Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / KARMANÇORMAN TÜRKİYE (DENEME)

Yazardan en yeniler

Tek parti iktidarı koalisyondan iyidir, denildi; 16 yıldır, tek parti iktidarında yükselen şey binalardan, dolandırıcılıktan, barbarlıktan, vahşetten, suçlardan; düşen insanlıktan, düşen ahlaktan, düşen demokrasiden başka şey değil. Türkiye'nin elinde demokrasi ve laiklik ile az bir 'altın değer' vardı, onu 'Size daha çoğunu vereceğiz' diye aldılar, ve yerine daha çok 'teneke değer' verdiler. Öyle ki artık komşu komşuya, insan insana hiç güvenemez oldu. İnsan sokaklara artık sanki terör varmış gibi şehir eşkiyasıları(eşkiyaları), gaspçılar, kapkaççılar, hırsızlar, dolandırıcılar yüzünden güvenle, huzurla çıkamaz oldu. Türkiye bir felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri'li bir insanlık ülkesi değil kaya balığı dolu bulanık suda balık avlamaya çalışan bir ülke oldu. Tüm bunlar muhalefete, Abd'ye, Avrupa'ya sürekli esip gürlemekle; Türkiye'nin ana gündemi terör ve Batı imiş gibi sürekli bunlar gündemde tutuluyor. Televizyonu açıyorsunuz; iktidardan ya teröre karşı savaş sözleri ya Abd'ye meydanokuma(meydan okuma) sözleri yani konu hep aynı, ardından da dolandırıcılık, gasp, hırsızlık, cinayet, darp, soygun, cinsel taciz, şehir eşkiyalığı haberleri. Türkiye 16 yıllık tek parti iktidarında genelde işte bu halde. Görüyorsunuz işte; hergün televizyona siyasi iktidardan biri çıkıp biri iniyor çünkü ne onların huzuru var ve ne toplumun yani sürekli gündemde olmak zorunda kalıyorlar; oysa Türkiye'de ve onlarda huzur olsaydı, yüzlerini haftada bir görürdük ancak televizyonda. Sanki yangına koşuşturma, telaş içinde kova kova su taşıyan insanlara benziyorlar. Bir de Türkiye'nin haline mantıkla bakalım, mantık haline bakalım; bakalım Türkiye mantık olarak ne halde: - Akıl yaşta değil baştadır deniliyor; seçme ve seçilme yaşı 18. - Pedofiliye karşıyız deniliyor; 14-15 yaşındaki kız çocuklarına aşk türküleri çalınıyor radyoda. - 'Müslüman ülkeyiz' deniliyor; heryer pılaj(plaj), çıplak doldu, pılajı olmayan Anadolu içlerine, Eskişehir'e, Van'a bile pılajlar yapıyorlar; heryer cinsel sunumlu, cinsel tahrikli giyimli doldu; kitapçılar değil pılajlar(plajlar) dolup taşıyor; genelevler, barlar, pavyonlar, gece kulübüleri, sıtriptiz(striptiz) kulübüleri, kumarhaneler, meyhaneler, dine aykırı masaj salonuları(salonları) açık. 'Cennet vatan' deniliyor; heryer ahlaka aykırı giyim, utanmazlık doldu. Bikinili, mayolu, çıplaklı, ahlaka aykırı, dine aykırı turistik yerlere bile 'Turizım cenneti', 'Cennet' deniliyor. - 'Dindar nesil yetiştireceğiz' deniliyor; heryeri akıldışı, ahlakdışı moda sarmış. Modanın her istediği veriliyor, ülkede moda ne isterse o oluyor. Okullar, üniversiteler, devlet dairesileri(daireleri) bile modanın elinde. - 'Yerli ve milli' deniliyor; Türkiye'nin, devletin, milletin, vatanın fabrikasıları(fabrikaları) özel sektöre satılıyor; öteki ülkelerden buğday, saman, et, nohut, mercimek getiriliyor. - Atatürk'ten söz ediliyor; heryer Osmanlıcılık, Mehter marşı, Mehter takımı, Yeniçeri doldu. - 'Aile kutsaldır' deniliyor; zina serbest, bikini serbest, mayo serbest, mini etek serbest, mini şort serbest, çıplaklık serbest, eşcinsellik serbest, eşcinsel evlilik serbest, eşcinsel aile kurmak serbest. - 'Eğitim, bilim' deniliyor; heryer falcılık, astroloji, medyumluk, bilimdışılık, akıldışılık doldu; mühendis odasılarına(odalarına) sırtdönüldü(sırt dönüldü). - Sağlıktan söz ediliyor; heryer Gdo'lu, mısır şurubulu, sağlığa zararlı katkılı yiyecek, içecek ve Çin malı doldu; yumurtadan anlamıyorsanız satın alacağınız yumurta taze yumurta olmama olasılığı bence %90'dır; tabipler odasılarına sırtdönüldü. - 'Yap, işlet, devlet' deniliyor; köprülerden geçmeyen miktarın parası köprülerden hiç geçmeyen millete ödetiliyor. - 'Demokrasi' deniliyor; demokrasi düşmanı siyasi partiler, dernekler, vakıflar, televizyon kanalıları(kanalları), gazeteler, dergiler serbest; muhalefete 'terörist, vatan haini, münafık, dinsiz' deniliyor; 'Demokrasi bir tıramvaydır(tramvaydır), istediğim durakta terk ederim' deniliyor. - Doğaya saygıdan söz ediliyor; doğaya doğayı yok eden inşaatlar yapılıyor. - 'Türkçeye değer vereceğiz' deniliyor; devlet bile hijyen, aktivite, vizyon, misyon, etik sözcükleri ile doldu; anaokullarına bile İngilizce dersi koyuldu; televizyon Türkçeye zarar veren, Türkçeye kötülük yapan şiveli dizilerle doldu; çocuklara Türkçe olmayan adlar koymak hakkı veriliyor. - Abd'ye, Dolar'a kafatutuluyor(kafa tutuluyor); en başta yandaş televizyon kanalıları olmak üzere televizyon Amerikan filımları(filmleri) ile dolu. - Okullara din dersi koyulmuş; dini tanımlayan Din hadisileri öğretilmiyor. - 'Adalet' deniliyor; yandaş olmayana hayat hakkı tanınmıyor kamuda. - İnsanlıktan söz ediliyor; taht için kundaklarındaki bebek kardeşlerini, öz annelerini, öz babalarını bile öldürtmüş padişahlar, sultanlar baştaçı ediliyor; isimleri yollara, köprülere, okullara, çocuklara koyuluyor. - Onlarca sabıkası olan insanlar akıl hastahanesine konulacağına ortalıkta dolaşıyor. - 'Ahlak' deniliyor; soyadları aynı olmayan baylar ve bayanlar bile otellerde aynı odalarda kalabiliyorlar; bikinili, mayolu çıplaklı turizıma bile 'bereket' diye bakılıyor, dua ediliyor. - İslami bayramlarda bile bikinili mayolu, çıplaklı pılajlar dolup taşıyor; kendine dinli imanlı diyen turizım(turizm) esnafı bile mutluluktan uçuyor. - 'Kalkınma, ekonomi' deniliyor; heryer Çin malı doldu; akıldışılıktan, ahlakdışılıktan, insanlıkdışılıktan, bilimdışılıktan, yozluktan, cehaletten, nefsten başka kalkınan yok. - 'Tek dil, tek bayrak, tek vatan, tek din' deniliyor; 'tek dil' ve 'tek millet' denilmiyor ve 'Yaşasın felsefe, yaşasın bilim, yaşasın Din hadisileri' denilmiyor; felsefe, bilim ve Din hadisileri olmadıktan sonra anlamı yok. 'Çifte vatandaşlık' var, ve 'Yaşadığınız ülkelerde size vatandaşlık verilirse alın' deniliyor. - Dinden imandan söz ediliyor; uyuşturucudan yakalanmış sözde ünlüler, ahlaka aykırı özel yaşamı olan, ortalıkta bikini, mayo adı altında sütyen-külot dolaşan sözde sanatçılar, sözde ünlüler medyada kapışılıyor, şakşaklanıyor, ödüllendiriliyor. - 'Ülkede huzur ve güven ortamı var' deniliyor; her suç altın çağını yaşıyor, dolandırıcılık, hırsızlık, darp, gasp, şiddet, uyuşturucu, cinayet aldı başını gitti; insan sokağa çıkmaktan korkuyor, insan evinde bile huzurda ve güvende değil. - 'Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi' deniliyor; cumhurbaşkanına cumhurbaşkanı değil başkan diyorlar. Heryer birşeyler dolu da sağlıklı, doğru şeyler değil. Demek ki ne koalisyon ne tek parti çözüm değil çünkü yanlışın biri de yanlıştır bini de yanlıştır; demek ki ne koalisyon ne tek parti çözüm değil çünkü tek çözüm yalnızca Felsefe-Bilim-Din hadisileri üçlüsüdür, Felsefe-Bilim-Din hadisileri ülkesidir, vatanıdır, milletidir, devletidir. Siyasette, özel sektörde, cehalette, nefste değil; felsefede, bilimde, Din hadiisleri'nde toplanmak gerekir. Gerçeği, doğruyu, iyiyi, güzeli siyasette, özel sektörde, cehalette, nefste, dünyada değil felsefede, bilimde, Din hadisileri'nde arayın. Ben şuna bakarım: Biryerde mantık varsa doğru, iyi de vardır; yoksa doğru da, iyi de yoktur. Yani örnek ki tencerelerinin, tavalarının teflonlarını kazımış insanın hangi yemeğini yerseniz yeyin(yiyin) ya da seçerseniz seçin, sağlığa zararlıdır. Yani önce mantık. Ancak siyasi iktidara bakıyorsunuz; sabah başka, akşam başka konuşuyor; bugün başka, yarın başka konuşuyor; işine nasıl gelirse öyle konuşuyor. Olmuyor kardeş olmuyor; Türkiye imamhatip kafası ile de Osmanlı kafası ile de olmuyor, olmaz da çünkü Türkiye ve dünya ancak felsefe, bilim ve Din hadisileri kafası ile olur. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 25.8.18/08.52

KARMANÇORMAN TÜRKİYE (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler