Şiir Defteri

HÜRRİYET KÖLELİK VE TAHA AKYOL (DENEME)

Yazan: Birturkbilgesi
20.09.2018 / 03:05
896 kez görüntülendi
0 yorum yapıldı
Üniversite mezunu olarak dört şeyi asla sevmem: 1- Üniversite mezunu olmayanların yanında çalışmak. Yanlarında çalışan üniversite mezunuları varsa oradaburada büyük olasılıkla 'Benim yanımda üniversite mezunuları bile çalışıyor' diye havaatıyorlardır(hava atıyorlardır büyük olasılıkla. Ben kendimden önce üniversite kavramını, üniversite kurumunu, üniversitenin anlamını, üniversite mezunu olmanın anlamını düşünürüm. Bana laf edilse katlanabilirim de üniversiteli olmama laf edilse katlanamam çünkü üniversiteliliğime edilmiş laf doğru üniversite kavramına edilmiş laf olur yani örnek ki Galile'ye, Platon'a, Sokrat'a. Yani yanında çalışacağım insan eğitim olarak da bana denk olmalı. 2- Bayanların emir verdiği işte çalışmak. Çünkü bunlar bana 'Cehaletin ve nefsin' emir vermesi gibi gelir. Üniversite mezunu kendisini örnek ki Galile, Sokrat, Platon, Newton, Einstein gibi düşünmeli yani düşünün ki bunlar ilkokul, ortaokul ya da lise mezunu bir patrondan yani felsefeyle, bilimle, kitap okumakla hiç işi olmayan bir patrondan emir alıyorlar, ekmekparası(ekmek parası), geçim, yaşayabilmek için. Bir de bayan bir patroniçe düşünün: Yüzünde bir karış makyaj, kulaklarında tuhaf takılar, kollarında dövmeler, içinde tanga, üstünde mini şort ya da mini etek ya da açıksaçık bir giyim ya da daracık bir giyim; yazları bikini ya da mayo denilen sütyen-külot ortalıkta; ya da en azından düşünün ki modanın kölesi ya da en azından felsefeyle, bilimle, kitap okumakla ilgisi olmayan bir kişi yani gerçek ki bayanlar nefsin dibinin de dibini arayan bir dünya artık iyice. Yani yanında çalışacağım insan hayat biçimi ve hayat anlayışı ile de bana denk olmalı. 3- Yaşı benden küçüklerin emirinde çalışmak. Bunu herkes anlar zaten. Kimse çocuğu yaşındaki birinden emir almak istemez büyük olasılıkla. 4- Kapitalistlerin yanında, emirinde çalışmak. Bu dört nedenden dolayı birara(bir ara), 20 yıl önce, 5 yıl kadar işportacılık bile yaptım. Bence ekonomiler, devletler de bu hallere özen göstermeli, dikkat etmeli ki üniversite açmak kolay da üniversiteliye üniversiteli gibi sahip çıkmak zor. Ekmek parası önemlidir ancak unutulmamalı ekmek parasının son efendisi hep hela olur. Helaya gidecek şeyler için köleleşmemeli insan ve insanlık. Yani açık söylüyorum: Bir holding bana 'Gel seni 10 bin Tl aylıkla genel müdür yapalım' dese gitmek yerine çöplerden kağıt toplamayı ya da simit satmayı ya da işportacılığı yeğlerim. Yani hayatla aramda para değil ilkelerim var. Zenginlik hayata belki 10-0 önden, ileriden başlatabilir ancak fakirlik de hem geriyi hem ileriyi bilmeyi, görmeyi öğretir. Üniversite mezunuluğu, üniversite dünyası ayda bilmem ne kadar maaşla iş arayan değil köleliği seçmeyen Sokrat dünyası olmalı; işte ancak o zaman hem ülkeler hem insanlık ve dünya gerçekten ilerler, gerçekten yükselir. Üniversite mezununun hayatı kapitalistlerin iki dudaklarının arasındaki iş ilanılarına değil felsefenin, bilimin, insanlığın tarihine yazılmalıdır. Hürriyet gazetesini tam da 24 haziran seçimleri süreci hemen öncesinde Akp yandaşı Demirören holding'e satan Aydın Doğan 'Türk basınının amiral gemisini sağsalim limana ulaştırdım' demişti. Aydın Doğan nasıl bir mantıkla düşünüyor ki Hürriyet amiral gemisi ise amiralin iyice battığını, amirali iyice batırdığını anlamıyor. Doğan holding'e bağlı Radikal internet gazetesinin Radikal blog'unda yazarken dikkatimi çeken birşey de şu olmuştu: 1- Yahudileri ve İsrail'i eleştiren yazılarım yayınlanmıyordu. 2- Hdp'yi ve Pkk'yi eleştiren yazılarım yayınlanmıyordu. İnternetten baktım ki Hürriyet gazetesinin %32.8'i; İsrail-Yahudilik yanlısı ve Radikal'in sahibi olan gazetenin yönetim kurulu üyesi Alman'a ait imiş ve Yahudi karşıtı, İsrail karşıtı yazılar yayınlanmaması şartı varmış. Yani bu durumda o Yahudi Hdp'yi ve Pkk'yi de Yahudilik ve İsrail için yararlı görmüş olmalı. Hürriyet gazetesinde köşe yazarılarından olan Taha Akyol'un işine son verilmiş. Muhalif medyadaki sava göre bunun nednei Taha Akyol'un Akp devletini ılımlı da olsa eleştirmeye, uyarmaya başlamış olması yazılarıyla. Taha Akyol'un Hürriyet gazetesindeki işine son verilmeden yani muhalif medyaya göre 'Hürriyet'ten atılmadan önceki üç yazısına bakalım: A- 13 eylül 2018 tarihli Yine faiz adlı yazısında 'Hem altınınızın değeri artacak, hem üstüne yüzde 2.40 getiri, yani faiz! Gördünüz mü faizin işlevini? Tefecilik başka, ekonomideki işlevsel faiz başkadır. Özetle, ekonomik konularda doğru düşünce tarihen de sınanmış olan iktisadi rasyonalizmdir.' demiş. B- 12 eylül 2018 tarihli El etek öpmek adlı yazısında 'Müslümanlar 'hiyerarşi'yi kırmada, ?sürüden ayrılma?da, hür teşebbüs ve hür düşünmede gecikmişlerdi. Hâlâ sivil hayatta da 'Emir demiri keser' falan demiyor muyuz? Aile ve hoca ya da öğretmen ilişkilerinde özel saygı ifadesi olan el öpmeyi de artık iş ve siyaset hayatımızdan çıkarmak gerekmiyor mu? Ait olduğumuz siyasi, mesleki, sosyal kurumların hür iradeli 'üye'leri olduğumuz, 'emir eri' olmadığımız bilincine ulaşmamız gerekmiyor mu? İçinde bulunduğumuz çağ her alanda yaratıcı olmayı gerektiriyorsa, bunun tek yolu hür düşünce, bağımsız kişilik ve iyi eğitim değil mi?' demiş. C-11 eylül 2018 tarihindeki Araba sevdası adlı yazısında 'Kamuda taşıt alımlarına 2010 yılında 265.7 milyon lira harcanırken, 2016 yılında bu rakam 1.1 milyarı hava taşıtı olmak üzere 2.3 milyar liraya çıkmış; 2017'de biraz tasarruf olmuş, 2.3 milyardan 1 milyar 85 milyon liraya inmiş. Son altı-yedi yılda iktidar gücünü konsolide ettikçe makam giderleri böyle artmış.' demiş. Bu üç yazı Taha Akyol'un 'atılma' nedenlerini açıkça gösteriyor: A- 13 eylül 2018 tarihli yazı 'Reis'in faiz karşıtılıkına(karşıtlığına) muhaliflik gösteriyor. Yani 'Reis' faize karşı çıkarken bu yazı faize işlev veriyor yani 'Reis'le zıtlaşıyor, 'Reis'e biat etmek yerine. Taha Akyol bu konuda haklı. Zaten Akp devleti de bir süredir faiz oranılarını arttırıp ekonomideki sorunu çözmek için, pek şikayet ettiği 'Faiz lobisi'nin ekmeğine yağ sürer durumda olarak faizi kullanmakta. B- 12 eylül 2018 tarihli yazı bir tür 'Reis'e, Reis'çiliğe, Reis'like(reisliğe) başkaldırı' durumu içermekte gibi. C- 11 eylül 2018 tarihli yazı ise genelde Akp devleti'nin israfına, özelde ise Reis'in, Reis'likin israfına bir tepki içeriği taşıyor durumda gibi. Bu üç yazının ortak noktası ise 'Reis'e, Reislik'e, Reis'likçilike' tepki içermekte gibi görünüyor. Ancak Erdoğan'ın geçen gün eğitim konusunda tıpkı Taha Akyol gibi 'Hür düşünce, bağımsız kişilik, özgüven' vurgusu yapması hem ilginç hem de Taha Akyol'un işten çıkarılmasının 'Kıraldan çok kıralcı olmak' kapsamında olduğu olasılığı çok yüksek görünmekte. Tüm bunlardan çıkan üst genel sonuç ise: Akp devleti'nin eleştirilmeye katlanamadığı; adeta bir kölelik düzeni, kölelik dünyası özlemi peşinde koşmakta olduğu ki padişahlık yani Osmanlı düzeni de böyledir zaten. Yani büyük olasılıkla durum şu hale gelmiş ki 'Reis ne diyorsa, Reis ne istiyorsa doğrudur'u Reis'e karşı bile kullanmak durumu gelişmiş ya da gelişmekte yani 'Kıraldan çok kıralcılık'ın en halis hali sergilenmekte gibi. Akp dünyasının hali için bir de şu sonuç dikkate alınmalıdır: Taha Akyol hukuk fakültesi mezunudur. Demirören holding'in, haziran-2018'de ölen sahibi Erdoğan Demirören Saint Benoît Fransız Lisesi mezunudur. Oğulu, İsviçre'deki Leysin American School Yıldırım Demirören ise bu durumda lise mezunu olmalı. Yani eğitim açısından bakıldığında; lise mezunu bir insan üstelik de hukuk fakültesi mezunu bir insanı isterse işe alıyor, isterse işten atıyor ki bu hal hem ekonomi hem eğitim hem de eğitimin sonuçularına adına da gerçekten tuhaf bir haldir. Yalnızca bu hal bile hem ülkenin hem ekonominin hem medyanın hem de ülkedeki üniversitelerin gerçek haline bir örnek oluşturur. Duymayı hiç sevmediğim sözlerden biri de ilkokul, ortaokul, lise mezunularının 'Benim emirimde(emrimde) üniversite mezunuları bile çalışıyor' ki üniversite mezunularının bu hale de dikkat etmeleri gerekir, üniversitelilik, üniversite kavramı, üniversite kurumu adına bence çünkü yoksa böyle hoş olmayan durumlar oluşuyor. Bence üniversite mezunuları birilerinin yanında işe girmek yerine iş yaratmalı ve işten önce üniversitelilik değerilerini düşünmeli çünkü oluşan şey saygı, değer de olmuyor görüldüğü gibi. Üniversite mezunu yanında işe girmekle nasıl ki ilkokul, ortaokul, lise mezununa saygı gösteriyorsa, değer veriyorsa ilkokul, ortaokul, lise mezunu da üniversite mezununa saygıü, değer göstermelidir. Yani bu tuhaf halden anlaşılmaktadır ki Akp dünyasında gerçekte eğitime de, aydına da, nitelikli insana pek önem, değeri saygı yoktur ki zaten bir eski rektör de 'Bize cahil bir nesil lazım çünkü onları yönetmek daha kolay oluyor' gibi birşeyler demişti ki 'Türkçe ile felsefe ve bilim olmaz, Türkçe terk edilmeli' sözünü gerçekte 'Türkçe ile felsefe ve bilim oluyor, Osmanlıcaya ya da Arabçaya geçelim çünkü bunlarla felsefe ve bilim kolay kolay olmaz' olarak da anlamak ya da yorumlamak ya da düşünmek gerekebilir. Türkiye Batı önünde bile geri ise bunun asıl nedeni siyasi iktidarlar değil; üniversitenin, üniversiteli olmanın nitel ve soyut hakkını, manevi ruhunu vermeyen üniversite mezunularıdır. Üniversite mezununun kapitalizıma(kapitalizme) karşı yalnızca Sokrat ruhunda ya da 'Gölge etme, başka ihsan istemem' diyen Diyojen ruhunda değil; padişah çağırdığında gitmeyen derviş ruhunda da olması gerekir. Yani üniversite diploması almak kolaydır da üniversiteli olmak zor zanattır(zanaattır). Ben üniversite diplomamın arkasında yalnızca kendi emeklerimi, kendi başarılarımı, kendi hayatımı değil Sokrat'ları, Diyojen'leri, padişah bile çağırdığında gitmeyen dervişleri; felsefe ve bilim tarihine emek vermiş nice insanları ve onların emeklerini, hayatlarını ve onurlarını da görürüm. Dünyanın tüm üniversite öğrencisileri ve üniversite mezunuları; felsefede, bilimde ve dini tanımlayan Din hadisileri'nde birleşin yoksa insanlık da sizinle birlikte köle olur. Necdet Gürçiftçi Bağımsız, özgür, bilimsel, tarafsız; hiçbir dini inançtan ve hiçkimseden yana olmayan dinli ve bilge İnternette yayınlandığı zaman: 20.9.18/03.03
Düzenleme: 20.09.2018 / 03:06
Kapat/(ESC)
Yorum Düzenleme

Yeni Üyeler

  • Cerenbicer
  • Kalbinizinsesi
  • YarugCalabi
  • Ahmed-i
  • omerfaruksirin
Kapat/(ESC)
Tavsiye
Adınız:
Sizin eposta adresiniz:
Alıcının eposta adresi:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
İletişim
Adınız:
Eposta adresiniz:
Mesajınız:
Doğrulama Kodu:
captcha refresh
Kapat/(ESC)
Rastgele Şiir