Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / KİRA HUKUKU YA DA KİRA SÖZLEŞMESİ ÖNERİM (DENEME)

Yazardan en yeniler

Kira kontratı denilen kira sözleşmesi kağıtlarını görmüşsünüzdür; 4 sayfalı bir kağıttır; neredeyse 4 sayfası da neredeyse hep konut sahibini, sahibesini koruyan, kiracıya da sanki kazık atmaya çalışan koşullarla doludur; kiracı şunu yapacak, kiracı bunu yapacak, kiracı şunu yapmayacak, kiracı bunu yapmayacak falan, sanki kira sözleşmesi değil kölelik sözleşmesi gibidirler, nikahta bile o kadar şart ileri sürülmez. Yazdıkça da yazıyorlar, doldurdukça da dolduruyorlar kira sözleşmesine, kiracı hazır ellerinedüşmüşken(ellerine düşmüşken). Hukukun H'sinden bile anlamayan, cehalet içindeki bazı emlakçılar da konut sahibine, sahibesine yaranmak için kira sözleşmesilerine sanki sözleşmedeki koşullar azmış gibi kafalarına göre şartlar eklerler, konut sahibi/sahibesi lehine oysa ne yaptıklarını hukuk bilgisileri(bilgileri) olmadığından pek bilmediklerinden sözleşmeler mahkemelerde kayaya çarpıp batarlar çoğunlukla ve kira sözleşmesi yetmiyormuş gibi bir de Tahliye sözleşmesi imzalatırlar konut kiralamak isteyenlere, 'Konut sahibi/sahibesi istediğinde hiçbir koşul öne sürmeden, mahkemeye bile gitmeden konutu derhal boşaltacağım' yazan, ve Tahliye sözleşmesi ile kira sözleşmesini aynı gün, aynı anda imzalatmalarına karşın Tahliye sözleşmesilerine bir gün sonrasının tarihini atarlar uyanıkları çünkü kira sözleşmesi ile tahliye sözleşmesi aynı tarihi taşırlarsa mahkeme kabul etmiyormuş, etmez çünkü tahliye sözleşmesinin baskı altında imzalandığını gösterir yani emlakçı sanır ki tahliye sözleşmesinde kira sözleşmesinin tarihinden bir gün sonrasının tarihi olunca mahkeme kabul edecek, anlamadıkları konu şu: Tahliye sözleşmesinin tarihi ne olursa olsun tahliye sözleşmesi de kira sözleşmesi de baskı altında imzalanan sözleşmelerdir çünkü evsizlik baskısı var yani insanlar kiralık ev bulabilmek için herşeyi imzalamak zorunda kalıyorlar, hukuk ise sanki akıllılıkmış gibi diyor ki kiracıya 'Kira sözleşmesi ya da tahliye sözleşmesi hoşuna gitmediyse şu kadar gün içinde noterden sözleşmeyi kabul etmediğini söyleyen bir tebligat gönder konut sahibine/sahibesine yoksa sözleşmeyi kabul etmiş sayılacaksın' oysa kiracı böyle birşeyi asla yapamaz çünkü yaparsa gelecek dönem konut sahibi/sahibesi konutu ona kiraya vermez yani ortada yine baskı var yani hukuk bilmeli ki konut kiralama ve konut tahliye sözleşmesileri mutlaka baskı altında imzalanan sözleşmelerdir. Sözleşmenin baskı altında imzalanması demek hukukun o sözleşmeyi kabul etmemesi demek; nikah da bir sözleşme olduğundan nikah görevlisileri evlenme adayılarına 'Hiçbir baskı ve zorlama altında kalmadan falan kocalığa, karılığa kabul ediyor musun?' diye sorarlar ki geçenlerde gördünüz: Bir gelin adayı nikah töreninde komiklik yapmak için 'Hayır-lısıyla' dediği yani önce 'Hayır' dedği için nikah görevlisi nikahı yapmadı; reşit olmayanların sözleşmelerini de hukuk gerekli beyinsel ve ruhsal gelişimin olmaması baskısı altında oldukları için kabul etmez yani bir de kiracıların hallerini bir düşünün, sözleşmeleri imzalamayıp da ne yapmasınlar. Yani tahliye sözleşmesine kira sözleşmesinden bir gün sonrasını tarihi yazılsa da yargıç 'Yahu kiracı zaten evine eşyalarını daha yeni yerleştirmiş ya da daha yeni yerleştirmekte ve taşınmanın yorgunluğuna ve gerilimine ya da telaşına sahip iken neden ertesi günü sana koşup, gereği de yokken yani konuta da hazır yerleşmişken, tahliye sözleşmesi imzalasın, 'Ben ille de evi boşaltacağım' diye sözleşme yapsın ve üstelik de kira sözleşmesindeki birkaç hakkına da aykırı, kira sözleşmesindeki birkaç hakkını da ortadankaldıran(ortadan kaldıran), yok eden bir sözleşme yapsın?'. Yani demek ki emlakçılar hukuku bilmiyorlar, hukuk yalnızca sözleşmeler, maddeler, imzalar sanıyorlar, hukukun ruhunu bilmiyorlar. Emlakçılar kurnazlık ya da konut sahiplerine/sahibelerine yaranmak için kira sözleşmesilerine tuhaf maddeler yazıyorlar örnek ki 'İki ay kira ödenmediğinde mahkemeye gerek olmaksızın konut tahliye edilecek' yazıyorlar sözleşmeye; sözleşmede bir de şu oluyor: Kira sözleşmesi 1 yıllık olduğu için, 'Kiracı 1 yıldan önce konuttan çıkmak isterse geriye kalan ayların kiralarını da öder'; bu durumda 1 yıldan önce çıkmak isteyen kiracı da konutun anahtarını teslim etmeyecek ancak evini istediği yere taşıyacak ancak iki ay kira ödemeyecek ve bu durumda konut sahibi/sahibesi onun konuttan çıkmasını isteyecek ve kiracı konutu boşaltacak ve diyecek ki 'Ben konutu konut sahibi/sahibesi istediği için boşalttım, bu yüzden geri kalan ayların kiralarını ödemem'. Tahliye sözleşmesine gelince ise, tarihi ne olursa olsun, mahkeme büyük olasılıkla şöyle der: 'Kira sözleşmesi varken bir de buna ne gerek var çünkü kira sözleşmesinde konutu tahliye şartları zaten yazıyor' yani bir de tahliye sözleşmesi kira sözleşmesini ortadan kaldıran birşey oluyor yani öyleyse kira sözleşmesi neden var? Kira sözleşmesileri açık ki konut sahibini/sahibesini korumak, kiracıya ise kazık atmak halindedir bu halleri ile. Kira sözleşmesilerine 'Kiracı evi boşaltırken badana yaptıracak' gibi maddeler yazıyorlar; siz minibüse, otobüse bindiğinizde size 'Minibüsün, otobüsün şu eksiğini gidereceksiniz; minibüse, otobüse şunu bunu alacaksınız' diyorlar mı; bir zarar vermişseniz onu karşılıyorsunuz yalnızca. Badana denilen şey binaya ait demirbaş gibidir yani badana konut sahibine/sahibesine aittir, kira sözleşmesinde 'Konutu boşaltırken badana yaptıracağım' bile yazıyorsa çünkü belli ki kiracının zorlanma, baskı altında imzaladığı birşeydir; yani siz minibüsten, otobüsten inerken sürücüye boya parası veriyor musunuz? Kira sözleşmesilerine yazılan tuhaf maddelerden biri de şu: 'Kiracı gürültü yaptığında ya da komşuları ile kavga yaptığında derhal konutu boşaltacaktır'. Bu da çok saçma bir madde çünkü öncelikle gürültüyü ya da kavga yapan yapan kişi konutu kiralayan kişi değil de eşi, çocuğu ya da konukları ya da konuklarının çocukları olabilir; ve bir de şu var: Peki gürültü ya da kavga yapan kişi kiracı değil bir konut yani bir daire ya da kat sahibi/sahibesi ise, o da konutu boşaltacak mı? Yani burada açık ki kiracı-konut sahibi/sahibesi ayrımı/ayrımcılığı yapılmaktadır ki ayrımcılık da hukuka aykırıdır yani konut sahibi/sahibesi gürültü ya da kavga yapınca konutunu boşaltmıyor ancak kiracı boşaltacak, böyle şey olmaz; olmaz çünkü zaten bu işler ceza hukukuna ait işlerdir yani böyle sorun olursa konuya hukuk karışır yani konut sahibi/ sahibesi kendini hukuk yerine koyamaz. Yani gürültü ya da kavga yapana cezayı ev sahibi/sahibesi veremez, ancak hukuk verir. Görülmekte ki kira sözleşmesine ve tahliye sözleşmesine nerelerinden bakılırsa bakılsın hukukdışılık, akıldışılık, vicdandışılık yani abuksubukluk içindedirler. Kira hukukunda bir de şöyle bir mantıksızlık var, tahliye nedeni olarak: Diyelim ki kira sözleşmesinde 'Yılda %5 kira yapılacaktır' yazıyor ancak enflasyon edeni ile konut sahibi/sahibesi her yıl gelip kiracıya 'Enflasyon %20'lerde, sözleşmedeki %5 çok az kaldı, lütfen %10 zam yap' diyor, kiracı da saflığından ya da iyiniyetinden bunu kabul ediyor ve diyelim ki 5 yıl boyunca %5 yerine %10 zam yapıyor ve 5 yıl sonra da 'Yahu ben kira sözleşmesinde %5 yazmasına karşın her yıl %10 zam yaptım, bu yıl da hiç zam yapmayıvereyim' diyor ve kiraları zamsız yatırmaya başlıyor, iki ay sonra da ev sahibi/sahibesi 'Kiracı sözleşmeye uymadı, kiraya zam yapmadı' diye dava açıyor ve mahkeme de kiracıya 'Sen sözleşmede yazmasına karşın zam yapmamışsın' deyip tahliye veriyor, kiracı elindeki banka dekontlarını gösterse de, neymiş sözleşmede 'Yılda %5 zam yapılacak' yazıyormuş, yahu kiracı zaten her yıl %10 zam yapmış sözleşmede %5 yazmasına karşın, yani kim sözleşmede %5 yazarken gönül rızası ile %10 zam yapar? Başıma geldi de onun için yazıyorum, ev sahibi de avukattı. Yani kanunsal dargörüşlülük(dar görüşlülük) de var bazı konularda belliki(belli ki). Bence kiracı yalnızca kiradan ve konuta verdiği zarardan sorunlu olmalı kira sözleşmesinde yani öyle uzun uzun kira sözleşmesi yazmaya gerek yok: Kiracı kirayı şu tarihte, şuraya, şöyle yatırır, konuta vereceği zararları öder, konuta ait elektırik(elektrik), su, doğalgaz gibi kullandığı tüketim faturasılarını ve konuta ait aidatları öder' yazmak yeterlidir; bunun dışındaki koşullar kiracıya kazık atmaya çalışmaktan başka şey değildir, kira sözleşmesine bunun dışında, konut sahibi/sahibesi lehine, kiracı aleyhine ne yazılırsa yazılsın geçersiz olmalıdır bence; ve hukuk kira sözleşmesi konusunda da tahliye sözleşmesi konusunda da şunu hep gözönüne(göz önüne) almalıdır: Bunlar konut kıtlığı ya da yokluğu baskısı, zorlaması altında zorunlu olarak imzalanan şeylerdir; kira sözleşmesinde baskı, zorlama unsuru olabilecek, sayılabilecek, içerebilecek hiçbirşey bulunmamalıdır Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 17.8.18/06.37
Düzenleme: 17.08.2018 / 07:16

KİRA HUKUKU YA DA KİRA SÖZLEŞMESİ ÖNERİM (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler