıt, yedir; Kurban Bayramı, ye; Ramazan Bayramı, ye. Oysa ilk ayet, 'Oku'dur; 'Ye' değil. Genel açıdan, kurban bayramıları(bayramları); dine dolayısı ile de dinlere de aykırı bence. Din evrensel ve herkese açık ise yani bunu onaylıyor isek kurban bayramı türü bayramların dine aykırı olduğunu da mantıksal yani bilimsel olarak onaylıyoruz demekdir(demektir). Neden? Çünkü kurban denilen hayvanları yani kurbanları herkes kesemez; parası ya da paralı olan kesebilir. Yani zengin, yoksul herkese açık bir durum değildir. Yalnızca parası olanlara ya da zengin(varlıklı) olanlara ya da geliri olanlara açık olan bir din değildir, böyle bir ?para,gelir' koşulu(şartı) içeren bir koşul da dine uygun değildir. Yani hiç bir din; yalnızca zenginlerin, geliri olanların, varlıklı olanların yapabileceği maddi, parasal, dünyasal(dünyevi) birşeyi ibadet(tapınma) olarak ya da bayram olarak ortaya koyamaz. Çünkü din geneldir, herkese açıkdır(açıktır). Bu neden ile; örneğin İslamiyet Dini'ne bakdığımızda(baktığımızda); İslam'ın Koşulları ve İmanın Koşulları arasında 'Kurban kesmek' diye bir koşul olmadığını görürüz. Yine; Tevrat'da yazılanlara göre de Yehova yani gökdeki(gökteki, semavi), tapılan ilah için kesilip üstelik de kızartılan kurban hayvanlarının etlerini Yahudi'ler yemez. Çünkü onlara göre; ilahın olan, ilahındır yalnızca. Yoksullar et yesinler, diye kurban kesmek Yahudilik'de ve Hıristiyanlık'da(Hıristiyanlık'ta) yokdur (yoktur). Müslümanların, 'Yoksullar et yesinler' diye kurban kesmek savı ise günümüzde, özellik ile Türkiye' gibi ülkelerin özellik ile çoğu yerleşim yerinde geçeliliğini yitirmişdir(yitirmiştir) çünkü hayvancılık bölgesi olan yerleşim yerlerinde bile kurbanlar kesilmekte(kesilmekte), kurban kesemiş olanlara bile kurban eti verilmekdedir(verilmektedir); öyle ki evlerine her gün et girenlere bile kurban eti verilmekdedir, kurban kesmediler ise. Öte yandan; ekonomisel durumu yerinde olmayanlar, kirada oturanlar, gecekondular da oturanlar bile kurban kesmekdedirler. Bu açıdan; yalnızca parası, geliri olanların; varlıklı olanların yapabileceği birşey olan 'Hacca gitmek' de bir dinde koşul(şart) olarak yer alamaz. Bir din; para ile, gelir ile, maddiyat ile yapılabilecek şeyleri koşul yapmışsa; zengin dini olup çıkar ki bu da dinin özüne, içeriğine aykırıdır. Yani bir devlet düşünün ki eğitime 'Ayda 1.000 T.L. kazanmayanların çocukları ilkokula alınmaz' diye bir koşul, yasa koymuş. Bir devlet düşünün ki 'Ayda 5.000 T.L. kazanmayanlar vatandaş sayılmaz' diye bir koşul, yasa koymuş. Olur mu? Eğer kölelik düzeni yok ise o devletde; böyle şeyler olmaz. Din, para değildir. Din yalnızca parası, geliri, varlığı olanlara açık değildir. Diyecekler ki 'Kurban kesmek farz değil ancak vacip ya da sünnet'. Onlar demek ki bilmiyorlar: 'Vacipler ve sünnetler de din olamaz, dinin yerini alamaz'. Öteki ülkeleri bırakalım; Türkiye'de ayda 1 Kg. olsun et yiyememek için çok uğraşmak gerekir. Etim kilosu 50 T.L. bile olsa, insan ister ise ayda 250 Gr. bile et ya da kıyma alabilir. Satıcıdan 250 Gr. et ya da kıyma istemek; bundan, örneğin 40-50 yıl önce, utanç verici sayılan ve bu neden ile asla yapılmayan birşeydi ancak günümüzde marketler var yani marketden et istediğimiz kişi; esnaf yani marketin sahibi değil ve artık günümüzde 250 Gr. et ya da kıyma almak utanç verici birşey sayılmıyor. Yine öte yandan. Neden ille de kırmızı et? İnsanlar neden ille de kırmızı et yemek zorunda olsunlar? Tavuk eti ver, olmaz mı? Ayıp, utanç verici mi olur? Karizma mı çizilir? Beyaz et; aşağılık insanların yedikleri birşey mi? Kırmızı et; zenginlerin, seçkinlerin yedikleri birşey mi? Kaldı ki herkes et yemez de. Örneğin ben; hiç et yemesem üzülmem. Demek ki yoksullar et yiyemiyorlar diye üzülüp onlara et yedirmek için kurban kesmek gerçekde dünyevi, maddi bir olay yani dinsel, ilahisel, ruhsal birşey değil. Et yemez ise yemesin kardeşim; süt içsin, yumurta yesin, yoğurt yesin. Neden insanlara ille et yedirmek için uğraşıyorsun? Niye insanlar balık, tavuk yerine ille kırmızı et yemek zorunda kalsınlar? Tavuk dağıt, balık dağıt, süt dağıt, yumurta dağıt; olmaz mı? Karizma mı çizilir? Karizma ile bunları yapıyorsan gerçekde din dışısın demekdir. Yine öte yandan. İnsanlar yalnıza et mi yiyemiyorlar bu dünyada? İlkokulu ya da ortaokulu ya da liseyi bitirdikden sonra hayatında tek bir kitap okumamış olanlar var. Onlara neden kitap dağıtmıyorsun? Ve onlar neden hiç kitap okumuyorlar? İslamiyet'in ilk buyruğu 'Oku, okut'dur, 'Et ye, et yedir' değil. Yani ben örneğin; çocuk iken bir mikroskobum olsun isterdim hep. Deseler idi ki bana 'Mikroskop mu istersin, 100 kilo et mi?', 'Mikroskop isterim' der idim. Mikroskopu da geçtim 'On öykü kitabı mı istersin, 100 kilo et mi?' deseler, 'On öykü kitabı' der idim. Öyle ki ateşe dayanıklı bir deney tübüne bile çok sevinir idim. Hastasına ilaç alamayan insanlar var. Onlara ilaç yerine et vermek, ne kadar doğru? Ben bana getirilen kurban etilerini(etlerini) ya almam ya da alır yoksullara verirdim. Yahu ben et yemek zorunda mıyım? Bana verecek isen kitap ver, mikroskop ver, teleskop var. Midesel şeyler verme, düşünsel/bilimsel/kültürel şeyler ver. Ben derim ki; 'İntihar edenlere de intihar etmek isteyenler de şöyle bir bakın; içlerinde, et yiyemediği için intihar etmek isteyen, intihar eden kimse var mı hiç? Onlara bir bakın ve intihar nedenleri, gerekçeleri ne ise insanlara onları verin. Örneğin, insanlara et vermek yerine asgari ücreti 1.500 T.L. yapın. İnsanların sorunlarını dinleyin, sıkıntılarını araştırın. Onlara o konularda yardımcı olun.' 21. yüzyılda insanların dertleri; et yemek, et yedirmek yani mide yani nefs olmamalı; kitap, bilim, felsefe, kültür olmalı artık. Kurban eti ise midedir, nefsdir(nefstir); bunlar ise dine değil ancak dünya işlerine girer. Din; dünya işi ve nefs de değildir. Din; ahlaklı ve bilimsel olmakdır(olmaktır). Acaba ayda en az 2 Kg. et yiyenlerin kaçı, yılda bir tane bile kitap okuyor? Ben derim ki gerçek dinli, gerçek dindar; üç gündür aç olsa da önüne bir tabak kızarmış et, bir tabak da bulgur pilavı konulsa; eti değil bulgur pilavını seçendir. Ha'di buyurun bakalım, şimdi ne diyeceksiniz? Hadis: 'İslamiyet güzel ahlak ve ilim öğrenmekdir(öğrenmektir). Hadis: 'İlimin olmadığı yerde din olmaz'. Nefsini yenemeyenin dini olmaz. İnsanlara bilim, ahlak, nefs düşmanlığı yerine nefs aşılamak din değildir, dinlilik değildir, dindarlık değildir, dinden anlamak değildir. Necdet Gürçiftçi 24-Ekim-2012 tarihinde 'Kurban bayramı dinlere aykırı' adıyla yayınlandı.
Düzenleme: 14.08.2018 / 10:32

KURBAN BAYRAMI DİNE AYKIRI SAVIM (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler