Şiir Defteri

KÜLLİYE'NİN PARASI HELAL Mİ HARAM MI (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
17.06.2018 / 06:25
826 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Chp'nin cumhurbaşkanı adayı İnce demiş ki 'Külliye'yi yıkacağım' Akp'nin cumhurbaşkanı adaı Erdoğan demiş ki 'Helal parayla yapılmış şeyi nasıl yıkıyorsun?'. En azından önce tuhaf olan ki 'Şeyi' demiş, oysa 'Birşeyi' demeliydi. Gerçekten de Türkçe Erdoğan'ın 'Türkçe ile felsefe ve bilim yapılamaz, Türkçeyi bırakalım' sözünün tam aksine tam da felsefe ve bilim yapılacak ciddi bir dildir; çünkü bakın 'Şey' ile 'Birşey' arasında büyük bir fark var. İslamiyet dini inançında helal ve haram diye kavramlar var; dinde olmamasına karşın çünkü dini tanımlayan Din hadisileri ile dinde böyle kavramlar değil yalnızca bilimsel kavramlar var. Ancak acaba Külliye'nin yapıldığı para İslamiyet'e göre helal mi yoksa haram mı? Bunu düşünebilmek için önce devletin gelir kaynaklarını düşünmeliyiz. Devlet her işyerinden ve herkesten vergi alıyor; bu vergiler doğrudan vergi dairesilerine(dairelerine) götürülüp yatırılıyor. Yani şirketlerden, genelevlerden, meyhanelerden, pavyonlardan, gece kulübülerinden, diskoteklerden, sıtriptiz(striptiz) kulübülerinden, açıksaçık bayanlı reklamlardan para alan ve açıksaçık şeyler gösteren televizyon kanalılarından(kanallarından) alınan vergiler, bikinili-mayolu insanların olduğu pılajları(plajları) ve yüzme havuzuları olan otellerden alınan vergiler; sütyen-külotlu turizımdan(turizmdan) gelen paralar; sigaradan, içkiden alınan vergiler falan filan. Yani daha en başta vergi dairesilerinde gerçekte helal ile haram birbirine karışıyor. Sonra bu vergiler bütçeye giriyor, bütçeden gerekli harcamalar yapılıyor, falan filan. Yani eğer Külliye'yi Erdoğan kendi cebinden yaptırmamış ise devlet bütçesinden yaptırmıştır yani helal ile haramın birbirine karıştığı para havuzundan, para deposundan. Yani paraların üstlerinde yazmıyor, nereden geldikleri, haram mı helal mi, değil mi? Yani en azından ortada kuşkulu bir durum var. Aynı bütçeden Diyanet de, her bakanlık da alıyor değil mi? Yani böyle bir durumda; devletin elindeki paranın helal mi yoksa hatam mı yani helalden mi yoksa haramdan mı geldiğini bilmesi söz konusu değil. Öte yandan İslamiyet'e göre bir paranın helal mi haram mı olduğunu devletin karar verme hakkı, yetkisi de yoktur; buna ancak İslamiyet karar verir. Yani camilere, minareler bile yıldırımın düştüğü, yıldırımın çarptığı, yıldırımın vurduğu bir dünyada yaşıyoruz. Büyük olasılıkla Külliye'nin de yıldırımsavarı(paratoneri) vardır. Üstüne üstlük ortada bir de haksızlık, adaletsizlik, aldatmaca, yolsuzluk, usülsüzlük gibi şeylerle suçlanılan bir hükümet var. Yani Diyanet'e sormak gerekir; acaba bir genelevin ya da meyhanenin ya da pavyonun inşaatında alınteri, emeği ile çalışmış bir işçinin aldığı ücret helal midir yoksa haram mı? Bir de şu var: Külliye israf ile de anılmakta olan bir yer. İslamiyet dini inançında da dinde de israf aykırıdır. Yani önden bile olmasa sondan bir tuhaflık var yine de. Ve kuşku var. Kuşku durumunda İslamiyet ne diyor acaba? Siyaset konusunda diyeceğim tek birşey var: Siyaset cehalet ve nefstir ve eğer siyasetçiler dini tanımlayan Din hadisileri'ni bilselerdi siyasetçi olmazlardı. Sonra da işte böyle 'Helal mi haram mı?'. Helal ve haram birbirine karışmışsa neyin helali neyin haramı? Ben olsam büyük konuşmazdım. Çünkü felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisleri yönetilmeyen ülkelerde bu tür konularda mutlaka sorun vardır. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 16.6.18/20.15
Düzenleme: 17.06.2018 / 06:25
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena

Bağlı Üyeler

  • GÖKKUŞAĞI21:34
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir