Şiir Defteri

KATAR'IN HEDİYE UÇAĞI KONUSU (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
18.09.2018 / 00:15
769 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Hediye esir almak, kölelik, boyunduruk altına girmek, yandaşlık, dürüst olamamak, güvenilir olamamak, kayırmak, yandaş olmak gibi nedenlere ya da durumlara ya da sonuçlara sahip olabilir. İnsan hediye almadığı oranda da özgürdür; hediye aldığı oranda da köledir. Devletler için de, milletler için de durum böyledir çünkü hediye ya cehalet ya nefstir eğer felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri nedenli ya da içerikli ya da amaçlı değilse. Düşünün; kaç kişi kendisine hediye veripduran(verip duran), ve üstelik de çok pahalı hediyeler veren birine karşı adil, dürüst, tarafsız olabilir ya da kalabilir? Hediyenin ağırlığınca baş bükülür, boyun eğilir. Yani düşünelim ki Hitler ve Nazi Almanyası hala var: Hitler Türkiye devletine hediye verseydi, devlete verilecek diye alınmalı mı? Hediye almak, vermekten daha çok zaaftır. Zaaf ya da cehalet ya da nefs olan yerde hediye egemenleşir. Öyle ki bu hal siyonist İsrail'den bile madalya almayı sağlayabilir, barbar İngiltere'den bile ödül almayı sağlayabilir. İnsanların bu dünyada öğrenmesi gereken ve çocuklarına öğretmesi gereken ilk şey felsefe, bilim, Din hadisileri; ve nefssizlik, ve hediye almamak olmalıdır. Hediyenin silah değil masum olması olasılığı çok azdır yani en azından 'Ben sana hediye verdim, bana iyi davran' içeriği taşır. Tarihte bile hükümdarlar bayan ya da hazine hediyesi ile satın alınmaya çalışılmıştır. Felsefe, bilim ve Din hadisileri yolunda olmayanlardan hediye almak ya cehaletten ya nefsten ödül almak gibidir, ve bir zaafı temsil eder. Türkiye devletinin bir başka devletin uçağına binmesi, bir başka devletin uçağıyla temsil edilmesi gerçekten çok yanlıştır ve çok acıdır ki en azından 'Biz uçak yapamıyoruz, teknolojimiz çok geri, paramız yok' anlamına gelir ki bu mantıkla Türkiye devleti temsil edilemez. Hediyeyi masum yapan iki şey vardır: 1- Felsefe, bilim ve Din hadisileri için olması. 2- Verenin kişiliği. Katar nedir? Felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri devleti mi? Hayır. Üstelik bunlara zıt bir devlet. Katar demokrasi ülkesi mi? Hayır. Diktatörlük ülkesi hem de gerici bir diktatörlük ülkesi. Yani Katar'ın neyini, neresini hediye alıyorsunuz? Bu üstelik de çok pahalı hediye uçakla Türkiye gerçekte kazanan değil yitirendir; kazanan ve reklamı olan ise 500 milyon Dolar'ı hediye olarak verecek gücü olduğunu dünyaya gösteren Katar'dır. İyilik başka, hediye başkadır; fakir birine, evinde olmayan bir eşyayı alıp vermek hediye değil iyiliktir, yardımdır; oysa birine pırlanta yüzük vermek iyilik değil hediyedir. Bir devlet asla başka devletlerden hediye almamalıdır. Türkiye'nin göklerinde 'devlet malı' diye bir yabancı uçağın, üstelik de çok pahalı bir yabancı uçağın dolaşması gerçekten acı, üzünç ve utançtır. Bence o uçak hediye alınmak yerine denilmeli idi ki Katar'a 'Onu başkalarına sat ve parası ile de dünyadaki açlara, yoksullara yardım et'. Yani Türkiye'nin 21. yüzyılda bir başkasının uçağına gereksinimi varsa Türkiye ilerlememiş demektir. Hediye hayat vermez, öldürür. Hediye ile gelene dikkat etmek gerekir. Hediye gerçekte satın almaktır, hediye alanı. Dostluk hediye ile değil; felsefeye, bilime ve Din hadisileri'ne iyilikle belli olmalıdır. Sürekli dinden imandan söz edilmesine karşın bir de şu hadis unutulmuş sanırım: Veren el, alan elden üstündür'. Yani şimdi Katar Türkiye'den üstün oldu; bu nasıl bir 'Büyük, güçlü, dünya lideri Türkiye anlayışı, mantığı' ise. Milletlerin en zayıf noktası cehalet değil nefstir. Cehalet kısa bir eğitimle yok edilebilir ancak nefsi yok etmek atomu parçalamak kadar zordur. Türkiye hediyeye muhtaç bir ülke değildir. O uçak asla Türkiye'nin uçağı sayılmamalı, Erdoğan'a hediye uçak sayılmalı. Türkiye'nin de, Türkiye milletinin de başkalarının hediyesine ihtiyaçı yoktur; hele ki felsefe, bilim ve Din hadisileri ile hiç ilgisi olmayanlardan. Yani örnek ki bir devlet başkanı bana hediye verse almam; zaten emekli bir müftü bundan 20 yıl kadar önce, ben hayvanın bile yaşamayacağı, rutubetli, karanlık, zeminde bir kiralık evde işsizlikten dolayı zorunlu olarak yaşarken hem insanlık için çalışmamı görüp hem de halime acıyıp hem de şimdi hiçbir dini inançtan olmayan dinli olmama ancak o zamanlar gerçek bir dinsiz olmama karşın, beni Müslüman sanıp bana bir ev hediye etmek istemişti, ben de onun diliyle anlatıp 'Ben dünya malı için değil ahiret için çalışıyorum' deyip almamıştım, şahidim de var. Hediye boyunu dikleştirmez, eğer, büker. Bu yüzden ki 'İyilikten maraz doğar' denilmiştir, 'Besle kargayı oysun gözünü' denilmiştir. Yardımlaşın, iyilik yapın ancak hediyeleşmeyin; hediye nefstir ve nefs de hem en büyük cehalet hem de tüm kötülüklerin nedenidir. Dinde yardımlaşmak, iyilik yapmak vardır ancak hediye yoktur çünkü hediye nefstir ve din de nefse karşıdır. Hele insanlığa doğru örnek gösterilemeyecek, Din hadisileri'ne aykırı kişilerden ve ülkelerden hediye, ödül, madalya almak dine tümden aykırıdır. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 17.9.18/11.03
Düzenleme: 18.09.2018 / 00:24
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Pirinctanesi
  • Mefail
  • turgaykurtulus
  • Celal
  • umsena
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir