Şiir Defteri / Sizin Köşeniz / İDAM CEZASI (DENEME)

Yazardan en yeniler

Hırsızlık, gasp, dolandırıcılık gibi suçlar ihtiyaçtan(gereksinimden) yani işsizlikten, yoksulluktan, yokluktan yapılabilirler ancak cinayet ihtiyaç değildir. Yani cinayet dışındaki suçları önlemek kolaydır: İş vermek, para vermek. Cinayet suçu ise ihtiyaç değil pısikolojiktir(psikolojiktir); yani felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri eğitimi almamış olmaktan kaynaklanır ya da akıl ve ruh sorunlarından ki bunun temelinde bir de ek olarak maddi durum da, siyasi inanç da, dini inanç da olabilir ancak ne olursa olsun sonuçta ruhsaldır. Yani hırsızlık gibi suçlar önce iş gerektirirken; kasıtlı cinayet suçu gibi suçlar önce ruhsal tedavi gerektirir. Türkiye'de suçların önlenilmesi isteniyorsa öncelikle düşünülmesi gerekir, hemen cezaya yönelmek değil. Tıpta da önce hastalık saptanır, sonra ilaç yazılır yani hasta gelirgelmez(gelir gelmez), hasta incelenmeden hastaya hemen ilaç yazılmaz oysa suçlarda görülmekte ki genelde insanlar, özelde siyasetçiler ve hukuk hemen ilaç yazmaya kalkmaktadır. Öncelikle Türkiye'de suç işleyenler kim? Türkiye'liler. Öyleyse öncelikle demek ki Türkiye'liler doğru eğitilmiyor yani demek ki Türkiye'liler birbirlerni doğru eğitemiyorlar. Sonra; Türkiye'de en çok suç işleyenler kim? Bir dini inança sahip olanlar. Yani demek ki dini inançlılar doğru eğitilmiyorlar yani demek ki dini inançlılar birbirlerini doğru eğitemiyorlar. Sonra; Türkiye'de 18 yaş ve üstü suç işleyenler kim? Bir siyasi partiyi destekleyenler, savunanlar. Demek ki siyasi partiler kitlelerini, insanlarını doğru eğitemiyorlar. Sonra; Türkiye'de her suçlu ne? Bir ailenin çocuğu. Yani demek ki aileler çocuklarını doğru eğitemiyorlar. Sonra; Türkiye'de her suçlu ne? Bir okul mezunu. Demek ki okullar, öğretmenler, Milli eğitim bakanlığı, siyasi iktidarlar, devlet öğrencileri doğru eğitemiyor. Burada şunu ayırt etmek zorunlu: Doğru insan olmak başkadır, iyi insan olmak başkadır. İyi insan demek doğru insan olmak demek değildir çünkü doğru insan ancak gerçekleri ve doğruları bilmekle olunur ki bu da felsefe, bilim ve dini tanımlayan Din hadisileri'ni bilmekle olur; oysa iyi insan olmak doğru insan olmayı gerektirmez, toplumda iyi denilen şeyleri yapmak yeterlidir; oysa doğru insan olmak için toplumun değil felsefenin, bilimin, Din hadisileri'nin doğru dediği şeyleri yapmak gerekir. 24 haziran 2018 milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimleri yapıldı. Siz hiç siyasi partilerin ve cumhurbaşkanı adaylarının 'Doğru insan olun, iyi insan olun, dürüst insan olun, adil insan olun, vicdanlı insan olun, merhametli insan olun, güvenilir insan olun, örnek insan olun, insanca insan olun', 'Felsefe, bilim, Din hadisileri'ni öğrenin' dediğini; sevgiden söz ettiğini gördünüz mü, duydunuz mu? Hepsi topluma ve insanlara düşmanlık pompaladı, körükledi; özellikle, en başta Cumhur ittifakı'nın sesinde ve iktidar partisi Akp'nin sesinde bile öfke, düşmanlık, kin, nefret vardı. Varsa yoksa ekonomi, terör, yapılan maddi işler, yapılacak maddi işler yani hep nicelik. Demek ki seçim konuşmasılarında(konuşmalarında) sevgi, dostluk, saygı, kardeşlik, merhamet, vicdan açıklamaları yapılması zorunlu olmalı. Siyaset milleti, toplumu, halkı siyasi parti siyasi parti bölmek, parçalamak ve her bölümü, her parçayı ötekilere karşı, ötekilere düşman etmek demektir yani düşmanlık yani suç ortamı daha siyasetle başlıyor; oysa bir ülke siyasetle değil felsefe, bilim ve Din hadisileri ile yönetilirse doğrudur. %40 da olsa %60 da olsa en çok oy alıp iktidar olan siyasi parti 'Millet bize güvendi, millet bize oy verdi, millet bizi iktidar yaptı' diyor; peki bir millet %100'Den oluşmaz mı; ve millet demek yalnızca sayı demek midir? Sana oy verenler millet de, ötekiler 'gavur', 'ecnebi' mi, 'düşman' mı? Yani önce siyasetçileri eğitmek gerekir ancak felsefeyle, bilimle, Din hadisileri ile. Seçmenlerin acaba yüzde kaçı felsefel, bilimsel açıdan bilinçlidir? Felsefel, bilimsel açıdan bilinçli olmayanlara neden oy kullandırıyorsunuz? Şirketlerde herkes oy kullanabiliyor mu? Doğmuş olmak oy kullanmak için yeterli mi? Öyleyse okullara, üniversitelere öğrencileri neden sınavla alıyorsunuz ve diploma vermek için neden sınav yapıyorsunuz? Felsefel, bilimsel olmayan; felsefel, bilimsel düşünemeyen zekanın, akılın, mantığın, dünyanın mutluluk araçılarından biridir idam cezası da, linç de, katliam da, seri katillik de. Suçu kim işler? İnsan. İnsan neden suç işler? İşte bu kafa, o dünya bu ikinci soruyu düşünemez, soramaz çünkü felsefel, bilimsel, mantıklı değildir. Yani sivrisinekleri görür ancak bataklığı görmez, bataklığı umursamaz. İdam cezasını suçları önlemek için değil nefslerini, zevklerini, hazlarını mutlu etmek, tatmin etmek, keyif almak, eğlenmek, hayattaki mutsuzluklarını mutlu etmek, hayattaki yozluklarını anlamlılaştırmak için istiyorlar çünkü eğer suçları önlemek isteselerdi önce suçların nedenlerini araştırırlardı. Suçlarını önlemek mi istiyorsunuz? Öyleyse felsefe, bilim ve Din hadisileri ile konuya yaklaşın ve dini inança, siyasi partiye kadar inin. İnsanları felsefe, bilim, Din hadisileri ile eğitirseniz; ülkeyi felsefe, bilim, Din hadisileri ile yönetirseniz; ve insanlara insanca iş, insanca ücret verirseniz; inanın ülkede kasıtlı suç değil ancak kaza ile suç kalır. Siyaset ayırıcı, bölücü, parçalayıcı, düşman edici; felsefe, bilim ve Din hadisileri ise birleştirici, dost edici, sevgi vericidir. Ateş olmayan yerden duman tütmez. Önce ateşi bulun. Gerçekleri görmeden doğruları göremezsiniz. Darağaçı(Darağacı) kurmak kolaydır; önemli olan felsefe, bilim ve Din hadisileri ile devlet, millet, vatan, ülke, dünya kurmak. Siyaset çalışmak ve konuşmak olabilir ancak asla felsefe, bilim, Din hadisileri düşünmek yani düşünmek değildir. Suçlulara düşmanca davranacak olanlar hukuk yapamazlar. Doktorlar hastalara, öğretmenler öğcencilere düşmanca mı davranmalılar? Suçlularda öncelikle hastalık taraması, kan tahlili ve genetik inceleme yapılmalıdır. Necdet Gürçiftçi İnternette yayınlandığı zaman: 28.6.18/11.29

İDAM CEZASI (DENEME)

Yazardan en yeniler

En Çok Okunanlar

Yeni Üyeler